Monday, July 10, 2006

Black Hawk Security


Doğan görünümlü kara şahin- (1)

Haber öyle bir patladı ve sonra...
Haber diyordu ki,
"Irak sınırında, Habur'da, bir ABD güvenlik şirketi olan Blackhawk Security üs kuracak. Oradan TIR'lara koruma sağlayacak. Bu amaçla, bir de Türk şirketi kuruldu. Şirketin ABD'li büyük ortağı dışındaki hisse sahipleri arasında, Kuzey Irak'taki çuval olayı sırasında Genelkurmay harekat Başkanı olan Emekli Korgeneral Köksal Karabay, eski New York Başkonsolosu Mehmet Nuri Ezen, Amerika'da yerleşik Türk işadamı Hüseyin Atkın ile Aslan Yıldırım ve Günay Hakkı Övünç gibi isimler var. Eski Diyarbakır valisi Cemil Serhadlı'nın da ortak olduğu, sonra hisselerini devrettiği öğrenildi."
Yani, tam sınırda, o kritik yerde, özel bir güvenlik şirketi üs kuracaktı; 300 dönüm arazi almıştı ve daha önce verilmeyen izin çıkmıştı.
Böyle isimler yan yana geldiğinde, hep nasıl tanıştıklarını merak ederim.
Okul arkadaşı mı, iş arkadaşı mı, akraba mı; ne vesileyle? Ve elbette, neden? General, Vali, diplomat nasıl bir ticari beceri taşıyorlar? Bir de"Amerikan şirketi"!

Şirketin adı tam öyle değil: Doğru yazılışı,
"Black Hawk Security"; yani "Kara Şahin Güvenlik". Bu isim ABD'de liste başı; çünkü aynı isimde o kadar çok güvenlik şirketi var ki!
ABD'de kurulu ama, oradaki esas ortakları da Türk asıllı: Hüseyin Atkın ile Günay Övünç.
2004'te kurulan ABD şirketi, amacı
"Irak'ın imarına destek" diye ilan etmiş.
Kadrosunun uzman olduğu işleri gururla sıralıyor:
"Zırhlı konvoy güvenliği, silahlar, patlayıcılar, mayın temizleme, savunma taktikleri, düşük yoğunluklu çatışma, hava operasyonları, rehine kurtarılması, karşı-terörizm, karşı-istihbarat, kriz yönetimi, ticari yolsuzlukla mücadele, örgütlü suçlar, siber suçlar, güvenlik eğitimi."
Tabiri caizse,
"düşük yoğunluklu ordu".
Ama özel. Bir uzmanlık daha var; güzel: "
Uluslararası insan hakları hukuku".
Şirket, çalışanlarının "etnik çeşitliliği" ile övünüyor:
"Amerikalı, Türk, Kürt, Ürdünlü, Sünni Arap, Şii Arap."
Merkezi Washinton'da, ama BHS'nin Türkiye'de "BHS-Türk"ü kurduğu, (Kuzey'de) "BHS-Irak"ı açacağı müjdeleniyor.
Proje yürütülen diğer ülkeler ise şu tarihi ve turistik yerlermiş: Panama, Venezüella, Azerbaycan, Kazakistan, Afganistan, Ürdün, Mısır, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen, Sudan, Somali, Filipinler. Allah kolaylık versin, çünkü hep problemli yerler.
Şirket sıkı bir dinleme servisi ve müşterinin bilgisayar sistemlerinin hayati ve gizli bilgilere ulaşmasını da vaat ediyor. Şahane!

