Saturday, June 11, 2011

“Kemalist Ozeterizm”




Thule’den Agartha’ya, Sambala’ya
-Islam Olmasin da Ne Olursa Olsun-




"Haushofer, “kaynaklara dönmeyi”, yani Doğu Avrupa’yı, Türkistan’ı, Pamir’i, Gobi’yi ve Tibet’i ele geçirme gereğini savunmaktaydı. Ona göre, bu bölgeleri ele geçiren Dünya’ya egemen olurdu."
Isvicreli bir Alman olmasi gerekir bu Karl Haushofer; yukarıda soolediii ise, "JEOPOLITIK NAZARIYELER" icinde gecen bir teori...
Malum, uc teori var: 1 Kara Hakimiyeti. 2 Deniz Hakimiyeti. 3 Hava Hakimiyeti.
Sonuncusu, ki cok sonraları, II. Dunya Harbinden sonra yerlesmis ve gelistirilmis ve elbette USA tarafindan birincil derecede onem verilmis bir teori...
USA'nin buna onem vermesinin nedeni, "US topraklarinda tek bir bomba bile patlatmamak icun dusmani en uzak noktada yakalamak-dusmani kendi sınırlarinin hemen dibinde karsilamak" diye ozetlenen “savas disiplini”ni Kabul etmesi...
Bu teorinin gelistirilmeye baslanmasi ile NATO'nun ve "Amerikan usleri"nin "ozgurluk ve demokrasinin jandarmasi" USA tarafindan tum Avrupa ve Asya'da, yani "Kizil Tehlike"nin "sinirlari"nda kurulmasi ayni andadir.
2. teori elbette, Buyuk Britanya'nin eseri; malum somurge imparotorluuudur kendileri ve "ada devleti"dir; "hakim" olabilmek icun de "deniz hakimiyeti", yani "ada"dan rahatca cikip "somurgelere ulasma ve somurgelestirme" yapma gerekir, neyle elbette “gemi” ile, kabul edilecek ve olusturulup gelistirilecek olan da "deniz hakimiyeti teorisi"dir.
"Alman Kurtlari" (Ubot'lar) ama bunu epeyce bir darbelemistir buyuk savasta; "ada"ya neredeyse mahkum etmistir onlari, birtakım "ihtiraslar" ve bu "ihtirasların ahmakca uygulamaları" olmasa "ada"da balik ve patates yemeye mahkum kalacaklardi.
(Suc, Alman yuksek askeri konseyinin diiil, ahmak NAZI'lerindir bunda; Buyuk Britanya ile hicbir zaman "bitirici savas"a girmek istemediler, onu "uzak tutmak" istediler sadece, "somurgleri paylasma teklifini" bekleyip durdular vs.)
1. teori ise malum, "alman celik disiplini" icinde, topraii bol olsun bizim Porta'nin dediii gibi, "Almanya bir "duduk" ve "yonetmelikler" devletidir", kagitsiz, evraksiz, imzasiz, "yetki olmadan", "yetki vermeden" kimsenin adim atmayacagi ve yetki verildiketen sonra calacak bir "duduk" ile de kaz adimlarla yuruyuse gecmeden duramayacaii icun, "kara hakimiyeti teorisi", cazipdir.
Eldeki tek teoridir. (Ayni zamanda diger teoriler de bundan sonra cikmistir)
Almanya savastan yeni cikmis, denizlerdeki gucu hicbir zaman bir Britanya gibi olmayacaiindan, ama askeri sanayii muthis bir sekilde ayaga kalkmaya basladiindan "karfa hakimiyet teorisi", Almanya icun bir "pusula" idi.
(Tank mesela... Fransizlar ve Britanyalilar, tanklara ehemmiyet vermemislerdir mesela ilk baslarda, "agir ve hantal" bulmuslardir, bir nevi "rayli top bataryasi" olarak gormus, coounlukla da "guvenli nakliye"de kullanmayi planlamis ve uygulamislardir. Ama Hitler, bunu gormus, piyade destekli bir olumcul savas aygiti haline sokmustur. (General Guderian’in zekasiyla) Fransanin tank sayisi, ilk baslarda almanlardan fazlayken sonra yapimini aksatmislardir, ustelik alman isgali basladiinda da "lojistik destek" verememisler, tanklar sadece depolarindaki ile ve savas oyunlarindan habersiz ekip elinde olduundan tarlalarda benzini bittiginde terkedilip bırakilmistir. Alman askeriyesi ise, tanklari cok akıllı ve savas icinde gelistirme imkani icinde gerektigi gibi kullanmis ve cok kisa bir surede Fransa, Belcika, Hollanda ve Polonyayi isgal edivermislerdir. "Yildirim Harekati"nin "yildirimi" tankdir; cepheyi delip geciyordu farkli noktalardan. Ardindan da diger birliklerle is bitiriliyordu. Polonya isgsali esnasinda, tanklara karsi suvari birligi ile ve ustelik yalin kilic bir mukavemet gosterilmisti mesela; bunu Polonyalilarin kahramanliina mi yorarsiniz, tanki bilmemenin gaflet ve IHANETINE mi size kalmis.)

Yani?

Yanisi su:

Mevcut "dunya hakimiyet teorileri", -kisaca- "DURUMDAN VAZIFE CIKARAN" TEORILERDIR bi bakima...

"Ayagini yorganina gore uzatma" meselesi; sartlara gore imkan olusturma...

(Soru: Anli-sanli TC’nin “savas stratejisi” nedir acep, bilen var mi?)

&

Bunlari yazma sebebim, Hayrullah Mahmud'un 10 Haziran tarihli, "Çift boynuzlu “Viking miğferi” ya da Thule Recep?!" baslikli yazisinin altina yazdiiim "Ismail beye acil sifalar dilerim" cumlesine yapilan yorumlar...

Niye peki Ismail beye acil sifalar diledim?

Sundan:

"- “Kayıp Mu Kıtası” Efsanesi!
http://tr.wikipedia.org/wiki/Mu
Neo “Thule Örgütü” Efsanesi!
http://habermerkezi.wordpress.com/2008/07/17/thule-gercek-ve-agarta-efsanesi/

……………..

Öncelikle…
Bir haber:
“Ergenekon” sanığı İsmail Yıldız, ABD'deki ikiz kulelere yapılan saldırıyı kendisinin başında olduğu örgütünün yaptığını öne sürerek, "Saldırı planı İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde hazırlandı" dedi.
Sanık Yıldız'ın sözleri ise mahkeme başkanını fena halde sinirlendirdi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri'de yapılan “Birinci Ergenekon” davasının 184. duruşmasına 23 tutuklu sanık katıldı. Duruşmada söz alan tutuklu sanıklardan İsmail Yıldız, reddi hakim talebinde bulunacağını belirterek, daha önce kendisinin başkanı olduğunu söylediği “TULE adlı istihbarat örgütünü” anlattı.
Mahkemenin kendisine bu örgütle ilgili sorular sormadığını belirten Yıldız, Amerika’daki “ikiz kuleler”e yapılan saldırının failinin de “TULE” olduğunu, saldırı planının da o dönemde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde organize edildiğini ileri sürdü.
Yıldız’ın bu şekildeki beyanlarını sürdürmesi üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, “Bitirin artık, sözünüzü keseceğim. Kimi reddediyorsunuz?' diyerek talebi konusunda konuşması için uyarıda bulundu.
Yıldız’ın, söylediklerinin talebiyle ilgili olduğunu belirtmesi üzerine Şengün, “Talebine gelmiyorsun. Havalarda uçuyorsun. Talebinizi yazılı verin” diyerek mikrofonunu kapattırdığı İsmail Yıldız'ı yerine oturttu
http://www.internethaber.com/ikiz-kuleleri-vuran-ergenekoncu-cikti-350104h.htm

…………………….

Remil?!
2011 kum falı?!
http://ultra-turkler.blogcu.com/remil-24-mart-2011/10027821"


Gorulduuu uzre Ismail Yildiz, haberde "TULE" diye gecen "THULE" orgutunun BASKANI olduunu ve "Ikiz Kuleler"e yapilan saldiri planının da o dönemde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde organize edildiğini iddia ediyor.
Yalniz Yildiz'in onceden “baskani” oldugunu sooledigi Thule'nin bu "eylemi"ni benimseyip benimsemedii mechul gorulduu uzre; kendisinden sonra alinan bi karar, diye ihbar ediyor olsa gerek...
SESAR'in (Yildiz sahibiydi oranin malum) bu saldiri ile alakali yazilari belli, Usame bin Ladin ile alakali olarak da "USAme" yazmalarindan "duygu ve dusunceleri malum", o halde bu ne yani?
Bahsettiiim gibi "acil sifalik" bi durum...
HM'nin face'inde de dedim, "rahatsiz olmasi cok daaa iii" diye. (Asaiida gorulecek.)
Sen, Ankara'da, hukumetle, diiier siyasi partitlerle, Cem Uzan'la, Melih Gokcek'le, askeri istihbaratin "tepe"siyle gurus, bilgi alisverisi yap, projeler sun, teoriler ortaya at, (bunun, "yakin temas"in elbette birtakim girdileri, avantajlari olacaiii gib, dezavantajlari da olacaktir), Engerek'on delil klasorlerinde gozuken "ses kaydi cozumlemeleri"nde olduu gibi cok derin iliskilere gir, websitende de "derin derin analiz" diyerek biseyler yaz, ardindan da ilk operasyonda iceri gir, senelerdir iceride tutul, yazdiklarimdan gayri bi fiilim yoktur de, her durusmaya "umutla" cik, iceride "aile duzenin" de bozulsun, "guclu insanlar" uzak dursun... bu "yikima uuramis psikoloji" icin bi zemindir.

Bu "psikoloji" ile Fetulah Gulen ve Tuncay Guney'i "35-37 gun once olduler" diye mahkemede "buyuk sır" acikla, ardindan bunlar cikip "turp gibiyiz!" desinler... (Orada gecen "sifreli mesaj" meselesinde de hiic durmuyorum. Al birini vur otekine, diiip kisaca geceyim.)

Ardindan da cik, "THULE'nin baskaniydim, Ikiz Kuleleri de bunlar yapti, Ist. B.Bld'nde planlandi saldiri" diye de RTE'yi hedef goster!

Dediim gibi, "acil sifalik durum" olmasi cok daaa iii!

Ama, oole olmadiiini kabul edenler ve buradan "THULE RECEP" diyerek hareket edenler de var.

Bunu, "vefa duygusu" ile aciklayarak kabul etmek istiyorum.

SESAR'da I.Yildiz'la birlikte olan HM, Ankara labirentlerini, dedikodularini, bi de "Uzan Istihbarat Teskilati"nin "dinleme kayitlari"ni biliyordur muhakkak, onuncun acikca soruyorum ki, "acil sifalik durum" ortaya ciksin:
RTE'nin, AKP kurulana kadar ve hatta 2005'lere kadar GITMEDIII-GORMEDIII-YASLANMAK ISTEMEDIII NERESI KALDI?

Engerek'on klasorlerinde varolan, su Gebzedeki kacakcilik davasi telefon kayitlarinda ortaya apacik ciktiii gibi, "ozel bir teskilat/teskilat-i mahsusa" kurmak icun emekli bi generale nice teklifler ve hem de kimler eliyle ve telefon dedikodulari ile yapilmisken, Allahaskina, siz bu adamin "THULE" ile alakasini birakin, herhangi bi yerle TAM ALAKASI olabileciiini dusunebiliyor musunuz?!
Adamin yatak odasi bile dinlenmis, bu da kayitlara gecmis, siz "boole" birini "oole" nasil gosterebilirsiniz?

Acikca yazayim, buna butun dunya inansa bile BEN INANMAM!

"Acil sifalar" da bunun icun, boole bi sebeble diyorum...

&

Ama bunun, Yildiz'in disinda olarak SIS BOMBASI (yikmak ve umut asilamak icun) haline getirildiini de goruyorum.

Aslinda, su emekli albay Levent Goktas'in evinde "alman uniformasi" ele gecirldi diye yazip, buradan anlamli anlamli yorumlar yapmak istediini sooleyen (R.A.P./R.A.P./R.A.P) Rauf Atila Polat'in, "THULE RECEP" uzerinde kimbilir sooleyecek neleri cikacaktir!?

Benim garibime giden bi nokta da, Gulenistler Engerek'on'u Agartha'ya kadar indirip kitaplar yazarken "oha! cus yani" diyenlerin simdi onlarin "tezleri" uzerinde durmalari!

Simdi dusunun, Haushofer'in "KALPGAH" olarak gorduuu ve "kara hakimiyeti nazariyesi"nin nedeni olan jeo-politiii bile, hooop MISTIZIM mi desek OZETERIZM mi desek ne dersek diyelim o "sey"le acikliyorlar, cabaliyorlar!

Eywallah; KABA MADDE'den gozlerini biraz da -asla mücerred diil- "SOYUT" meselelere ceviriyorlar, bu yine de iii, Kemalistlerde bu 2000'lerle birlikte bi "moda" oldu, birdenbire "ozeterizm"i kesfettiler, iii, ama burada bile MADDECI BI MISTIKLIK icinde kaliyorlar ve "soyut"u bile SOMUT ACIKLAMA HATASINA dusuyorlar!

&

Bakin mesela, HM'nin bahsigecen yazisinda "kaynak" olarak yararlandiii bi yazidan (ki bu da heryerde "kaynak"tir ha, don dolas baska yok bisey, eep bu, eep bu anasini satiyim) durumu anlamanizi icun alinti yapiyorum:

"- Örgüt, adını “Thule Kornen”den almıştı. “Thule”, İzlanda efsanelerindeki batık bir kıtanın adıdır. Ayrıca, Grönland’ın batısında, halen bir Thule kenti bulunmaktadır. “Kornen” ise, hem yarımada, hem de “boynuz” anlamına gelmektedir. “Thule Kornen”, Thule Yarımadası anlamına gelmekle beraber, Thule kentinin gerçek adı Qaanaak'tır. İki ismi beraber okuduğumuzda “Zülkarneyn” (K165) kelimesi açıkça görülmektedir (Aiberg, yaptığımız konuşmada bu konuya değinmişti). Thule Örgütü’nün sembolü, çift boynuzlu Viking miğferidir. Kökleri, kayıp kıta “Mu” uygarlığına dayanan bu öğretinin temel taşları, insan psikolojisinin bilinmeyen yanları ve zaman boyutları idi. Amaçları, “zamanda insan ve taşıt naklini” gerçekleştirerek, Dünya‘nın kaderini değiştirip üstün bir ırk meydana getirmek ve “üst zekalılarla” diyologa geçmekti."

Izlanda dilinden tercume olduundan "way bea!" dedirtecek bisey, "“Kornen” ise, hem yarımada, hem de “boynuz” anlamına gelmektedir." cumlesi, ewet, ama "Kornen"in cografik bir terim olarak "halic" anlamina geldiiini anlamak, hafif cografyadan anlayanlar icun sorun diil. Bizim "HALIC" dediimiz yer mesela (istanbul'daki), "TARİHİ YARIMADA" diye de isimlendirilir; goruleceii uzre bu "cografik terimlerin" secilmesi ile olusmus bi "tercih"...

Yani, "“Kornen” ise, hem yarımada, hem de “boynuz” anlamına gelmektedir." cumlesi sadece COGRAFIK BI ACIKLAMADIR; bilmeyenler var mi ki, Halic'imizin bir diier ismi de ALTIN BOYNUZ"dur, diil mi?

Bu AYRI MESELE yani, hatta mesele bile diil goruleceiii uzre, asil mesele, bunlarin "AYBERG"den alinmasi, "kaynak" olarak onun gosterilmesi!

Ayberg?

Bi devirler "Kitsan" tarafindan kitaplari basilan, "iki ayet, bi hadis" ile "teknolojik hikmetlerin aciklanmasina" gonulden razi muslumanlarin arasinda kitaplari peynir ekmek gibi satilan Hans Ayberg yaw! (Neydi gercek ismi Bulent bilmemne; Erzurumlu, denildii gibi Alman veya Danimarkali da diil, universite tahsili de yok ustelik)

Kitsan'in Ayberg'den sonraki "hit"i de Ahmet Hulusi; al birini vur otekine yani!
Ayberg'in, musluman camiada dolasmasi, gazete ve dergilerinde bol bol gozukmesi vs. ozellikle "Milli gorus" etiketi bulunan yerlerde epey tur atmasi, hem onlari tanimasina, hem onlardan "sırlar" almasina neden oldu; bugun piyasada RTE'nin, Gul'un, vs. "uzmani" olarak dolasan "ulusalci" tiplere bi bakin, hepsi neredeyse booledir: girmislerdir aralarina, onlar da "hocam... muhterem kardesim... maasallah insaallah" lafilarina tav olmus, butun daarciklarini onlerine bosaltmislardir; dikkatli bi goz iseniz kendi daarciinizi fevkalade doldurmamaniz mumkun diildir! (SESAR'in yazilarina da bu gozle bakmak gerekir.)

Ayberg'in "zamn yolcusu asri musluman" tipi, TAM BI KURGUDUR; gectiimiz senelerde Balikesirde gozaltina alindiinda ortaya cikan "cirkinlikler" de bi kenara!

Neyse meseleye donelim...

SW"Thule Örgütü’nün sembolü, çift boynuzlu Viking miğferidir. Kökleri, kayıp kıta “Mu” uygarlığına dayanan bu öğretinin temel taşları, insan psikolojisinin bilinmeyen yanları ve zaman boyutları idi. Amaçları, “zamanda insan ve taşıt naklini” gerçekleştirerek, Dünya‘nın kaderini değiştirip üstün bir ırk meydana getirmek ve “üst zekalılarla” diyologa geçmekti." deniyor ya, bunun "Kornen" cambazliiinin hemen akabinde yerlestirilmnis olmasina dikkat ediniz; "Kornen", "boynuz" ya, Thule'nin de sembolu ""cift boynuz"!!!

Bu sadece el cabukluu, baska bisey diiil!

Nazizm'de ALMAN IDEALI ve EFENDILIGI vardir, diier her millet-kavim, alman'in altindadir; en asaiida da "insan alti" diye niteledikleri SLAVLAR gelir, polonyalilarin bahsi bile edilmez; bu iki ulkenin isgali esnasinda yapilan korkunc katliamlarin nedeni de "Germen Irkinin Ustunlugu"ne olan bu "inanc"...
Hele hristiyan mistisizmi diier "tarikatler" uzerine bol bol kitaplar basan, Ergun Candan'in bi kitabindan su alinti yok mu, yeme de yaninda yat:

"- Hitler, kendi liderliğindeki dönemde ateş çağının yaşanacağına, buz ve soğuğun yenileceğine inanıyordu. İddialara göre, Rusya’daki buz çöllerine askerlerini yazlık elbiselerle göndermesi bu yüzdendi"

"Insan altı Slavlar"in yani Rusya'nin 4 veya en fazla 5 ay icinde "USTUN ALMAN IRKININ AYAKLARI ALTINA SERILECEINDEN" emin, cok daaa oncesinden, 1933'den itibaren sovyetlere sizdiridklari casuslarla neredeyse Ekim Devriminde bulunmus butun Kizil gücleri "Alman casusu" iddiasiyla katlettirme basarisi gosteren GESTAPO'nun calismalarini, "TEK ADAM, TEK KURSUN KALINCAYA KADAR SIPER SAVUNMASI" emrini bilmeyen, yani "askeri tarih"den yana ZIRCAHIL birileri ancak yukaridaki iktibasi kaleme alir!

Moskova mahkemeleri diye bilinen hadiselerle zati kendi icine dusmus, bir gecede tum Kizilordu'nun generalden binbasiya kadar neredeyse her rutbelisini "Alman casus" diye ya oldurmus, ya Sibiryaya surmus, askeriyeyi, hicbir seyden anlamaz "siyasi komiserlere" teslim etmis, cavusdan, tegmenden, albay, general yapmis, silahlari kullanmaktan bihaber ve ustelik gunlerce Moskovaya kadar semalarda alman kesif ucaklari dolasirken, uyanmamis, polonyadan itibaren doguya dogru sinirlarina 1.500.000 alman askeri tam techizat yigilmisken bi moktan anlamamis Sovyetlerin, Hitlerin tahmin ettiii gibi 4-5 ay icinde cokmesi mukadderdi!

Almanlari engelleyen, Moskova yuruyusunu durdurmalariydi.

Neredeyse 50 km yaklasmi ve onlerinde hicbir guc yokken askeri yuruyus durdurumustu.

Iste bu gibi "askeri hatalar" nedeniyle Operation Barbarossa yenilgiye ugratildi.

Yani, "buz colune yazlik elbise" meselesi oole SALLAMA ILE anlatilacak bisey diil! O sekil anlatim, sadece cambazliktir!

Gelelim "(THULE'nin) amaçları, “zamanda insan ve taşıt naklini” gerçekleştirerek, Dünya‘nın kaderini değiştirip üstün bir ırk meydana getirmek ve “üst zekalılarla” diyologa geçmekti" lafazanliina.

Buna hemen Groland'da "alman ufo'su" yapmalarini!!! da ekleviyerin ikramiye babinda!
Bunlar hep, NAZILER'in, savasin bitimine kadar devamli bahsettikleri, "super silah hikayeleri"...

"V roketleri" ayri.

Ama ellerinde hic te oole "super silah" olmadiii cok bellidir; Berlin'deki "Kurt Ini"nde sikistirilmisken bile hala "kusatmayi yarmak"dan, yardima gelecek olan bilmemkacinci ordudan bahsedilip duruluyordu. Ama ortada boole bi ordu da kalmamisti; vardi da yonunu mecburen baska yone cevirmisti. Berlin dusmustu yani.
Hele "UST ZEKALILARLA BULUSMA-DIALOG" meselesine...

En komik olan taraf da bu sallama ha!

Bunu Hitler’in yaninda soolemelerini dilerdim: )

Doooru “Moabit”: ))

"Aryen Irk"in ustunde bir "ust zeka" hemi de "dis uzaydan" gelecek bir "heyet" beklemek, Metalicca'nin "Sanatorium"undaki "sakinler"den bile beklenir de NAZILERDEN ASLA!

Yaw onlar, "Jesus Christ"in bile "ARYEN" olduuna inaniyorlar!

Katoliklere, Vatikan'a, Ortodokslara olan nefretleri de bundan! "Alman Tanrısı"nı "assailik soy"dan-Ibrani olarak gsterdikleri icun!

Neyse fazla uzatmayalim...

Bati mitolojisindeki tum pislikleri "KESIN DOGRU" olarak kabul edip bunlar uzerinden "nazariyeler" kurmak, olsa olsa Candan gibi, Ayberg gibi "sanatorium"luklara yakisir!

"Cakma mistik" Kemalist, ulusalcilara yakisir!

&

HM'a da yakistiramadiimi sooluyim acikca...

Bir suru hurdayi milletin onune koymak, "acil sifalik" olana dair "vefa duygusu" ile bi "aciklama" yolu bulma cabasi olsa gerek ama luzumsuz.

Hele "Remil"i gostermesi...

Aslinda, o halde, soole desek, farzetsek, HM, "ya ya ya sa sa sa RTE RTE cok yasa" mi diyor!

THULE, Türk “Çelik Çekirdek”inin eline gectiiine ve “doğru kullanmasını bildiğiMiz sürece radikal İslam da önemli bir silah!”sayılabileceiine gore..?!

Mesela!

Ve hulasa:

Kafalar karisik; etraf da karisik; cok daaa da karisacaii da belli gibi…

Oysa ne kadar basitdir meselenin cozumu…

“Niyetlerinizi duzeltin, ihlsali kilin”…


BM@

Hamis, anasini satiyim: Simdi su yukarida yazdiklarimdan, “mistisizmi”, “ozeterizmi” kabul etmeyip, sadece MADDI GELISMELER cevresinde bi “akil” yuruttuumu dusunenler olabilir.

Hadi oradan… Hadi ordan… Hadi ordan…

Benim reddettiim ahanda yukarida yazdiklarim; zati onlar da “mistisizmle” uzakdan yakindan alakasi olmayan isler; KABA seyler.

Ulu Cetemiz@’in Mukaddes Sancaginda CIFT BASLI DOGAN vardir, sen n’ediyon be!?

Yemisim milletin anlamadan salladiklari “swastika”sini, “Mu”sunu!

Hem o swastika bile –eski devirlerlerde- VAHDANIYET SEMBOLUYDU, tipki “+/Plus” sembolu gibi, simdiki DINSIZ IMANSIZ “MARSLILAR” NE ANLAR ONDAN!

Haaa!

Bilenler bilurler, MARDUK’u beklemekteyim: )

No comments: