
Thursday, August 23, 2007
Engellendik! Ama -yine- Ezdik!..

Gokyuzu’ne Dersler 2: Humanist Gokyuzu’nun Babacigi Avcioglu “Devrimci Siddet” Diyor…

O “copy-paste” terimini bile caldi; TR Forum’a bakilsin, AVCI arkadasimizin sitesine gidip bakilsin, kimlerden calindigi anlasilir; bunlarin hayatlari araklama! Dilimin sert oldugundan felan bahsediyor bazi dostlar, olabilir, hatta katilabilirem de bu fikre, ama Allahaskina soyleyin, Forumlarda yazdiklarimiz ortada, bu blogda yazdiklarimiz ortada, Bizim haricimizdekilerin onlara yazdiklari ortada, bu adamin yatacak yeri yok ve hala milletin onune cikip ahkam kesiyor, soyleyin ben nasil “yumusak” davranayim bu adama!!!
Kitabina gelince…
Dedigimiz gibi oradan buradan araklama bir kitap, bunu bastan soyleyelim; onu bunu Sabati yapma huylarini bir kenara koyalim, kitapdaki akrabaliklar hakkinda, simdi notlarim uzakta onun icin birsey soylemiyorum, ama bikac iliski haric bisey de denilmez. Onca hatalari yuzlerine vuruldu forumlarda, yazdiklari duzeltildi, elbette hatasi az bi kitap cikartacaklardi diimi:))
Simdi. Harmanda yazmaya basladiginda da, bu kitapda da “benim icin sabatay olmalari onemli degil, ben sinifsal bakiyorum olaya” demeye baslamisti ya, guya marifetli bir kelam sarfeylemis gibi, iste bunun uzerinde konusmak lazim.
Iddiasi su.:
Ulkemizde gucu-parayi elinde tutanlarin hepsi bir aile! Hepsi birbiriyle akraba! Buna plutokrasi ve oligarsi diyor! Yani demesi o ki, bunlar Sabati olmasalar bile hepsi birbiriyle akraba…
Devamini, soylemediklerini, kafalarina defalarca vurdugumuzdan dolayi korkularindan telaffuz edemediklerini de ben soyleyeyim: Bu ailelerden bazilari Sabatay, eh Sabataylar da Sabataydan baskasina ve ozellikle Turk-Muslumana kiz vermediklerine gore, digerleri de cripto-Yahudi!!!!!!!!!!!
Simdi gonul rahatligiyla kafalarina vurmaya baslayabiliriz! :))
Biz (ve Ibda baglilari) o forumlarda bunlarin, bu kan emicilerin Sabati olup olmamasi onemli diil, mazlumun dini imani sorulmadigi gibi zalimin de dini imani sorulmaz, bunlarin hepsi ister kan bagi, ister is bagi ile bi aile, bunun ismi de 3000 AILE, diye yirtinip dururken, “soyut laflar etmeyelim, bilimsel suphecilik ile calisalim, slogan atmayalim” diyorlardi! AVCI arkadasimiz cok ugrasti bunlarla, kafalarinakafalarina vurdu, devamli bu “iliski” uzerine vurgu yapti, bunun kan bagiyla ve Sabatayizmle aciklanamayacagini soyleyip durdu, gitti ayni isimle blog bile acti, ama bunlarda nato kafa nato mermer ve muthis bir kibir!
Buyrun iste simdi kendileri de “bunlar bir aile” diyorlar, alin bir araklama daha; ama bunu kabul etmezler, “bilimsel degildir” cunku, “sinifsal… oligarksal…” felan diye veya “3000 Aile Tezi” diye yazmiyoruz ya, kabul etmez, bu, kafalari “bilimsel… bilimsel… bilimsel…” sallamaya aliskin olanlar!
Bunlar hep “ilk ben yazdim…” veya “kimseden yardim almadim…” diyerek hava atarlar; hem gecen seferki yazimizda hem de bu yazimizda “ilk” kimin soyledigini gostermis olduk; bunlar araklamaci!
Ama kabul etmezler; niye?!
Cunki bunlar da OLIGARKTIR!
Ders1’de anlattik, bunlar halk tarafindan kabul edilmeyeceklerini bilenlerdir, onuncun de devamli darbe yapmaya cunta kurmaya calismislar, tepedeninmeciligi secmisler ama her girisimlerinde tepelerine binilmekten kurtulamamis tiplerdir…
Bunlar kimler mi?
“Fikir babasi oldugum soyleniyor, kabul edebilirim” diyen sizofrenik vak’a YK’nin ove ove bitiremedigi “28 Subat” failleri ile ayni kokten gelmektedirler: 9 MARTCI BAASCI DINSIZ CUNTA ARTIKLARI!
Millet bilmeli bunu, bunlari, hangi igrenc iliskiler icinde olduklarini, kafalarinin icindeki kazurati, millete ragmenci tavirlarini…
9 Mart onemlidir, cunku bunlarin koku oradadir; temizlenememis cuntacilik, 12 Eylulde de firsati kacirdi, ardindan 28 Subat ile kafasini gosterdi, ardindan 203-2004’de ve 2006-2007’de… Hepsinin kokeni iste bu 9 Martci cuntacilik…
Benim sevgili okuyucularim ewwela 9 Mart’i bilmeli, bilmeli ki, bu topu Sabati Sabatay avcilarinin maksadlarinin ne oldugunu anlayabilmeli…
9 Mart nedir?
“Bu ulkede gomonistlik yapilacaksa onu da biz yapariz!” diyen zihniyetin yeserttigi, ne ulkemizdeki ne de dunyadaki “gomonist dusunceye” bi zirnik katki yapacak agirligi olmayan, Islam olmasin da ne olursa olsun zihniyetinin, memleketteki en kucuk bir dini meseleyi, su gormus kuduz kopegin harekete gecmesi misali, Islam dusmanligi ile dolu kligin harekete gecmesidir! Bunlarin temelleri “Kadro”dur; “Kadro” ne kadar sosyalist (veya Kemalist) ise, bunlar da o kadar! CHP, butun bu ekibi, “Bu ulkede gomonistlik yapilacaksa onu da biz yapariz” diyerek yesertmis, ulkeye Islam tehdidine karsi bir blok olusturmak icin desteklemis, tabii bunlar da bu devlet destekli hallerinden hiz alarak her tarafa –bi millet haric!- sizmis ve kendi kazurat dusunceleri haricindeki bir yapilanma oldugu takdirde darbe yapmaya niyetlenmislerdir.
Kimlerdi bunlar?
Bunlarin baslarindan biri, sonradan kendilerine yamuk yapan Muhsin Batur’du mesela; o kadar guveniyorlardi ki ona, darbeden sonra kurulacak hukumet listesini, destekcilerin listesini ve hukumetin yapmasi gereken isler listesini (meshuuuuuuuur Toprak Reformu mesela) bile ona vermislerdi; n’oldu sonra biliyor musunuz benim aziz okuyucularim, Batur, 12 Eylul’den sonra anilarini yayinladigi kitapda “kasamda sakladigim liste” diye bunlari yayinlayinca, bu cuntacilar bi de 12 Eylul’de iceri tikildilar:)) (Y. Kucuk denilen sizofrenin 12 Eylul magduru ayaklarinda takilmasinin sebebi! 12 Eylul sonrasi toplanan “Aydinlar”in toplanma gerekcesi budur!)
Muhsin Batur’un bi lafi var, -ozamanki- darbe-muhtira gerekcesi olarak, yazayim da bunlarin kuduzluklarini anlayin ve bakin bakalim 28 Subatcilar nereden filizlenmis gorun:

“Seriat ve irtica tahriklerinin neticesi Silahli kuvvetlerde de gorulmeye baslandi. Adetleri az olmakla birlikte, sozlesmisler gibi, cesitli garnizonlarda subay ve astsubaylar sozlu ve yazili muracaatda bulunarak MESAI SAATLERI ICINDE NAMAZ KILMAK, CUMA NAMAZINI CAMIIDE KILMAK, RAMAZANDA MESAI SAATININ ORUCA GORE DUZENLENMESINI ISTEMEYE BASLADILAR. Bunlarin istegini yerine getirmezsek, egitimi, ucusu, manevra ve tatbikatlari ve hatta nobet hizmetlerini durdurup namaza gidip donmelerini beklemek gerekecekti…”
Bunlarin icindeki Erol Bilbilik’in anlattigi bir hadise var ki, 9 Martcilarin ve M. Batur’un “insaniyetini” gosteriyor; Bilbilekden dinleyelim:
“Kasim 1970’de M. Batur’un ‘karar verip uygulayin’ dedigi bir hareket var. Gediz deprem evleri bitmis, Cunhurbaskani C. Sunay, Gnl. Krm. Bsk. Memduh Tagmac, Basbakan suleyman Demirel, Kara-Hava-Deniz Kuvvetleri Komutanlari oraya gidecekler. Batur:
“- BUNLARI UCAKLARDAN MARMARAYA ATACAGIZ!” diyor.
Bana bu haberi telefonla hava kurmay Albay Ihsan Albayrak verdi. Batur ve Faruk Gurler kendilerini kurtaracak donamimla ucaga binecekler, otekiler denizen dibini boylayacaklar. Sonra yine Albayrak telefon etti, “Erol, ihbar edilmisiz!” dedi…”
Denizin dibine boylattirilacak olanlarin hepsi 9 Mart’a karsi olduklari bilinenler…
Peki kimler vardi bu 9 Mart’in icinde?..
Muhayyel “Devrim Partisi”nin ve TUM teskilatlanmanin basi, Dogan Avcioglu ve onun yardimcisi da Ilhami Soysal’di; bunlar Ankara’nin ve dedigimiz gibi TUM teskilatlanmanin basi; Istanbul’un basi ise Ilhan Selcuk; Istanbulda bulunan (Orhan) Kabibay Grubu ki bunun basi da gecen yazida bahsettigim albay eskisi Talat Turhan.. C. Madanoglu ve bunun basini cektigi “Sosyalist Siviller Grubu”; Havacilar Grubu ki, basi az once bahsettigim, Batur’un adami Ihsan Albayrak… Kara ve Denizciler de birlesmis ve bunlarin sozculugunu de Cengiz Candar’in (ki o zamanlar “terorist”dir Candar) kayinpederi Amiral Bulent Kayacan yapmakta…
Anlayacaginiz silahli kuvvetlerin icinde iicene teskilatlanmislar ve siviller olarak da dergi-gazete-kitap ile isi koruklemeye baslamislardi. Bilbilik’in gecen sefer naklettigimiz sozuyle “10 defa darbe yapacak guce” erismis olmalarina ragmen, BECEREMEMISLER ve bozguna ugramislardir; acizane, Bizim, “beceriksiz cuntacilar” lafimizin nerelerden geldigini, bunlarla forumlarda, bloglarda kapisirken kullandigimiz “biz sizing cemaziyulevvellinizi biliriz” derken neyi kastettigimizi, bu Sabatay meselesine sadece “Sabatay” diye dalmanin hata oldugunu, buna boole dalarak ama ii niyetle bunlara laf sokusturanlarin, birsey yaptigini zannedenlerin, butun bu arkaplani gormeden hareket etmesi sebebiyle tersinden onlara iilik yapacagini defaten soylememizin ne manaya geldigini, bilmem ki benim aziz ve sevgili okuyucularim farketmisler midir. :))
Bunlar iste boole cuntacilardir; bunlar o derece kuduz ve halk dusmanidirlar ki, Orhan Kabibay ile Dogan Avcioglu (S. Yalcin da yegeni) zafer sarhosu olduklari birbirlerini doldurusa getirdikleri bir gun, sokaklarda terror eylemlerinden olenlerden bahsedildiginde, “HELE BIR DEVRIM YAPALIM, O ZAMAN DEVLET TERORUNU, DEVRIMCI SIDDETI GORECEKSINIZ!” diyerek ne kadar “insancil”olduklarini gostermislerdir! Hemen aklimiza, 9 Mart’in uzantisi 28 Subatcilarin hazirladigi 20.000, 200.000, 2.000.000, 20.000.000’lik listeler gelmeli!
Bunlarin, hele ki bu yeniyetme TE denilen hastalikli Gokyuzu’nun yatacak yeri yok! Yagmurlu havada su yok bunlara! Ta ilk bunlara yazmaya basladigimizda dedik, “BEN SIZIN OLUMUNUZUM!”
Allah’in izniyle…
Devam edecegiz bu cuntaci rezilleri anlatmaya; madem “emir” var, madem ki basladik, icyuzlerini anlatacagiz; bu arada Darbeler tarihine de girecegiz, cuntaciligi anlatacagiz; dedik ya mesela Sabati meselesi diil, MEMLEKET VE SORUNLARI MESELESI diye defalarca, vesika vesika koyacagiz…
CANLARINA OT TIKAYACIZ!
SOZ SANA MILLETIM! (Kendimi de gaza getirdim:))
OYLESINELAF@
(Yuzbasi Bekci Murtaza, buradan yaziyorum, 37 yetmez, “belli” yerlere de ugra bakalim “bedeli”ni oderiz… )
Monday, August 20, 2007
Gokyuzu’ne Dersler1: 9 Mart’in Ezikleri!

Wala biz de birazcik emir kuluyuz yani, “ilgilen” dediler ilgileniyoruz:))
“Ekmek musaf carpsin ben o diilim”, diye otuz takla attiktan sonra o isimle kitap cikaran Gokyuzu rumuzlu Tayfun Er denilen “annesi Balkan gocmeni” ve “Izmirli”nin (tipi de tam Ibrani ha!) kitabina sole bir bakiyorum; ona “dersler” vermeye –eger akli varsa ki, zor, senelerdir boole bi kabiliyeti olmadigini acik etti zaten- calisacagim…
Insanda biraz utanma olur be!
Omurleri askere yalakalik ile gecti, hayatlarini dipcik darbesiyle halka nizamat vermeye adadilar! Kilicla oynayanlari kilic kesermis; aglama edebiyati yapmalarini, magdur ve mazlum edebiyati yapmalarini, darbeye hayir lafazanliklarini onun icin kimse yemez! Aci cekmekle, iskence gormekle kalirlar!
Butun bu sabatay rezilliginin ardindaki hesabi gorebiliyor musunuz!?
Bu isin goygoyculunu yapanlarin hepsi 9 MART ARTIKLARI!
Anlasilmasi ve her zaman akilda tutulmasi (bunun icin, unutmamak icin istenirse parmaga iplik de baglanabilir, cunku onemli) bu beceriksiz cuntacilarin mekanina bile ugranmaz, onlara selam ve yagmurlu havada su bile verilmez; selam verenle de selam kesilir! Bu, bu kadar acik ve onemli!
Daha evvel kendilerine madik atan askerleri Sabatayci yapiyorlar, boylece hem onlara onarilmaz bir camur atmis hem de o madikten sonra cektikleri iskencenin acisini cikartmis oluyorlar guya, tabii boyle olunca, “yaw bu solcu kardeslerimize Sabatayist, Zionist subaylar neler cektirmisler oole vah vah!!” dedirteceklerini ve halkin “nazarlarini” uzerlerine cekeceklerini zan ediyorlar… Boylece uzerlerinden “cuntaci” yaftasinin kalkacagini zan ediyorlar…
Sunday, July 29, 2007
“SAĞIR ODA” VE “KURTLAR VADİSİ”; “AVANAK MÜSLÜMAN AVI”

(Bu yazı, okundugunda da gorulecegı uzere bayagi eski bir yazı, neredeyse 6-7 ay evvel CETE SEFIM'im zorlamasi ile yazılmıs bir yazi... "Gonder bana Yuzbası!" dedi ve gonderdim. BM@)
Kalemimizden sürceceklerden şimdiden affola diyelim...
Konumuz bizim Avdetilik dedigimiz, ama “Sabataycılık, Sabatayistler, Sabatiler, Dönmeler” de denilen, muzir ve dogal olarak da “günah kecisi” bir hal alan, eskilerin deyimi ile “meraklı” bir mevzuu… Meraklı bir mevzuu olduğundan da “müşterisi“ çok; talibin çok olduğu yerde de “arz“ bol; haliyle de sap ile samanın karıştıgı, karıştırıldığı, bunun da coğu zaman bilerek yapıldığı bir alan... Bu işlerin kotarıldığı yer, bilindiği gibi internet; orada pişirilip, efsaneler üretilip ardından da kitap haline getirilip milletin önüne konuluyor... “İnternetde bazı forumlarda tartışılan...” diye bir de ba(ş)lık atılıyor... Gören de zannediyor ki, bu “tartışma“ denilen şeyde iddialar doğrulanıyor!.. Ama ne gezer!!! Hataları ve maksadları (internetde belli forumlarda beş senedir “cetemiz” tarafından) yüzlerine vurulmasına rağmen, iğrenc gayeleri için yalan yanlış laflar piyasaya çıkarılıyor. Bu piyasaya çıkarılan kitapları da biliyorsunuz; megolaman, sizofren Yalçın Kuçük ile Soner Yalçın’ın “ekip“ çalısması ve onca ağacın kesilmesine sebeb olan, adamın kafasına atsan kıracak kadar kalın kitaplar...
“Müşterisi bol“ dedik ya, onun için de bu kitaplar, konusu itibariyla, “çok satan kitaplar listesine otomatik olarak giriyorlar… Sadece “Efendi-1“ isimli kitapdan Soner Yalçın’ın kazandığı para 500 bini (500 milyar) geçiyor; varın siz bu piyasada dönen “paranın“ miktarını!.. Yeri geldi bir parantez açıp yazalım; konumuzla da alakalı. Bir kitapdan tonla parayı cebine indiren S. Yalçın, malum bir de “Kurtlar Vadisi“ denilen, bazı şeyleri güzel güzel bazı şeyleri de kötü kötü anlatan, Batılı dille “kült dizi“ haline gelmiş, mafya dizisi dense olur, derin devlet dizisi dense o da olur velhasıl nereye konulacağı seyredene bağlı “şey“in de, cok afilli bir ünvan olsa gerek, “konsept danışmanı” idi!!! (Gözümüz yok ama, buradan ne kadar “götürdü“ varın siz düşünün!!!) Bu dizi malum “masum“ bir şekilde (“masum”dan kastim, bayağı bir mafya dizisi gibi baslamasıydı, yani bol bol adam öldürülüyor, racon kesiliyor felan.) Ama sonra bi baktık... Siyon Tarikatı, Masonlar, Sabatayistler cirit atmaya başladı!? Hatta hatırlarsınız, çocukların “küstüm sana!” diyerek kaşlarını masuscuktan çatmasına benzer “kızgınlık!!!“ bakışı ile odasında bulunan tablolara dik dik bakmıştı “kimlik krizi“ne girmiş Polat Alemdar! Tablolardan biri Fatih Sultan Mehemmed Han’ın, surlardan Akşemseddin Hazretleri ve ordusuyla giriş sahnesi, diğeri de “Obeliks”, yani Dikilitaş’ın resmedildiği, arkasinda da Sultanahmet Camii’nin bulundugu tablo... Hani U. Eco’nun kitabında “Obeliksler” ile Siyon Tarikati arasında bir bağ kuruluyor ya, bizim akl-i evveller de (bu S. Yalçın oluyor), Fatih Han’ın bu obeliksleri yıktırmaması, bunların devamlı resmedilmesi üzerinden (olmayan akıllarıyla) akıl yürütmelerde bulunmuşlardı. Hatırlıyorum, bunlarin iğrenç planlarını ortaya koydukları forumlarda, Fatih Han hakkında ne kadar kanalizasyon malzemesi hurda varsa, bir bir döktürmüşler, onun “hristiyan bir kadının çocuğu” olmasında tutun, Papayla metuplaşmalar yapan “gizli hristiyan” olduğuna kadar bütün rezilliklerini sergilemişlerdi. (Cevaplarını da vermiştik doğal olarak.) Dikkat edin bütün bunlar bizim “milliyetçilerin ve müslümanların“ ağzı açık ayran delisi gibi seyrettigi “Kurtlar Vadisi” içinde gerçekleşmişti!.
Bu “dizi“ bittikten sonra da “Sağır Oda“ başladı... İlginç olan, S.Yalçin ve Yalçın Küçük’ün “bilimsel Sabatayist kriterlerinin” tam göbeğinde duran bir isme sahip (“-öz“ var, “-er“ var, daha n’olsun!!!) Cüneyt Özdemir ile birlkte bir şirket kurarak bu diziyi çekmeleri... “Danışman“lıktan aldığı az geldi demek ki, şimdi de kendisi kendi şirketi adına çekerek “malı“ tamamen götürmeye niyetlenmiş, derler bu duruma... (Bu arada, “Kurtlar Vadisi” malum Osman Sınav’ın bir yapımı olarak başlamişti ama sonra birden bire “Pano Film“ adına çekilmeye başlanmıştı, O. Sınav da ayrılmıştı... Bu konuda bir hayli dedikodu mevcut ama iki taraftan da ses çıkmadığına göre, bizi ilgilendirmez, değil mi!?)
“Sağır Oda“... Bu dizide de “Hançer Birliği” isimli, Rusya’daki Türklerin, Almanlarla daha doğrusu NAZİ’lerle ve onların güdümünde kurdukları bir “secret order“ yani gizli bir cemiyet var; bu Birlik, savaştan sonra NAZİ altınlarını gizleyi üstleniyor ve bunu da tabii ki ve elbette Türkiye’de yapıyorl

“Oğuz“ isimli, her haliyle tiksindirici, dini hafife alan, apişarasında “hassas“ ama “derin devlet“den biri; “Aras“ isimli “vatan millet sevdalisi”, özel istihbaratçı biri; herbi ”seyden” anlayan ve hatta “özel ekip“ bile kurabilicek kadar “derin” bir prof.; “Zahid” isimli bomba yapımının uzmanüstü uzmanı ve “özel teşebbüse” silah karşiığı “hizmet“ eden bir “Hizbullahçı“; işte bunların hepsinin “vatan, millet için“ aralarındaki anlaşmazlıkları bir kenara bırakip bir araya gelip “iç ve diş hainlere” ve hatta “devlete sızmış hainlere” karşi mücadele etmesi!... Evinde “Teşkliat-ı Mahsusa“nin arması basılı çay fincanlar kullandığı iddia edilen S. Y.den daha ne beklenir ki!?
Şimdi başlayan “Kurtlar Vadisi-Terör“ de aşağı yukarı ayni şekilde bir senaryo üzerine kurulacaktır muhakkak; Avdetiler ve Yahudiler işin içine kuşkusuz girecek, Eh doğal olarak “ey ehl-i iman! Kalkın!” denecek...
Dikkat ettiyseniz, Avdetilik meselesini ele alip, iyi de dünyalık kazanan SY’nin elinden çıkma bu dizilerin üçünde de kavga-gürültü var, derin devlet var ve bütün bunların yanında da “kötü” taraf olarak Avdetiler var! Yapılmasi istenen olarak da “uyanın ve kalkın ey Ehl-i iman!” lafı var!
SY böyle söylüyor da YK arklı şeyler söylüyor!? Ne münasebet canim, ne münasebet!..Ta, hani şu suç üstü yapılan astsubayları savunmak için net, açik konuşmaya başladı, ta evvelden beri “Halaskaran Grubları“ndan, 1,Savaş esnesinda kurulan “Edirne Muhtar Cumhuriyeti”ndan bahsedip, “kuva-yı milliye“ gerekliliğinden felan bahseder.
Sonra çıkar tv’lere, hatta müslümanların gazete ve dergilerine “Sataycıların komplosn”ndan bahsedeo; bilinen aliler üzerinden, onların “selam” verdiği ya da oturup çay içtiklerini bile Sasataycı yapar, “meraklı” mevzulara meraklı milletimizi ağzı açık bırakır! Ardından da patlatır: “İslam’daki İbrani tesir...” Gıkınız çıkamaz, çünkü şaşkoloz şaşkoloz dinlemiş, bütün “adımlarına“, ““vah canına!” hayretiyle yaklaşmıssınızdır.
Kendi ifadesiyle (burada soyleyelim ki, bu itirafda katkımız büyüktür) ana tarafından Fransız işbirlikcisi ve “İbrani“ bir cedde sahip olan, şimdiki GKBaşkanı Büyükanıt ile de “akraba“ oldugunu söyleyip, bu akrabalık sebebiyle onun da kökünde “Sabati”lik olduğunu vurgulayan, Uğur Mumcu’dan devraldığı “bayrak” sebebiyle devletin neresi olduğu belirsiz bir yeri ile temasda bulunup, işlediği suçun ondabirini işleyenleri senelerce içeri tıktıkları bir ortamda, başina “kötü“ şeyleri geleceğini düşünüp önce Paris’e tüyen, orada da PKK ile devlet arasında köprü olup “devletin bir yeriyle“ işbirliğine devam eden, gittigi yerde, “ben buraya Kürt aydınlanmasını gerçekleştirmek için geldim!”diyerek havalanan, daha evvelinde,doğuda katledilen müslümanları örnek göstererek “PKK, Jakoben bir harekettir, devrimcidir, gericilere nasil davranılması gerektiğini Devlet PKK’dan öğrenmeli“ diyerek vahşi ve barbar yüzünü gösteren, “28 Şubat’ın mimarı“ ve “İmrali sürecinini mimarı“ diye övülmeyi ve övünmeyi pek seven, Doğan Avcıoğlu’nun “yamağı”, memleketi “baskıcı bir diktatörlükle” yönetmek için askerle birlikte darbe yapmayı planlarken tufoya gelen beceriksiz ve sizofren Yalçın Küçük ile; Doğu Perinçek’in rahlesinde yetişen, bugünkü “28 Subatçılar”ın öncüsü Binbaşi C, Ersever’in “itimadını” kazanmakla ise başlayan, ardından “Aydınlık“ dergisinde bir sürü “eline verilmiş belge“yi piyasaya vermekle görevlendirilen, orası artık kesmeyince YK’nın yanına geçen, ardından, nasıl bir siyasi istikrarsa, Doğan Holding’e geçen, “burası CNN; Türk’ünü atın!” denilen yerde “siyasi danışman” gibi “cukka vermek için“ uydurulmuş olduğu belli bir koltuğa sahip olan, ne yaptığını yukarıda kısaca yazdığımız, Doğan Avcıoğlu’nun yeğeni, “Teşkilatci tripleri”ndeki SY’nin “Ey ehl-i iman! Vatan elden gidiyor. Kalkın! Birleşin!” vaveylasına ne cevap vermeli!?
Şunu bilmeli ki, ortada giden bir vatan yok! Evet bi şey gidiyor; bunların, hadi fazla uzatmayalım, milletin ensesinde su kadar senedir boza pişiren iktidarı gidiyor; koltuklarını kaybedecekler ya, onun için “Sabatay komplosu” kurarak, “ahmak müslüman avına” çıktılar (biraz da buldular tabii) böyle vaveyla koparmalarının sebebi bu! Onun için de “dizilerde“ müslümanı, solcusu, dinsizi, türkcüsü biraraya gelip vatanı kurtarıyor yollu senaryolar yazıp duruyorlar!...
Giden “benim vatanım” olmadığından, umurumda değil; hadi kendin kurtar, gücün yetiyorsa! Başka kapıya, başka kapıya!
BekciMurtaza@
Bekcimurtaza1@yahoo.com
Saturday, July 28, 2007
Secimi Anlayamayanlara Muhtasar Aciklama

Secim bitti ama tartismasi hala devam ediyor benim sevgili vatandaslarim…
Internet ise daha bir alem…
Misyoner okullarindan, bilhassa Amerikan misyoner okullarindan ve onlarin “gayri muslimler Islam alfabesini ogrenmekte zorlaniyorlar, izin verin de onlara okullara acalim ve ilim irfanlarini arttiralim!” diyen Amiral Bristoldan bahsederek, USA’nin Ermeni “ayaklanmasinda”ki rolune dikkat cekip, simdi AKP’nin iste bu hain muttefik USA ile isbirligi yaptigindan dem vurup vatani boldurtmeyiz ulaaaa!!! diye –affedersiniz- boguruyolar… Memlekette 70 sene “Kizil Sultan” diye laf attiklari Sultan Hamid Han’a simdi tozkondurmamaya da bu sebeble calisiyorlar…
sti!!! Simdi de aralarindaki bu kini unutup, masum, zavalli, etliye sutluye karismamis Turke karsi uluslararasi kampanya acip Ermeni soykirimi diyerek TC’mizi sikistirmaya calisiyorlar… Bak bak bak… ASALA vardi, onu bitirdi bizim “kursun yiyen kahramanlarimiz” hemen ardindan PKK cikti. Cikardilar… Zaten Apo dediginiz ne ki, Ermeni dolu dii mi….
Bu ayibi gidermek icin de zaten Islahat-Tanzimat Fermani’ni cikarmis “Aydin” Osmanli pasalarimiz!!! Ama hain ve ahmaklikta direnen Sultanlar, hele ki ah o Kizil Sultan “muasir medeniyet seviyesine” cikmamizi engellemis; bizim “aydin” pasalarimiz ve “halaskaranimiz” ise daglara cikmis, nesiyle meshur oldugunu bilenlerin bilmeyenlere anlatacagi Selanikte “Jon-Filinta gibi Turk”leri orgutlemis ve yedi duvelin dusmani, onlari yiyip bitiren, dev gibi , ates bakisli, Gazi Mustafa Kemal Pasa Hazretlerinin ismini koydugu “Hareket Ordusu” ile nihayet Kizil Sultani devirip, muasir medeniyet seviyesine bir adim daha yaklasmamiza vesile olmuslardir! Ne kadar kufretsek… pardon sukretsek azdir benim kadir bilir aziz vatandaslarim…
nlarla birlikte gelen Ermenilere karsi yaptigi direnisi, isgalcilere karsi tertiplemis, Misak-i Millinin ve isgale karsi nasil mucadele edilmesi gerektiginin kararlarinin alinip dunya alem ilan edlidigi Erzurum kongresini tertiplemis. Bunlari yaparken yasi da 80’i deviriyor… Hep Misak-i milli icin calismis; bu misak-i milli, kuru toprak sinirlarini kapsamiyor tabii, girisinde yeralan ve Kongrelerin ve Ankaradaki Buyuk Meclisin acilisinda yayinlanan Beyannamede gecen “Seriat- i garraya baglilik… Halife ve Sultana baglilik ve emir ile hareket etmek” gibi seyleri de kapsiyormus!!!
stiklal harbinde 7000 (bir rivayete gore de 9736) civarinda sehit verilmisken, bu “Aydin” ve “Filinta Turkler” tarafindan bir oldu-bitti ile Tapinakcilarin sehrindeki Kurucu Andlasma imzalandiktan sonra kurulan “Turkiye Cumhuriyeti” ile birlikte 500 binden fazla insane sehid ediliyor; “savas bitti” deniliyor.
Gorunen koy kilavuz istemezmis; bu “Filinta-Turkler” dedigim artiz ekibi ya kendiliginden cekip gidecekler, zor biraz, orada burada maden ocaklarini soyup patlayici caldiklarina gore veya o caldiklarini kullanmaya calisacaklarindan oturu zorla gidecekler.yok bundan sonra daha etkin bir sekilde TSK gelirmis!!! Wah yavrum wah!!! Sanki elllerinde o dedigi sekilde ve yapmamak icinde binbir tevile girdikleri HARAKATDAN baska bir careleri varmis gibi tehdit ediyor kibir kumkumalari!!! Emekli generaller konusup durur, nossun, hergun evde oturmaktan bikmislar, mikrofonu gorunce dayanamiyorlar (Hilmi Pasayi takdir etmemek elde diil, agzini bile acmiyor) agzina geleni soyluyorlar;
Bence AKP bunlari ham yapacak; sonra da HALK HEPICIGINI HAM YAPACAK!
Kalin saglicakla sevgili yurtdaslarim; yazdir, sicaktir deyip ustunuz acik yatmayin, nereden ne zaman ne esecegi belli olmaz, ince bir pike ile de olsa ustunuzu ortun, buz gibi soguk sular icmeyin, her gun bir adet sarmisak yemegi unutmayin, kokusu VAMPIRLERI UZAK TUTAR, vucudu dink tutar, benim sevgili ROVANSCILERIM!!!
OYLESINELAF@
Hanimishamisler:
7: Iii ki kisa kestik dii mi benim sevgili okuyucularim… Ama bu kadar yeter, zaten uzaktan bir CHP’li geliyor, onu teskin!!! etmem gerek:))
Sunday, July 08, 2007
Secimi kim takar; ardinda ne var?!
“Benim ciftci kardesim, beni sec beni, iktidarimizda degil mazota para vermek, mazot kullanip uretim yapmaya calistigin icin 1 lira uste para verecegim!.. Findigini 15 liraya alacagim; sonra gidip marketten paketini 20 liraya alirsin!!! Evdeki karina ayda 1000 lira maas verecegim! Ey issizler, oyunuzu bana verin bana; issizlere ayda 3000 lira issizlik maasi verecegim; emekliler 500 liraya; calisanlar da 800 liraya surum surum surunsunler, nasilsa bu ulkede 11 milyon issiz var, calisani kim takar dii mi benim calis(a)mayan vatandasim!!!”
Saka bir yana benim sevgili okurlarim,secim sath-i mahalindeki vaadlere bir bakmak bile “BU MEMLEKET ADAM OLMAZ!” cumlesinin dogrulayicisidir…
Adam –o da kendine bir “imaj-maker” tutmus ki, kasketli yani ‘halkci’ olmus- cikmis “ev kadinlarina 500 lira, issizlere 2000 lira maas!” diyor, ustune ustluk bir de bunu soylediginden “milli ekonomi sahibi” damgasini kendi kendine basiyor ve ustelik Prof. olarak ortalikda dolasiyor! Birinin buna, Azarbaycandan uc kurusa alinan akademik unvanlarla –bana da soylemislerdi, uc sene sabret, ordinaryus unvani verelim, ama bizde o sabir nerde- sallamakla devlet yonetilemeyecegini ancak cemaat(cik!) idare edilebilecegini soylemesi lazim!
Hadi bu neyse, kimsenin kale aldigi yok, ama devlet gibi adamlarin ciddi olacagim diye 40 dereceyi de asan sicaklikda gunesin alninda yaptigi mitinglerde lacileri cikarmadan kem de bypasli bypasli durmasi bir yana, butun secim esprisini “KAN EDEBIATI-IP EDEBIYATI”na bindirmesine ne demeli!!!
Birinin buna, o kursulerden mahalle kabadayisi ama prof ciddiyetiyle firlattigi “ip”le 12 Eylulde kac ULKUDASIN SEHIT EDILDIGINI anlatmasi gerek! Ayiptir yaw! Niye asmadin
AKP’liler kapi gibi Adalet Komisyonu zabitlarini ortaya cikardilar, simdi tik yok! Meger neymis, AKP’liler paket halindeki kanun degisiklileri icinde bulunan “idamin kaldirilmasi”na karsi cikarak bir onerge vermisler Komisyonda, MHP’liler de (7 uyeden 5’i) “cekimser” kalarak IDAMIN KALDIRILMASINI ONAYLAMISLAR! Koylu kurnazligi yapmislar sonrada, Meclisde zaten yeterli sayida
Ya CHP!? Ismail Amasyali’yi bile aday gosteren ve boylece TARIKATCI CHP unvanina “laik”iyle hak kazanan CHP, bu haliyle utanmadan Sosyalist Enternasyonel toplantisina katiliyor ve ustune ustluk Talabani ve Barzani ile ayni mekanda bulunuyor!!! Senin begenmedigin ve kayikci dovusu yaptigin AKP bile “asiret agasiyla gorusmem” diyerek bunlardan uzak dururken, sen, onlarla ayni mekanda bulunmayi kabul edebiliyorsun; ustelik “kafalarini ezmeli” derken hem de!!!
Ya AKP?!! Gorunen ve gorunmeyeni ile 200den fazla halihazir vekili bir kalemde harcayan Tayyip, vitrin degisikligini birakin partiyi degistirdi ve boylece de AKP’nin PARCALANMA surecini baslatti! Butun secim stratejisini Cumhurbaskanligi secimine endeksleyen “magdur aabii” ayaklarinda “agir abi” gibi de takilan bu parti, ne yazik ki bu secimden de birinci parti olarak cikacak…
Dogrusunu soylemek gerekirse, bu partinin yapmaya calistiklarina ilk baslarda sesim sedam cikmadi hic; bu onlari onayladigimdan filan diil tabii..
Ensemizde boza pisirenlerden kanirta kanirta, maksadi ne olursa olsun, intikam aldigi icin; elbette bu “intikam” lafi benim icin gecerli, yoksa onlarin boyle bir dertleri yok ve zaten bu yaptiklarini da kendileri “salt basina” yapmoorlar caniimm:))
Ama askere haddlerini bildirmeleri, burokrasinin saltanatini zorlamalari, dis politikada iyi veya kotu ama askere, “secilmislere” ragmen birtakim kararlar almalari, wala benim icin bir keyifti… Ama bunun da, bu keyfimizin de bir nihayeti olacakti elbette!!! Bu nihayet daha evvelden gelmekle beraber, aha bu secim propagandalari ilani oldu… Dusunebiliyor musunuz, siz sunca zamandir hukumetdesiniz, onca faaliyetde bulundunuz, ma secim propagandasinin temeli “uvaa… uuvaa… bana cumbasini…. Uvvaa…. Sectirmediler… uvvaaaaa… gordunuz mu size de… uvvaa uvaa uvvaaaaaaaahhhh… size de sectirtmemek icin neler yapiyorlar!!!”
Demek ki AKP bile kendi “icraatlerine” guvenmiyor! (Nasil guvensin ki? En basta gelen icraati, Irak!)
Herkes birbirini hainlik, yalancilik, ip’sizlik ile sucluyor ama hickimse GELECEKTE NE OLACAGINA DAIR BIRSEY SOYLEMIYOR!
Cunku bunlarin gelecegi yok ki, memleketin gelecegi uzerine birseyler karalasinlar!
AKP de, CHP de, MHP de, DP de, velhasil hepsi, GECICI olarak kurulmus bir devletin artik uzatmalarda oynanan son seciminde “top cevirmek” disinda birsey yapmiyorlar!
Secimden sonra n’olcak?!
Hadi buyrun, kildan ince kilictan keskin soru; boru diil, soru bu ve bunun cevabi, HICKIMSEDE yok…
TC’nin vakt-i zamani dolmus, bu secim de son veya sondan evvelki secim; ardindan ne gelecek, gecis nassil olacak, neler planlaniyor, planlananlara karsi bu ulkenin GERCEK, SAMIMI VATANSEVERLERI neler planliyor, neler planlamali?!
Ama sunu yazmadan edemeyecegim, bu “is” eninde sonunda “kaba guce” diyelim de bazi seylere takilmayalim, ewwet oraya dayanacak ve orada da goruldugu uzre bu isin “kumandasi” asker eve askere kokenlilere birakilamaz… Cunkum, yani, bu adamlar, askeri egitimi ABD’den almislar, orada gordukleri “derin stilleri” oldugu gibi kopylayip burada da yapmaya calisiyorlar ve netice olarak da orada burada bulunan HUCRE EVLERDE cephaneleri pisipisine yeslim ediyorlar; kendilerine Vatansever diyen bu acinasi yaratiklara bakarak memleketin askeri kudretinin ne seviyede oldugunu da anlamak mumkun dogal olarak:))
Onuncun, bu “is” tamamen HALKIN GUCUNE-HALK LIDERLERINE birakilmali ve askeri uyeler de bunlarin emir altinda sadece emir alan halinde gorevlerini yapmalilar; hani secim sonrasi memleket manzarasina dair bir girisimi olacak olan mutesebbis arkadaslar varsa –olmazsa sasarim ve terkederim bu memleketi, bu gunleri iple ceken biriyimdir be!- beceriksiz cuntacilarla senelerdir ugrasan bir karindaslari olarak, kale alirlarsa, aha soyledim, kulaklarina kupe ossun bu laflarim!..
Secim sonuclari o kadar onemli diil yani; ki AKP haricindeki partilerinde secime pek asilmamalari zaten bunun delili… Eger AKP tek basina ve 367’ye yakin bir ekseriyetle ortaya cikarsa, ewwela “Son Kale Cankaya”yi vermemek icin uzlastirmaya ve kendilerine yakin birini sectirmeye calisacaklardir (adamlar hukumetu veriyorlar ama Cankayayi asla! Komedi!) Basaramadilar tekrar secim; yine olmazsa ZOR! Kendilerine vatansever diyen cetelerin bir bir ortaya cikarilmasi, iste o gunlere yonelik (AKP tarafindan ve Fetulah katkilariyle) yatirim; ne kadar desifre ederler ve ne kadar rezilane olarak halkin onune koyarlarsa o ZOR GUNLERDE kendilerine halkin desteginin o kadar fazla olacagina inaniyorlar…
YANILIYORLAR!
Kendi adima, ne onlarin ne de otekilerin, Alewi, Saman, Sabatay dolu beceriksiz cuntacilarin asla yaninda olmayacagim gibi, BOP Es Baskani olarak elleri kanli olan AKP’nin yaninda da olmam!
Yukaridaki kupe olacak laflari da bunun icin soyledim!
Walla bila, eger kimse kurmazsa o “isi” fevkalade gunler icin tazgahladigim, efkariumuniyyenin ancak birikisini bildigi uyeleri ile birlikte “F GUCU CETESI” olarak bana kurmak dusecek:))
Bu memleketde teskilat kurmak kadar kolay birsey de yok, bunu da herkes biliyor; ama bana kurdurmayin, birakmayin bu isi, n’apcagimdan ben bile korkarim:))
Olacak olan olurmus…
Sicak ama walla cok sicak gececek bir yaz; ardindan da bol yagisli bir kis! Dayanamazlar; sunun surasinda onumuzde en fazla dort mevsim var…
Hadi bakalim kolay gelsin!..
OYLESINELAF@
Cetemin vefakar uyesi –kendisini Yuzbasi yaptim, bilginize- BekciMurtaza@, bana guzel bir haber verdi, Ustadimizin dernegi ile benzer ismi tasiyan bir dernek “BUYUK DOGU OCAKLARI” kurulmus… Icim bir hos oldu… Kuranlarin, Ustad ustad deyip icine bosaltanlardan olmadigi malum, o acidan da musterihim ve “F GUCU CETESI” olarak tebriklerimi sunuyorum kuranlara… Bu isin sadece “tabela”si bile guzelken, onlarin bu isi bucak bucak genisleteceklerine nice hayrlara sebeb olacaklarina inaniyorum. Yolunuz acik ossun biraderen! OL@
Monday, June 04, 2007
TAYFUN'UN "SINIFSAL" KITABI:))

Bir muddet ayri kaldik sizlerden benim sevgili okuyucularim, ama bakin iste tekrar birlikteyiz...
Ayri kalma sebebi, benim "mutad" olarak yaptigim "dag seferleri" olmakla birlikte, yeni bir hamle yapma planlarimiz idi.
Bir kaç site ayri ayri olacagina "tek bir" site olsun, yoo bir kac tane olsun hatta yenilerini de acalim havali olur usta, he ya dooru, nasilsa "malum zevat" da sakiz gibi hep ayni nakaratlari hep ayni sekilde ama hep farkli yerlerde soyluyorlar, bizim neyimiz eksik Buyuk Usta'm, gibi "teoriler"le ugrasmaktaydik... Hala da ugrasiyoruz bu buyuk "problematik" ile ama hayat devam ediyor ve "malum zevat" da durmuyor...
TR Forum'un "rezilane" bir halde bitirilisi, tutunmaya calistiklari InterTurk'de de "randiman" alamamalari sebebiyle "yedek akce" olarak kurduklari "Kiliclar ve Kalemler"... (Faruk n'apiyor aceba? Sagliği nasil?) Ama hep ayni "teraneler"...
Simdi de "Erguvaniler"...
Hem de Gokyuzu'nden... Bir ayda bilmem kacinci baskisini yapmis; yapar tabiii; her baskiyi 1000 adet yaparsan, sooliyim size, 50 baskiya kadar gider:))
Neyse, bu kitabi almadim, kitapcida soole bir baktim, rezalet dedim; korsani ciksin uc kurusa dussun, bir de ustune basarak alacagim insaallah:))

YeniHarman'da bununla bir roportaj yapmislar; merak edenler alip okusunlar; beyfendi "yeni Marksist okuma" yapiyormus... Ben diil, o soyluyor wala:))
Birileri de "reklami"ni yapmislar, bunlar hem general eskisi simdinin cok bi liberal Soroscusu ile "yeni YK"miz oluyorlar, "konuyu "etnik"den alip "sinifsal" zemine sokmasi" sebebi ile tebriklerini yagdiriyorlar!!!!
Ula n'oluyor orda!!!! Ne "sinifsal"i-minifsali!!! Sizin "sinif" diye kekelemeye basladiginiz laflari bile zihninize sokanlar onlar!!!! Ondan sonra da "cozduk... sinifsal cozumleme" felan filan!!! Kargalar bile guluyor sizlere de bir siz bilmiyorsunuz!
Neyse, simdi fazla uzatmaya gerek yok; size Gokyuzu denilen "kacak"in iki resmini veriyorum; TANIYIN BUNLARI diye!..
Birlikte olmaya devam edecegiz...
OYLESINELAF@