Atkın, enteresan bir işadamı.
Eski şampiyon judocu. Bir ara ABD'den Türkiye'ye "mortgage" sistemi için uğraşmış. Mesut Yılmaz hakkında, komisyona telefonla ihbarda bulunmuş. 2001'de,
"Demokratik Reform Partisi" kuracağını ilan etmiş; "Türkiye bu hükümetin (Ecevit) devleti gasp etmesi ile karşı karşıya" demekle kalmamış, "Türkiye'yi ABD mandası altına soktular" diye, "Türk-Amerikan" derneği başkanından beklenmeyecek anti-emperyalist bir çıkışı da var yani.
Kimi meslektaşlar onu iyi tanımış olmalı ki, eskiden epey övmüşler.
Günay Övünç aslında "Evinch" soyadını kullanıyor.
Şikago doğumlu bir hukukçu. Ermeni tezlerine karşı mücadelesiyle de biliniyor ve o sayede Türkiye devleti ile ABD'deki Türkler nezdinde prestij sahibi.
Türkçe ve İbranice de bilen ortağı David Saltzman' la, "Türkiye üstüne de uzman" "Saltzman&Evinch" hukuk firmasının sahibi. Firma Washigton'da. Bazen, şu sıra "Black Hawk" ın kullandığı "Potomac" adresini göstermişler.
Güvenlik işindeki ortağı Atkın' ın nedense kötülediği Ecevit hükümeti zamanında, Saltzman&Evinch devletten iş almış. Dönemin Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Meclis'te bir soru üzerine, "Lobi faaliyeti yürüten ABD şirketine destek olarak Washington Büyükelçiliği'ne hukuki konularda müşavir sıfatıyla" bu başarılı firmayla anlaşma yapıldığını duyurmuş nitekim.

"General, Vali, Diplomat" ortaklara yarın uğrayıp "Bu ne iş?" diyelim...mi?



Doğan görünümlü kara şahin (2)

Çıkan kısmın özeti: Black Hawk (Kara Şahin) ABD'de kurulu güvenlik şirketidir. Ortakları, "ilginç" ABD'li Türk işadamı Hüseyin Atkın ile ABD doğumlu, "Saltzman&Evinch" hukuk firmasının sahiplerinden Günay Övünç' tür; Evinch, ABD'li soyadı olmaktadır. Hukuk firması, önceki hükümetten resmi almış, Washington elçiliğine danışmanlık yapmıştır. Esasen ABD şirketi olan Kara Şahin, gönlünü buralara da kaptırır. Kız değil, arazi alır. Doğrusu, kiralar. Bir şirket daha kurup Kuzey Irak sınırında güvenlik üssü inşa ederek, TIR'lara neyin koruma yapmaya soyunur. Tabii ki soyundu diye çıplak kalmaz; medyadaki haberlere göre, yerli ortaklardan, ABD'lilerin çuval geçirme olayı sırasında Genelkurmay Harekat Başkanı olan, (kendi isteğiyle) Emekli Korgeneral Köksal Karabay dikkat çekicidir. Gözlerimiz diğer ortaklara, Vali beylere, Sayın Büyükelçi'ye de çevrilir. Merakımız basittir: Nasıl tanıştılar, bu işe neden soyundular, izni nasıl aldılar, ABD makamları ile ilişkileri ne, elde ettikleri istihbaratı kimlerle paylaşacak, günü geldiğinde "Türk-Kürt-Arap", hatta belki Amerikalı elemanlarını nasıl çalıştıracaklar, işleri TIR korumayla sınırlı kalacak?

"Kara
Şahin-Türkiye" ye ortak olup sonra hisseleri devrettiği söylenen Cemil Serhadlı, Emniyet kökenli eski Vali. Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ve 5 polis öldürüldüğünde, kısa sürede "Suikast aydınlandı: Hizbullah" açıklamasını yapan, "Hizbullah'ı devlet destekledi mi?" sorusuna, "Destek demeyelim, sempati duymuş olabilir" diyen Vali.
Ortaklardan Aslan Yıldırım da, yanılmıyorsam eski vali. Trabzon'da bir törende, Devlet Tiyatroları Genel Müdür Yardımcısı Tamer Levent' le tartışıp "Pis köpek" diyerek attığı tekme ile meşhur. Maraş'ta da, Doğu Türkistan (Çin Uygur bölgesi) liderlerinden İsa Yusuf Alptekin' i davetiyle.
Şirketin diplomasi ayağında, Büyükelçi Mehmet Nuri Ezen var. Haberlerde "eski New York Başkonsolosu" diye geçiyorsa da, son misyonu Meksika Büyükelçiliği.. 2004'te, tam ABD'deki Black Hawk'ın, "Tehlikeli bir dünyayı güvenli kılmak" sloganıyla kurulduğu yıl emekli olmuş. Ortaklarını ABD'deki görevinde tanımış olabilir mi? Cemiyet hayatı işte.

Başrol elbette Emekli Korgeneral Karabay'ın.
Herkesin hemen hatırladığı "Çuval geçirme" nin onun Ankara'daki komutanlığına rast gelmesini, görev süresi uzatılırken terfi ettirilmeyince ayrılmayı seçmesini tekrar tekrar yazmanın manası yok. Asıl önemlisi, şimdi "ortakları ABD vatandaşı Türk olan ve ABD'de kurulu" güvenlik şirketinin yerli ayağını oluşturan, tam sınırda Kuzey Irak üstünden, ABD etki alanında "iş" yapacaklardan biri, Cumhurbaşkanı, Başbakan da dahil, devletin en kritik zirvelerine Genelkurmay Başkanı ile katılmış, Türkiye'nin özellikle Irak ve ABD işgali konusundaki en önemli kararlarına yahut kararsızlıklarına tanık ve müdahil olmuş önemli bir emekli general.
Askeri nitelikleriyle ilgili övgü çok. Eğitim ve hukuk camiası ise şuradan da hatırlıyor: EğitimSen'in tüzüğü masum bulunduğu, incelemeye tabi tutulmadığı sıralarda, General Karabay' ın imzasıyla Çalışma Bakanlığı'na bir yazı gidiyor. Onun üstüne de dava süreci başlıyor.
Bir iddia da, kimi Türk şirketlerinin Kuzey Irak'ta ( Saddam iktidardayken de) petrol imtiyazı alma mücadelelerinde, General'in de Talabani nezdinde etkili olduğu. Bu sadece bir iddia.
Yarın: Emekli Korgeneral Karabay'la soru-cevap



Doğan görünümlü Kara Şahin (3)

Çıkan kısmın özeti: ABD'de "ABD'li bazı Türkler" tarafından kurulan Black Hawk (Kara Şahin) namlı güvenlik şirketinin girişimiyle, Türkiye'de aynı adla kurulan, Irak (Kuzey Irak) sınırı yakınında büyükçe bir arazi kiralayan ve beyana göre TIR koruması sağlayacak aynı isimli firmanın öyküsü. Akşam'da Mutlu Çölgeçen' in bir haberiyle başlayan öykünün kahramanlarını iki gün boyunca tanıtmaya, meraklanmaya, merakımı yenmeye, bağlantı kurmaya çalıştım iki bölümde. Dünkü bölüm yazıldıktan sonra, ama yayınlanmadan hemen önce, öykünün baş aktörü, Türkiye'deki şirketin Başkanı Emekli Korgeneral Köksal Karabay aradı. Daha doğrusu, "Telefon numaram görünmediği için açmadınız sanırım. Görüşmek isterseniz görüşmeye hazırım" şeklindeki SMS mesajı geldi. Aradım. İlk çıkan haberlerde çoğu şeyin yanlış olduğunu söylüyordu. Sordum, cevapladı.


Habur'da
"üs" arazisi nasıl alındı: Müracaat ettik, Kiraladık. Normal prosedürle. Hazine arazisi. Henüz hafriyat çalışmaları var. "Sınır güvenliği sağlayacak" diye yanlış haber çıktı. Olur mu hiç.
Neden böyle bir şirket: Amacımız şoförleri korumak. Bölgede istihdama, ihracat artışına, belki Irak ve ABD ile münasebetlerin gelişmesine müspet katkı yapacak. Ama ben tartışılıyorum.
Dikkat çekmesi, haber yapılması normal değil mi: Emekli olmuş bir kişinin böyle bir işe girmesinin ne mahzuru var etik olarak. Bugüne kadar hata yapmışsam, söylesinler, kanıtlasınlar, özür dileyeyim. Hep "Çuval olayı" hatırlatılıyor. Doğru, Harekat Başkanı idim. Hatası var mıdır, araştıran yok. Vicdanen düşünün. Haksız yere onurunuzla oynanırsa ne yaparsınız. 41 sene askeri elbise giydim. Bir başarısızlığın var desinler, bir kişi kanıtlarsa hemen mahkemeye müracaat edip yargılanayım. Kıbrıs'a katılmışsın, Arnavut krizinde bulunmuşsun, terörle mücadele etmişsin, masa başında 'Çuval olayı' deniyor.
ABD'li şirket ve ABD ile ilişki ve Irak'ta ilişki kurma zorunluluğu: ABD'deki şirkette hiçbir ortak ABD'li yok. Yönetimde ve personelde hiç ABD'li yok. Belki Irak'ta da aktarma istasyonları kurulabilir, mahalli insanlar alabiliriz.
Şirkete nasıl dahil oldu: Böyle bir konu düşünüldüğünde, bir arkadaşım Hüseyin Bey'e (Hüseyin Atkın, ABD'deki şirketin sahiplerinden) bahsetmiş. Onlar teklif etti. Bodrum'a geldi. Yapacağınız işin Türkiye'ye faydalarına bakarım, dedim. İçine girmem, destek veririm, dedim. Israr etti. İnceledim. Türkiye'ye faydalı.
Kendisine ısrar neden: Hüseyin Bey, 'Çeşitli çevrelere sordum. Herkes sizin adınızı verdi' dedi; 'Paşam, madem faydalı, siz de taşın altına elinizi sokun.' Dedim ki, ben kimsenin yanında çalışmam. 'Paşam, başta siz olun, yönetime istediğini alın' dedi.
Diğer isimleri kendisi mi bulmuş: Bir tek (Eski Vali) Aslan Yıldırım'ı Hüseyin Bey belirledi. Tanırmış. Ya Emekli Büyükelçi Mehmet Nuri Ezen: Tanımıyordum. Dışişleri'nden de bir isim olmasını istedim. Sordum, kendisini önerdiler. Ama her konuda ben yetkiliyim.
ABD'de Saltzman&Evinch hukuk firmasının sahibi, ABD'deki Black Hawk Security'nin de ortağı Günay Övünç (Evinch)'i tanır mıymış: Tanımazdım, tanıştık. Siz de yazmışsınız yaptıklarını; hakikaten çok değerli bir insan. Ermeni meselesindeki gayretleri öyle. Çok beğendim. Ayrıca devletin ve Genelkurmay'ın da orada avukatlığını yapmış. Bilmiyorum, mış diyorum.
Kendisini Kuzey Irak deneyimleri dolayısıyla tercih etmiş olabilirler mi: Tabii ben de terörle uğraştım. Yabancılarla yüz tane müzakere yürüttüm. Taviz vermezdim. Memleket menfaatleri oldu mu, asla.
Mesela Talabani ile bir yakınlık olmuş mu: Barzani ve Talabani beni hiç sevmezler.
Ama birinin devlet başkanı olduğu ülkede, diğerinin kontrolündeki bölgede yapacak şirket: Ne reaksiyon gösterirler, bilmiyorum. Tabii, sevmez derken, şahsi değil de, yaptığım işi. Ayrıntıları anlatmayayım.
Oralarda çok sayıda Amerikan, İngiliz güvenlik yahut paralı asker şirketi var; bazıları kimi şaibeli olaya da karıştı. Bir işbirliği olacak mı: Amerikalı şirketlerle hiç ilgimiz yok. Ama oralarda hiç Türk şirketi yok. Biz bunu sağlayacağız. Genel müdürümüz bir emekli albay.
Alakasız ama Eğitim-Sen, tüzüğünden ötürü yargılanmayacakken, kapatılma talebiyle yargılanması sürecini başlatan yazıyı kendisi mi yazmıştı: Genelkurmay'da imza yetkileri çeşitli makamlardadır. Genelkurmay onayı olmadan olmaz. Tam hatırlamıyorum ama ben de imzalamış olabilirim.

Görüşme boyunca Emekli Korgeneral Karabay çok nazikti. Ben de bir kez bile "Paşam" demedim.


Kaynak: Sabah

No comments: