Thursday, September 20, 2007

Yeniharman’daki Rabirtli Cayci’nin Laflari


Yeniharman Dergisini bilirsiniz, hani su Y.K ve TE’ye kucak acan, onlarin “zirvalamalarini” yayinlayan ve ardindan da bir kasik suda firtina kopartarak bunlardan ayrilan dergi; daha dogrusu, YK ile ve “gurkan dostum” ile yollarini ayirmislardi ve ayirdiklari sayi TE ortaya cikmisti… Bunlarin ne derece beceriksiz olduklarini bildigimizden, bu “ayrilik hikayesi” de cok siritik gelmisti bize, bunu da soyleyelim. Ayrilma nedenleri de Ayse Arman’in kayinvalidesine Sabatay dedim-demedi, ayip oldu yaw, gibi birsey!!! Sankim hic ayip yapmamislar gibimJ)

Eylul (2007) sayisinda general cocugu, Rabirt Kolej mezunu, Amerikan egitimli, vatan-millet sevdalisi kuvvaci bir café isletmecisi olan “acikistihbarat.com”un sahibi Behic Gurcihan ile yaptiklari roportaj mevcut… Evlere senlik!

Internet aleminde dolasanlarin bildikleri bir yerdir bu adres, www.acikistihbarat.com, hafiften eglenmek veya “karabasan takilalim be aghbii!” diye bakilan bir yerJ) (Bendeniz birincilerdenim) Hem bu site hem de SESAR, al birini vur otekine misalidir; boyle olmasi da gayet tabii, cunku Rabirt Kolejli arkadas, daha evvelden birincisinin icindeydi, ayrildi ve kendi sitesini kurdu. Roportajda bahsedilen “100. Yil Mutabakati, Yeni Milis” gibi makaleler hep SESAR’dan kalma seyler.

Roportajlarin bir guzel tarafi var, serbest konusma oldugundan (gerci bu roportaj biraz hazir sorular-cevaplarin masabasinda roportaj teknigiyle doldurulmus haline benziyor ya neyse) konusulan kisinin karakteri hakkinda bilgi verir; Rabirtli arkadas, kendisine dair bircok ipucu da veriyor… Rabirtli ve ABD’de okumuslugun verdigi bir “yupilik” seziliyor mesela, okumus cocuk oldugunu da soyluyor tabii..

Derginin elemani soruyor, Muzaffer Tekin’i taniyor musun, “yes orrayt”; Bekir Ozturk’u taniyor musun, “yes orrayt”, Veli Kucuk’u taniyor musun, “yes orrayt”; Oktay Yildirim’i taniyor musun, “yes orrayt”, Kemal Kerincsiz’i taniyor musun, “yes orrayt”, okuyabildiklerim bu kadar ama, Ulusalci olarak bilinen kim var kim yok herkesi taniyor arkadas… “Ama bunlar silahlarla yakalandilar” diyor eleman, “aslinda Muzaffer ile Veli limonidir, Oktay ile Muzaffer de kirgindirlar, Oktay ile Kerincsiz kavgalidir, Kerincsiz ile de Bekir kusturler, kimse bilmez ama ben soyleyeyim” diyor! Ii mi! E bari biraz da ben ekleyeyim, Behic ile Hayrullah’in arasi fena halde limonidir, ayni zamanda Dursun ile de tabi ve Veli’nin mekanlarinda acaba hic “Green kod”lularla karsilasmamis mi?!

Simdi bu laflari bugun etmis olsa neyse de, acikistihbarat’da, Umraniye operasyonlari ile yazmaya basladiginda bana garip gelmisti; celik cekirdek gibi olmanin zamaniyken, eger varsa bir dezenformasyon kaya sertliginde durup cevaplar vermek gerekirken, iceriye dusmus adamlar ile dusecek adamlar hakkinda, komplolari bosa cikarmak adina, bu turden gizli kalmasi gereken bilgileri vermek, ayiptir yaw! “Bizim Oktay” dedigi zati yere goge sigdirma, onun Kerincsiz’le olan kavgasindan oturu tavir koymadigi icin Muzaffer’e kus oldugundan bahset, ama Muzaffer’e de kiyama!!! Muzaffer’n agzindan Veli Kucuk’u, asker eskisi Fikret’i tu kaka yap! Dugun salonlarinda yemin ettiriyor diye karikaturlestir! Yani saginda solunda olan herkes, adi Ulusalciya cikmis herkes ve grub, bi yerlerden yamuk, ama maasallah bi kendisi aslanlar gibi! Bunu da roportajdan ogreniyoruz, oole ima ediyor! Kendisini “yarim porsiyon adam” olarak ve “3-5 bin adamin okudugu” bir sitenin sahibi “bes parasiz paramiliter” olarak goster!

Ben bu durumu “sorgularim” arkadaslar!

Sonra Rabirt’liya dergi elemani soruyor, “Atabey’ler Cetesi ne is?”, bu da yetkili mercii ya, bos yok, “Atabey’ler bir cete degil, legal ama informal bir organizasyon; savas aninda devreye girecek ozel kuvvetler”dir diyor; vukuatlarini da, “baris zamaninda yapilan duzenli sehir tatbikati” olarak isimlendirip, “kimsenin duymamasi gereken bir durum”di diyor.

Dikat dikkat dikkat! Simdiye kadar bu vukuat, siradan bir cete operasyonu olarak kamuoyuna lanse edilmisken ve Bizim de “bu organizasyon, bildiginiz turden degil, atmayin, tutmayin!” diye yeri geldiginde isaretledigimiz (TR Forum) ve ustunu kapatmaya calistigimiz bu vukuat, Rabirtli bu cok bilmis ve cooook konusan arkadas sayesinde GERCEK YUZU ile ortaya konuldu ki, belki kamuyunca bilinen sekli ile surdurulecek olan muhakeme, uzayip da uzayacak, “azalar” sessiz sedasiz “tahliye edilecek” ve ardindan da dava “zaman asimi” bahane gosterilerek dusurulecek ve boylece vukuat ortadan sessizce kapatilacakken, iste bu cok bilmis ve cok konusan “sorgulayici Rabirt’li” sayesinde “ozel bir kuvvet” birimi IFSA EDILMIS oldu!

Sevinsin!

Buraya kadar Iki, derseniz, simdi Uc…

Rabirtli ve eskiden “café iletmecisi” olan diyor ki, Devletin bir “makro plani” vardir ve bu “makro plani, kuresel dengelerle uyumlu devlet mekanizmalari hazirlar…” Bunun hazirlanmasinda “Basbakan etkin degil ama Genelkurmay Baskani etkin”mis. Onsan sonra da “siir gibiyiz” dediginden oturu “Hilmi Pasayi” yer, ama “Yasa Pasa”ya pek dokunma!!! Ama Basbakani yerin dibine sok!!! Sonra da –bu makro plandan “Turkiye Cumhuriyeti, uniter, cagdas, sosyal ve democrat bir ulke…..” olarak diye basla!

Su soylediklerinden zaten bu ulkenin “demokrasi” ile yonetilmedigi alanen ortada bu bir; bahsettigi –dikkat! dikkat! dikkat!- “Atabey’ler special force”unda Basbakanin evinin ve ozel danismani C.Z’nun gelis-gidis guzergahlarinin ele gecirilmesi de bunun baska (ama hos) bir tezahuru, bu iki…

Buraya kadar anlattiklarimizdan su ortaya cikiyor, gerci mecmuayi alip da okuyanlar da farkina varmislardir, bu arkadasin ya kafasi cok ama coookk karisik veya belli bir plan dahilinde boyle konusuyor. Birincisi ise muhim diil, alistik zaten boyle tiplere, ama ikincisi ise o zaman ya arkadaslarinin-kuvvacilarin pacalarini kurtarmak icin boole asagilamaci bir dil kullaniyor veya Rabirtli bu arkadas “vazifeli”…

Baska bir manasi var mi o roportajin yaw!?

“Kim oldugumuzu bilemem ama paramiliter guc olmadigimiz kesin. Oktay’in esi iki cocuguna bakiyor. Bekir derseniz avukat tutabilmek icin arabasini satti. Bizden olsa olsa parasiz militer olur. Guldurmetin beni Allahaskina!” diyen adam, dediklerimizden baska nasil degerlendirebilir!?

“Ama, fetulaha cok guzel geciriyor, askeriyeye de, Akp’nin de suyunu cikariyor” felan denebilir! Denebilir amma velakin sadece denebilir ve agiz yorulmasi ile kalinir sadece…

Diyoruz ya, bunlar sadece BECERIKSIZ CUNTACILAR!

Bunlar yenilmeye doymazlar, hala tahta kurdu gibi islemeye calisirlar; diyor ki Rabirtli café’ci cuntaci, “butun bu cete laflarinin sebebi, 2020’lerin komuta kademesi icin; simdi birilerinin siciline felanca ile tanisiyor, filanca ile arkadas gibi laflar islendi, onemsiz de olsa o gun bunlar sicilde etkili olacak!” Bak nasil da biliyor isi kerata!

Sen kalk, o “makro plana” ragmen “Turkiye Cumhuriyeti, uniter, cagdas, sosyal ve democrat bir ulke olarak kalmali” de, ama butun hesaplarin askeriye uzerine, GENC SUBAYLAR-TEGMENLER-YUZBASILAR-ALBAYLAR uzerine olsun, bitane ilac niyetine siyasinin adindan-ilisiginden bahsetme!!! Isin hep askerlerle olacak, ama “ulke democrat olsun” diyeceksin ve biz de bunu yiyecegiz ha!:)) Senin kafandaki “ulke”, democrat felan diil ancak senin kafandaki kadar democrat bir ulke!!! O da Bize uymaz be Rabirtli cayci!

Sen ki Umit Sayin denilen sapkini yaninda tutmaya, ta ki nereden geldigini onun da kimsenin de anlayamadigi darbeye ragmen devam ederken, onun, Ihsan Guven’le birlikte hareket eden bir INSANLIK DUSMANI TELEGRAMCI KOPEK oldugunu da bile bile devam ederken, sizin su yukaridan beri yazdigimiz falsolariniz sebebiyle “basim zaten belada, bir de bu cikmasin!” diye sizden ayrilmasindan sonra ona “Serefsiz Odlek” demenizin ne anlami ve dahi ne onemi var!? (Soole bakayim Rabirtli cayci, U.Sayin seni de Uludag’a, hani su meshuuuuurr kadin doctors’lariyle goturdu mu?; yoksa aranizdaki kavganin sebebi, baska birsey mi, diye insan dusunmeden edemiyor!)

Arkadas hem Rabirtli ve USA’da okumus hem de asker cocugu, cevresi pasa cocuklari ile donanmis ya, “planlamacilik” hic ayrilmaz bunlardan; Ozal’in zamaninda karsitlari 2000’ler derdi, ardindan Ciller geldi, bu sefer 2005’ler; o gitti 28 Subat geldi birileri 2012’lerden bahsetmeye basladi, bu ise 2020’ler diyor baskalari da –adina dergi bile cikartilar- 2023’ler diyor… Su anda 2007’deyiz demek geliyor icimden, MUVAKKAT DEVLET TC’nin inkitalari oynadigi bir donem demek istiyorum, siz ne 2012’leri, 2023’lerinden bahsediyorsunuz kardesim, demek istiyorum avazim ciktigi kadar!

Hayat bosluk tanimazmis, eywallah, simdi bunlarin planlama yapmalari, plan-proje cikartmalari kendilerinin disiplini acisindan da ii de, sanki hersey kendi kontrolleri altinda gelisiyormus gibi konusmalari var ya, iste sinirlerimi attiran bu!

TC nasil varolur biliyor musun 2023’lere kadar? Siyonizme “buyuksun agbi” diyecek, her dediklerini yapacak, Israille birlikte “ors-cekic” olusturmaya razi olacak, Ortadoguyu, bolgeyi, ta Asyanin Cin sinirlarina kadar control etmeye razi olacak; iste ancak o zaman TC denilen devlet varolabilir! Mumkun mu?! DIIL!

Bunlar, arkalarinda halk destegi olmadigindan, TSK’nin kodomanlari da ayni dertle muzdarip olduklarindan “yutkunmaktan” baska birsey yapamiyorlar, yani darbe hayal… TC’nin DONUSTURULMESI icin kurulmus muvakkat bir parti olan AKP ise arkasinda hem halk destegi hem de USA destegi ile rotasinda ilerliyor… Gorunen o ki 2023’lere de kalmadan bu topraklarda bir yeni Devlet olusturulmasi MUKADDER..

Bu yeni devletin, simdiye kadar olanla bir alakasi olmayacagi malum; hep dedik, yine diyecegiz, “SIYONIST” OSMANLI DEVLETI’ni kuracaklar; Baskanlik Sistemi ile yonetline Federatif veya Konfederatif, icinde Ermenistan ve Azerbaycan’in, Irak ve Suriye’nin de bulundugu bir devlet… “Islami” bir devlet…

Iste sirf bunun icin YIKILMASI, ENGELLENMESI gereken bir devlet… Rahmetli Ustadimizin “Basyucelik Devleti”nin adi-basir bir kopyasi olacak bu devlet; “Sevr psikolojisi”ne dusenlere, korkmayin, eger derdiniz sadece bu su andaki devletin “kuculmesi” endisesiyse, korkmayin, bu devleti buyutecekler! Aradabir AKP’lilerin “Buyuk dogucu gecmisleri”nden bahsedilmesinin temeli de bu; alistirmaya calisiyorlar insanimizi… Bunu kurmaya calisanlar, Akp ile Pensilwanyali “Mehdi” taslagi!

Iste Rabirtli caycinin da icinde bulundugu ekibin karsi koydugu “proje” bu; ama sakin bunu vatan-millet sevdasindan yaptiklarini dusunmeyin. Bunlar, 9 MARTCI CUNTACILARIN devamcilari; bunlarin kokeni olan Avcioglu (Yon-Devrim) cizgisi, oturup bunlarla anlasir, anlasmanin yolunu bulmak icin de ellerinden geleni yaparlar, cunku onlarin bas hedefi, Rahmetli Ustadimizin cizgisi; bunu ta o gunlerde kendileri ortaya koymuslardir zaten.

Cetemiz’in gorevi, iste bunlari desifre etmek; ve bunlarin haricinde, varolduguna inandigimiz “akimlari”, vatan sevgisi ama gercek vatan sevgisi etrafinda birlesilecek kutup olan, Rahmetli Ustadimizin BUYUK DOGU CIZGISINE CEKMEK…

Artik is, gumbur gumbur bunun propagandasinin yapilma gunu… Bosta dolasan ve akacak mecra arayan o kadar cok “gorevli” var ki… Cekemezsek, yuh bize!

Yeter ki bu “kirli”lerden uzak duralim, kendi fikrimizin propagandasini ii yapalim, basitlige dusmeyelim, Allahin izniyle bir avuc suda bogariz bunlari!

OYLESINELAF@

FGucuCetesi Sefi

Wednesday, September 05, 2007

YK'nin Secim "Tezleri"ne TEZELDEN TEZLERIM!



1. KISIM

Bir: Bir itirafda bulunacagim, YK’yi herzaman onemsedim. Iki: YK gibi yazacagim, affiniza siginirim:))

Bir a (1a): Onemsememdeki sebeb, yazdiklarinin aman aman bisey olmasi diildi, aksine yaslilik alameti olarak gormekteydim, yaslilik alameti argoda baska manalara gelir elbet, baska bir manasi da kemale erismek, olgunlasmak, belki boyle olmustur diye, bu sebebden de onemsedim. Bir bee: Adam omru boyunca, prof.luk disinda herbiseyle ugrasmis, H. Ulucla birlikte sex sorunlarina cozum ureten mektublar bile yazmis, bunu kendisinden ogrendik, Yanki dergisinde yapmis bunu, ama ugrastigi baska biseyde ve onemsememdeki sebeb, kemale ermistir belki dememdeki sebeb, Cuntacilik ile ugrasmasi… Bir cee: 9 Martcilardi, askere guvenerek halka nizam vermeye ve Avcioglu’nun dedigine gore “devrimci siddetin, devlet terorunun” gosterilecegi 9 Mart’in EZIKLERINDEN olmasi; TIP’in eziklerindendir, 12 Eylul’de, 9 Mart’da birlikte “abisi bea!” darbe yapiverecekleri M. Batur’un “kasasindan” cikartiveriveriverdigi isim listesi ile Universiteden “atiliatiliveren” meshuuuuur “aydinlar”dandi, yine eziklerdendi; 92-95 surecinde PKK’nin EZDIGI eziklerdendi, onlarla birlikte “KURT AYDINLANMASI-KURT LAISIZMI”ni yapmaya ve PKK’nin “hizbulkontra”ya karsi tatbik ettigi siddeti daha da arttirarak “Turk Laiklerine”, muslumanlara karsi nasil davranmalarini gerektigini gostermek azmindeydi, anladi PKK bunun ne derece “yaslandigini”, kovdu, oranin da ezigidir; 28 Subat’da biseyler yapmaya kalkisti, 28 Subatcilarla elele, karsi kutbun Apo’yu ele gecirme operasyonunu “Sayin Baskan Apo”ya bildirecek kadar 28 Subatin icinde idi, orada da ezildi… Bir dee (1d): Iste butun bu ezikliklerden, say say bitmez bu ezikliklerden ders almistir, belki simdi dooru durust biseyler yapar diye onemsemekteydim, ama gordum ki mermi manyagi gibi “eziklik manyagi” olmus:))

Bir ee: Artik onemsemiyorum, stress topu niyetine kullaniyorum, simdi gercekten stresli gunler geliyor ve bilmeden “topum” olacaklar, onu da goremiyorlar, her onune geleni “hain… barzanici” yapti, koskoca DTP’yi bile, Istanbulda alinan “bati yakasi aydinlik oylari” haric Barzanici yapti, KUDURDU, bu iiyidir, koseye sikistigini, sikistirildiklarini anladi ve artik bitirici, tabii ki kendilerini bitirici, o hamleyi-hamleleri yapacaklardir, stresli gunler iste bunun icindir, “topum” ve kullanabilenler icin “toplari” olacaklardir ve bunu gorememektedir, ne diyordu “Ulu Gok adina” mi “Manitu’nun Otlaklari” mi, hah iste oyle, siz duzeltiverip alin, ne guzel... Bir fe: Adamlarin, “ezilenlerin” yanindayiz demesi, “isci, koylu vs.vs.vs.” gibi seylerle anlamdiriliriliyor ya, yanlistir, goruluyor, “ezilenler”den kasit, kendileri, bunca yildir, bunca sey uzerlerinden gecmis, gosterdik, bunlar kendi kendilerinin yanindalar, onun mucadelesini yapiyorlar yani, “ezilenler oligarki”dirlar, aha bu da Bizim “Tezimiz” olsun onlara:))

Iki: YK’nin “bunun”, Bir ee’nin, haricinde onemsenecek bir yani yoktu, yoktur…

Uc a: Yazdim, ustu kapali geciyordum ama yine de simdilik yazmamamaya karar verdim; kendimi sansurledim:))

YK, malum “tez”den asagi yazmaz ya, “22 Temmuz tezleri”ni de yazmis, sap gibi acikta kalmis, saskinliktan hala kurtulamamis, memleketin en akillisi havalarinda herkese akil vermeye, niye dediklerimi yapmadiniz demeye baslamis, bunun yaninda da herkese hakaret etmeye. Herkesi hain gostermeye de baslamis dogal olarak… Yas haddi sebebiyle:))

Hala secimi anlamamis ve dogal olarak da secimin neticesini “tez”lestiremiyor, kendi hayal dunyasinda yasiyor… Bir: “Berlin” Berlin’de Fuhrer’in karargahinin dibine geldigi, tecavuzlerin, keyfi vahsetin girla gittigi, isgalin ilk anlarinin anlatildigi bir roman; o anda bile Nazi ekabirlerinin hayal dunyasinda yasamalarini, hala bilmemnereden gelecek olan bilmemkacinci ordunun bu kusatmayi yarayacagini, isgalcilerin Berlin’in merkezinde ablukaya alinip “imha edileceklerini” zannetmeleri, etraflarini, en guvenilir subaylari bile hainlikle suclayip, kursuna dizdirmelerini, yerin bilmem kac metre altinda ve bilmem kac metre kalinligindaki betonla orulmus siginaklarinda,Uzun ve bayagi bir uzuuun cumle oldu, kisa keselim, bu YK’nin ve avanesinin hali de aha iste Berlin isgal altindayken Hitlerin karargahina-siginagina benziyor, diyelim kisaca… isimli bir roman vardir, Amerikan ve Rus kusatmasi ve isgali, Ruslarin hemen yan sokaklarindaki insanlar olum korkusu icinde ve bir tas su icin sarapnelle veya keskin nisanci kursunu ile yere serilmenin yuzde yuz oldugu bir anda olumune disari ciktiklari saatlerde, iste bunlar oole siginaklarda “Pompei” havasinda ve sanki bu durumdan kendilerinin hic sorumlulugu yokmus gibi, icki, envai cesit yemek, kuba purolari esliginde, OLUM KORKUSUNDAN CILDIRMIS bir halde, etraflarini IHANET ile suclamaya…

Herkes hain, kimse onlarin sozlerini dinlememis, hepsi baskalari ile baska hesaplarla andlasma yapmis, gelmesi gereken kuvvetler, emre itaat edip, olmayan mazot ve olmayan muhimmatlari ile Rus isgal ordusunu yararak iceri girip, sonra da puskurtecegine, Berlin’i kurtaracagina, gidip baska islerle, mesela sivillerin guvenli olarak geri cekilmeleri, ii bir ateskes veya teslim andlasmasi yapmakla ugrasmislar!!! Olmeleri gerekirken Fuhrerleri icin, olmemisler!!!


Bu YK’nin tezlerini (hemi de iki bolumde ve hatta ikincisi de “degistirilmis son haliyle” yayinlandi, kendi “siginaklarinda”)
iste bu manada gormek gerekiyor,ve bunu da tez elden gormek gerekiyor, cunku “degistirilmis son hali” deyip ikidebir tadilat yapip duruyor, mezarlikta islik calarak dolasmasini gizlemeye calisiyor.


Iki: “Si
ginaklari” dedik, Allaha sukur, siginaklarina kadar kovaladik onlari, hicbiryerde YOKLAR artik, tikildiklari, abluka altina alindiklari yerlerinde “Berlin’in son gunleri” gibi hayal alemlerinde yasiyorlar, onlerine gelenleri ihanetle, aptallikla suclamaya devam ediyorlar, Yuce Gok’e mi diyordu, biz Allah’a diyelim, sukurler olsun. Uc: Youtu’da seyrettigim kadariyle gerek mimikler, gerek vurgular gerek uslub bakimindan YK, Hitler ve Mussolini’ye tas cikartir, “Gurkan bey dostum” ile konusurken bir “”hainnnn!!!” demesi var ki, degme faso gipta ile bakiyordur bu sizofrenik vakaya! Demek ki, “Berlin” tesbihimiz dogrudur, “siginak” tesbihimiz ise haliyle dogrudur. Uc aa: “Siginak Tezi”ni ii bulmusumdur, CETEMIZ’in ii bir atraksiyonudur, bella bella bellona’sidir, veya viva la mort cigligidir, kendimizi tebrik ediyorum:))

Dort: Simdi INTIHAR ETMESINI bekleme devrindeyiz!


Bakin ne diyor:

“-Kötümser mi; kuşkusuz kişisel muhasebem ve tarihim açısından kötümser olduğumu belirtmek durumundayım. a) Bu seçimi önlemeye çok çalıştım, beceremedim. b) Mehmet Ali Aybar ve Behice Boran’ın başlattığı, bir süre Behice Hanım ile ve sonra diğer arkadaşlarımızla sürdürdüğüm Kürtler’i devrimcileştirme ve Türk - Kürt İlerici Birliği’ni yaratma programımız tersine dönmüştür. Artık reddedemeyiz, Samsun-İskenderun hattının Doğu’su, karanlığı seçmiş haldedir. Kürtler, şimdi Judeo-Müsülman bayrağın altında toplandılar.Musul’daki Kürdo-Judaik işgali mihver sayma yönündedirler. Bütün tarihleri içinde Kürtler, şimdi, Türkler’den en uzak noktadadırlar ve Cumhuriyet döneminden itibaren ise karanlığın en dibindedirler. Akist-Barzani ittifakı içindedirler.

Hayal alemi:))

Bir kere “Behice hanim” dedigi ve “diger arkadaslarimiz” diyerek isim vermedigi zat M. Ali Aybar’dir, bunun icine hatta Cetin Altan’i bile koyabilirsiniz, kendi ifadesiyle bunlar Sabataistler, o halde TIP’in babalari sabati, bu Bir; Iki, bu Sabatilerle “Kurtleri devrimcilestirme ve Turk-Kurt Ilerci Birligini yaratma”buyuk IHANETDIR zaten. dedigi “act”, bu memlekete yapilmis en

Niye?

Bir: Kurt direnisi o tarihlere kadar Seyhler-Sihlar ve asiret liderleri-agalari ile surdurulmekteydi ve mucadele su veya bu sekilde Islami idi, Islam kokenli idi, bu hiyarlar ortaya cikti ve “feodaliteye son verme” demeye basladilar, bu yaptiklari “ilericilik” oluyor ya, esasinda kitleler icindeki rabitayi-guven duygusunu yoketmeye basladilar, farkinda diiller! Iki: Ama yine beceremediler, bitiremediler, gerek TIP’in gerek TKDP’nin, gerek DDKO’nun icinde, onlarin destekcileri olan namazli-niyazli Sihlar, Agalar mevcuttu ve yine onlarin istedikleri oluyordu! En basit misal Kor Huseyin Pasanin cocuklari, torunlari, hangi partilerin, orgutlerin kurucusu, uyesi olmuslardir, buna baksinlar. Ama bir yol acmislardi ve boylece Agalar arasi rekabet basladi, partiler daldi bu noktadan ve topyekun “satislar” basladi, artik kurtlerin derdi EVVELA Islam olmaktan cikti, Aganin “menfaati” haline donustu; iste Siverekdeki Bucak asiretiKurtleri, kapanin elindeki lokma haline soktular, ovundugu bu yani… Iki aa: Bunlar sayesinde bir diger kismin derdi de “Kurt Milliyetciligi”, kendi deyisleriyle “Yurtseverligi”oldu; bir tarafda Turk milliyetciligi, buna reaksiyon olarak da diger tarafda Kurt Milliyetciligi; ikisinin de siralamasinda Islam, ucuncu, dorduncu siraya itildi; guya ilk once “kimlik mesruiyeti mucadelesi” yapilmali, bu kazanildiktan sonra da “diger” mucadele… Uc: TC’nin agalarinin yapamadiklarini, iste bu “sosyalist” maskeli, guya “ilerici” guya “yurtsever” ama kesinlikle ISLAM DUSMANI reziller toplulugu, suret-i hakdan gorunerek yaptilar, halki Islamdan uzaklastirmak icin ellerinden geleni ardlarina koymadilar, Kurt halkinin verdigi destegi de yaptiklari isin hayrina yordular! Yine ezildiler, bu defa ezen kurt halki oldu onlari…

Bunlarin actiklari yoldan PKK de gitmeye calisti, Marksist takildi, Yezidi inancini “Kurt kulturu” diye yutturmaya calisti, olmadi, (gerci bunun da altinda yine bu cuntacilarin sizmalarinin tesiri vardir ya neyse) anladilar halkin onlara destek vermedigini ve bu sefer agirdan direksiyon kirip “Islamin ilerici yani” felan demeye basladilar. Iste bu arada bu beceriksiz ve ezik cuntacilar devreye girdiler, “Sayin Baskan Apo kardesim” demeye basladilar, “Kurt Aydinlanmasi” icin “destek vermeye” geldiklerini soylediler, Muslumanlara karsi hem Doguda hem Batida organizeli bir saldiri baslatmak icin kafalari karistirmaya kalkistilar, buna cevap “bolgeden” gelen “Gerilla sehitlerine mevlit torenleri” oldu! Dort: Def edildi gitti! Buraya geldi, gidecek yeri kalmadi, heryerden kovuldu, iceri girdi, “Perincek kardesi” ile “devrimci dayanisma” sergiledi “Haymana zindaninda”, orada yeni numaraya basladi: Kendi de dahil memleketteki herkes Ibranidir anasini satiyim!!! Bes: Kafayi fena yedi, yaslilik besbelli, veya Berlin sendromu!

Bunlar Kurt halkinin verdigi destegi bile anlamadilar, kendilerinden menkul bir seyden oturu zannettiler, oysa muslumanlar sindirildiklerinden, teskilatlanmaya basladiklarinda kafalari devamli ezildiginden ve sistem capinda bir faaliyet gosteremediklerinden, Kurt muslumanlari, bu sol teskilatlari nefes payi olarak, direnis atesinin sondurulemedigini gostermek icin ALET olarak kullanmislardir ve hala da bunu anlamamislardir. Bir: Ayni durum iste PKK icin de gecerli su anda. Bluzlarinin yakalarindan gorulen goguslerinin aciklik derecesi ile ne kadar “cagdas kari”olarak HALKTAN KOPUKLUKLARINI gostermekte, bunu itiraf etmektedirler. Iki: Merhum Orhan Dogan’in mevlidine bir bakin… Cenaze namazina bir bakin… DYP Baskanlari, idarecileri nerede, halk nerede… Halk, Mevlide, Islama sariliyor, bu beyler ise… olduklari soylenerek degerlendirilen DTP’li kadin milletvekillerinden bazilari, (ve DTP’liler) 22 Temmuz secimlerindeki “yenilgilerinin” sebebleri

Gelelim burada YK’nin DTP ve secim hakkinda yukaridaki degerlendirmesine…

Diyor ki:

“Samsun-Iskenderun hattinin dogusu karanligi secmistir, karanligin en dibindedir. Musuldaki Kurdo-Judaik isgali, mihver saymaktadirlar. Akist-barzanici olmuslardir. ”

Niye boyle olmustur, olmuslardir?

Cunku dogu bolgesinde AKP tum partileri silmis, hatta DTP’yi de silmeye baslamistir, YK’nin takimina oyvermemis, silip atmistir da onun icin! Bir: Yakinda bu ezik ve beceriksiz cuntaci, PKK’ye de haber gonderip kendi “siginagi”na davet eder muhakkak:))Iki: PKK icin daha oole bir durum sozkonusu degil, ama kendilerine cekiduzen verirlerse. Uc: Halk, buna bati’si dogu’suyla halk dahildir, 80 senedir milletin ensesinde boza pisirenlerden intikam almanin vakti oldugunu gordugu icin, onlarin burunlarini, su anda arkasina okyanus otesini almis AKP’nin “resmi-legal” olarak surtecegini gordugunden, oy vermistir. PKK’ye de bu bir “not”tur.

PKK ve DTP aklini basina almalidir, o kadar gerilla oldu, hergune birkac tane duser, yap bir kampanya, her gun bir yerde ve buyuk camiilerde MEVLID TORENLERI duzenle, 80 senedir millete aman aman dedirtenlere cilve yapmayi birak, suyu cikmis, cilki cikmis partilerle “isbirligi’ yapmayi birak, HALKA, HALKIN GUCUNE dayan, Imraliyi birinci siyasi proje olmaktan cikar, halk yine sana gelsin, ama bunlari yapmazsan, “bluzlarindan gozuken gogusleri ile ne kadar cagdas kari” olduklari anlasilan(!) bir sumuk mendili haline gelirsin ve cumhuriyet tarihi boyunca Kurt halkinin rafa kaldirdigi onlarca “orgut mezarligina” defnedilirsin, bu bu kadar acik…

DTP’li bir delege ile A. Ocalan’in secim degerlendirmelerinin, kendi “tez”lerine “yakin” dustugunu, “ama onlari okuduklarini sanmiyorum” demekte ve onlarin “secim sonucunun arizi oldugunu” soylediklerini kaydetmekte secim degerlendirmesinin ikinci kisminin bas taraflarinda biyerde… “Arizi”… Biraz murekkeb yalamisligimiz var Allaha sukur, Arz-Ariz-Ariza-Arizi hep ayni kokten; bunlarin manalarina bakarsak, bunlarin yaptiklari “arizi” yorumunu ELBETTE kabul etmekle birlikte, cunku bunu yazdigimiz secim evveli yazisinda da soylemistik, isaretlerimiz koymustuk, secimin siradan bir secim olmadigini soylemistik, bu “arizi” halin rejim acisindan ARIZALI bir hal oldugunu soylemek gerekir! Keza, “arizi” diye yorum yapanlar icinde durum boole:))

DTP’nin oylarinin azalmasi ve diger partilerin AKP tarafindan dogu’dan surulmesi, ta yukarida bahsettigimiz ve bu beceriksiz cuntacilarin TIP ile bozmaya kalkistiklarini soyledigimiz Kurtlerin Islama sarilmalari meselesinin bir kiymeti olsa gerek! Kuru milliyetcilik, kuru sovenizm, kuru ozerklik veya neyanacekersenoyanagelir “demokratik cumhuriyet” isimli muvakkat laflarin bir degeri olmadigi, su secimler ile ortaya cikmistir! Dogu, karikatur rezilligine en genis tepkiyi verdi, dogu gerillasini veya adine mucadele ettigini gorduklerini mevlidlerle ugurluyor, “demokratik cumhuriyet” de, onun ILK istegi olmuyor; kendisine yillardir zulum uygulayan “candarmaya” karsi TEPKISINI, arkasina okyanus-otesinin destegini alarak guclu bir sekilde ilerleyen AKP ile gosteriyor; bu bu kadar basit!

Akillar baslara alinmali.

Arizi’den ariza’ya…

Bunun ne gibi rizikolari da olabilir, daha sonraki yazimizda…

OYLESINELAF@

Thursday, August 23, 2007

Engellendik! Ama -yine- Ezdik!..


Benim canim okuyucularim ve cok sevgili dusmanlarim:))


Bir muddetdir Blogger ile ugrasiyoruz; sebebi hikmeti, serrefsizin birisinin veya serefsizler toplulugunun Blogger'a sikayetde veya ihbarda bulunmasi...


Son yazdiklarimizi okursaniz, "sayin ihbarci vatandaslar"in kim olduguna dair bir malumat alabilirsiniz, denk geldi yazdiklarimiz yani, iste bu sayin ihbarci vatandasssssslar toplulugunun ihbari ile blogumuz bir muddettir yayinda olmakla birlikte, yeni yazi yayinlamamiz "INCELEME BITENE KADAR" engellendi.


Iste bugun de nasil bize haber vermeden engel konulduysa, yine haber vermeden engel kaldirildi ve yazilarimizi sizlere takdim ettik.


Ne mutlu bize:))


Tabii olarak yazilarimiz da birikti, ilk ikisini hemen pesisira koyduk, degeri kiymeti bilinsin diye efenim:))birkacgun sonra da, YK'nin 22 Temmuz "tezleri" uzerine yazdiklarimizi yine bolum bolum yayinlayacagiz.


Simdi yayinladigimiz yazilar ile (Gokyuzune Dersler 1-2) bahsini yaptigim yazilarin, ta ilk bastan beri soyledigimiz hususlarin biraz daha derinlestirilmesi, sarkitilmasi ve Sabati meselesinin arkaplaninin da BU SEKILDE ANLASILMASI gerektigine dairdir ve dikkatle okumanizi tavsiye ederim. Kendinizi bulacaginiza, eminim.


22 Temmuz secimi uzerine yazdiklarimiz birilerini rahatsiz etmis olmali ki, engellendik, "yasasin basin yayin ozgurlugu" ki, Allahin bloggeri bu beceriksizler topluluguna prim vermedi, simdi yapacaklari tek sey, gucleri yeterse Blogumuzu cokertmek olabilir, buyursunlar, ama bilsinler ki BIZ ONLARIN OLUMLERIYIZ ve bu yoldan da DONMEK YOK!


Allah yar ve yardimcimiz olsun!


OYLESINELAF@


Not:
Bazi dostlar yazilarimizi yayinlamak icin mail atiyorlar, eh tabii biz bahsettigimiz "sayin muhbir vatandaslar"la ugrastigimizdan elbette gecikmeli cevaplar veriyoruz. Simdiden soyleyelim ki, internete dusen hersey mir'i mal'dir:)) tabiatiyle elestiriye de ovguye de aciktir, binaenaleyh, Biz dusunduk ve yazdik, dilediginiz gibi kullanabilirsiniz, diyelim simdiden ki yine gec kalmayalim. Durum bundan ibaretdir.


Gokyuzu’ne Dersler 2: Humanist Gokyuzu’nun Babacigi Avcioglu “Devrimci Siddet” Diyor…



Hastalikli zat yazmis, daha dogrusu, Forumlarda hem kendisinin hem de baskalarinin yazdiklarini bi guzel derlemis, kitap cikartmis; laf attigi S.Yalcin’dan bi farki yok yani… Ona bagirip duruyordu Harman’da “copy-pastelerin efendisi” diye… Iii de kendisi n’apiyor?! Kimden izin almis! Suryani Ibo’dan ve Ermeni Ceyhun ve Ozcan’dan veya Faruk'dan, Ben'den, Biz'den izin almis mi, bak kardesim kitap yapacagim sizin forumda yazilanlardan, izin verir misiniz demis mi?! Yuzlerine bakacak hali yok ki, gidip izin alsin:))

O “copy-paste” terimini bile caldi; TR Forum’a bakilsin, AVCI arkadasimizin sitesine gidip bakilsin, kimlerden calindigi anlasilir; bunlarin hayatlari araklama! Dilimin sert oldugundan felan bahsediyor bazi dostlar, olabilir, hatta katilabilirem de bu fikre, ama Allahaskina soyleyin, Forumlarda yazdiklarimiz ortada, bu blogda yazdiklarimiz ortada, Bizim haricimizdekilerin onlara yazdiklari ortada, bu adamin yatacak yeri yok ve hala milletin onune cikip ahkam kesiyor, soyleyin ben nasil “yumusak” davranayim bu adama!!!

Kitabina gelince…

Dedigimiz gibi oradan buradan araklama bir kitap, bunu bastan soyleyelim; onu bunu Sabati yapma huylarini bir kenara koyalim, kitapdaki akrabaliklar hakkinda, simdi notlarim uzakta onun icin birsey soylemiyorum, ama bikac iliski haric bisey de denilmez. Onca hatalari yuzlerine vuruldu forumlarda, yazdiklari duzeltildi, elbette hatasi az bi kitap cikartacaklardi diimi:))

Simdi. Harmanda yazmaya basladiginda da, bu kitapda da “benim icin sabatay olmalari onemli degil, ben sinifsal bakiyorum olaya” demeye baslamisti ya, guya marifetli bir kelam sarfeylemis gibi, iste bunun uzerinde konusmak lazim.

Iddiasi su.:

Ulkemizde gucu-parayi elinde tutanlarin hepsi bir aile! Hepsi birbiriyle akraba! Buna plutokrasi ve oligarsi diyor! Yani demesi o ki, bunlar Sabati olmasalar bile hepsi birbiriyle akraba…


Devamini, soylemediklerini, kafalarina defalarca vurdugumuzdan dolayi korkularindan telaffuz edemediklerini de ben soyleyeyim:
Bu ailelerden bazilari Sabatay, eh Sabataylar da Sabataydan baskasina ve ozellikle Turk-Muslumana kiz vermediklerine gore, digerleri de cripto-Yahudi!!!!!!!!!!!

Simdi gonul rahatligiyla kafalarina vurmaya baslayabiliriz! :))

Biz (ve Ibda baglilari) o forumlarda bunlarin, bu kan emicilerin Sabati olup olmamasi onemli diil, mazlumun dini imani sorulmadigi gibi zalimin de dini imani sorulmaz, bunlarin hepsi ister kan bagi, ister is bagi ile bi aile, bunun ismi de 3000 AILE, diye yirtinip dururken, “soyut laflar etmeyelim, bilimsel suphecilik ile calisalim, slogan atmayalim” diyorlardi! AVCI arkadasimiz cok ugrasti bunlarla, kafalarinakafalarina vurdu, devamli bu “iliski” uzerine vurgu yapti, bunun kan bagiyla ve Sabatayizmle aciklanamayacagini soyleyip durdu, gitti ayni isimle blog bile acti, ama bunlarda nato kafa nato mermer ve muthis bir kibir!

Buyrun iste simdi kendileri de “bunlar bir aile” diyorlar, alin bir araklama daha; ama bunu kabul etmezler, “bilimsel degildir” cunku, “sinifsal… oligarksal…” felan diye veya “3000 Aile Tezi” diye yazmiyoruz ya, kabul etmez, bu, kafalari “bilimsel… bilimsel… bilimsel…” sallamaya aliskin olanlar!

Bunlar hep “ilk ben yazdim…” veya “kimseden yardim almadim…” diyerek hava atarlar; hem gecen seferki yazimizda hem de bu yazimizda “ilk” kimin soyledigini gostermis olduk; bunlar araklamaci!

Ama kabul etmezler; niye?!

Cunki bunlar da OLIGARKTIR!

Ders1’de anlattik, bunlar halk tarafindan kabul edilmeyeceklerini bilenlerdir, onuncun de devamli darbe yapmaya cunta kurmaya calismislar, tepedeninmeciligi secmisler ama her girisimlerinde tepelerine binilmekten kurtulamamis tiplerdir

Bunlar kimler mi?

“Fikir babasi oldugum soyleniyor, kabul edebilirim” diyen sizofrenik vak’a YK’nin ove ove bitiremedigi “28 Subat” failleri ile ayni kokten gelmektedirler:
9 MARTCI BAASCI DINSIZ CUNTA ARTIKLARI!

Millet bilmeli bunu, bunlari, hangi igrenc iliskiler icinde olduklarini, kafalarinin icindeki kazurati, millete ragmenci tavirlarini…

9 Mart onemlidir, cunku bunlarin koku oradadir; temizlenememis cuntacilik, 12 Eylulde de firsati kacirdi, ardindan 28 Subat ile kafasini gosterdi, ardindan 203-2004’de ve 2006-2007’de… Hepsinin kokeni iste bu 9 Martci cuntacilik…

Benim sevgili okuyucularim ewwela 9 Mart’i bilmeli, bilmeli ki, bu topu Sabati Sabatay avcilarinin maksadlarinin ne oldugunu anlayabilmeli…

9 Mart nedir?

“Bu ulkede gomonistlik yapilacaksa onu da biz yapariz!” diyen zihniyetin yeserttigi, ne ulkemizdeki ne de dunyadaki “gomonist dusunceye” bi zirnik katki yapacak agirligi olmayan, Islam olmasin da ne olursa olsun zihniyetinin, memleketteki en kucuk bir dini meseleyi, su gormus kuduz kopegin harekete gecmesi misali, Islam dusmanligi ile dolu kligin harekete gecmesidir! Bunlarin temelleri “Kadro”dur; “Kadro” ne kadar sosyalist (veya Kemalist) ise, bunlar da o kadar! CHP, butun bu ekibi, “Bu ulkede gomonistlik yapilacaksa onu da biz yapariz” diyerek yesertmis, ulkeye Islam tehdidine karsi bir blok olusturmak icin desteklemis, tabii bunlar da bu devlet destekli hallerinden hiz alarak her tarafa –bi millet haric!- sizmis ve kendi kazurat dusunceleri haricindeki bir yapilanma oldugu takdirde darbe yapmaya niyetlenmislerdir.

Kimlerdi bunlar?

Bunlarin baslarindan biri, sonradan kendilerine yamuk yapan Muhsin Batur’du mesela; o kadar guveniyorlardi ki ona, darbeden sonra kurulacak hukumet listesini, destekcilerin listesini ve hukumetin yapmasi gereken isler listesini (meshuuuuuuuur Toprak Reformu mesela) bile ona vermislerdi; n’oldu sonra biliyor musunuz benim aziz okuyucularim, Batur, 12 Eylul’den sonra anilarini yayinladigi kitapda “kasamda sakladigim liste” diye bunlari yayinlayinca, bu cuntacilar bi de 12 Eylul’de iceri tikildilar:))
(Y. Kucuk denilen sizofrenin 12 Eylul magduru ayaklarinda takilmasinin sebebi! 12 Eylul sonrasi toplanan “Aydinlar”in toplanma gerekcesi budur!)

Muhsin Batur’un bi lafi var, -ozamanki- darbe-muhtira gerekcesi olarak, yazayim da bunlarin kuduzluklarini anlayin ve bakin bakalim 28 Subatcilar nereden filizlenmis gorun:


“Seriat ve irtica tahriklerinin neticesi Silahli kuvvetlerde de gorulmeye baslandi. Adetleri az olmakla birlikte, sozlesmisler gibi, cesitli garnizonlarda subay ve astsubaylar sozlu ve yazili muracaatda bulunarak MESAI SAATLERI ICINDE NAMAZ KILMAK, CUMA NAMAZINI CAMIIDE KILMAK, RAMAZANDA MESAI SAATININ ORUCA GORE DUZENLENMESINI ISTEMEYE BASLADILAR. Bunlarin istegini yerine getirmezsek, egitimi, ucusu, manevra ve tatbikatlari ve hatta nobet hizmetlerini durdurup namaza gidip donmelerini beklemek gerekecekti…”

Bunlarin icindeki Erol Bilbilik’in anlattigi bir hadise var ki, 9 Martcilarin ve M. Batur’un “insaniyetini” gosteriyor; Bilbilekden dinleyelim:


“Kasim 1970’de M. Batur’un ‘karar verip uygulayin’ dedigi bir hareket var. Gediz deprem evleri bitmis, Cunhurbaskani C. Sunay, Gnl. Krm. Bsk. Memduh Tagmac, Basbakan suleyman Demirel, Kara-Hava-Deniz Kuvvetleri Komutanlari oraya gidecekler. Batur:
“- BUNLARI UCAKLARDAN MARMARAYA ATACAGIZ!” diyor.
Bana bu haberi telefonla hava kurmay Albay Ihsan Albayrak verdi. Batur ve Faruk Gurler kendilerini kurtaracak donamimla ucaga binecekler, otekiler denizen dibini boylayacaklar. Sonra yine Albayrak telefon etti, “Erol, ihbar edilmisiz!” dedi…”


Denizin dibine boylattirilacak olanlarin hepsi 9 Mart’a karsi olduklari bilinenler…

Peki kimler vardi bu 9 Mart’in icinde?..


Muhayyel “Devrim Partisi”nin ve TUM teskilatlanmanin basi, Dogan Avcioglu ve onun yardimcisi da Ilhami Soysal’di; bunlar Ankara’nin ve dedigimiz gibi TUM teskilatlanmanin basi; Istanbul’un basi ise Ilhan Selcuk; Istanbulda bulunan (Orhan) Kabibay Grubu ki bunun basi da gecen yazida bahsettigim albay eskisi Talat Turhan.. C. Madanoglu ve bunun basini cektigi “Sosyalist Siviller Grubu”; Havacilar Grubu ki, basi az once bahsettigim, Batur’un adami Ihsan Albayrak… Kara ve Denizciler de birlesmis ve bunlarin sozculugunu de Cengiz Candar’in (ki o zamanlar “terorist”dir Candar) kayinpederi Amiral Bulent Kayacan yapmakta…

Anlayacaginiz silahli kuvvetlerin icinde iicene teskilatlanmislar ve siviller olarak da dergi-gazete-kitap ile isi koruklemeye baslamislardi. Bilbilik’in gecen sefer naklettigimiz sozuyle “10 defa darbe yapacak guce” erismis olmalarina ragmen, BECEREMEMISLER ve bozguna ugramislardir; acizane,
Bizim, “beceriksiz cuntacilar” lafimizin nerelerden geldigini, bunlarla forumlarda, bloglarda kapisirken kullandigimiz “biz sizing cemaziyulevvellinizi biliriz” derken neyi kastettigimizi, bu Sabatay meselesine sadece “Sabatay” diye dalmanin hata oldugunu, buna boole dalarak ama ii niyetle bunlara laf sokusturanlarin, birsey yaptigini zannedenlerin, butun bu arkaplani gormeden hareket etmesi sebebiyle tersinden onlara iilik yapacagini defaten soylememizin ne manaya geldigini, bilmem ki benim aziz ve sevgili okuyucularim farketmisler midir. :))

Bunlar iste boole cuntacilardir; bunlar o derece kuduz ve halk dusmanidirlar ki, Orhan Kabibay ile Dogan Avcioglu (S. Yalcin da yegeni) zafer sarhosu olduklari birbirlerini doldurusa getirdikleri bir gun, sokaklarda terror eylemlerinden olenlerden bahsedildiginde, “HELE BIR DEVRIM YAPALIM, O ZAMAN DEVLET TERORUNU, DEVRIMCI SIDDETI GORECEKSINIZ!” diyerek ne kadar “insancil”olduklarini gostermislerdir! Hemen aklimiza, 9 Mart’in uzantisi 28 Subatcilarin hazirladigi 20.000, 200.000, 2.000.000, 20.000.000’lik listeler gelmeli!

Bunlarin, hele ki bu yeniyetme TE denilen hastalikli Gokyuzu’nun yatacak yeri yok! Yagmurlu havada su yok bunlara! Ta ilk bunlara yazmaya basladigimizda dedik,
“BEN SIZIN OLUMUNUZUM!”

Allah’in izniyle…

Devam edecegiz bu cuntaci rezilleri anlatmaya; madem “emir” var, madem ki basladik, icyuzlerini anlatacagiz; bu arada Darbeler tarihine de girecegiz, cuntaciligi anlatacagiz; dedik ya mesela Sabati meselesi diil, MEMLEKET VE SORUNLARI MESELESI diye defalarca, vesika vesika koyacagiz…

CANLARINA OT TIKAYACIZ!
SOZ SANA MILLETIM!
(Kendimi de gaza getirdim:))

OYLESINELAF@


(Yuzbasi Bekci Murtaza, buradan yaziyorum, 37 yetmez, “belli” yerlere de ugra bakalim “bedeli”ni oderiz… )

Monday, August 20, 2007

Gokyuzu’ne Dersler1: 9 Mart’in Ezikleri!


Wala biz de birazcik emir kuluyuz yani, “ilgilen” dediler ilgileniyoruz:))

“Ekmek musaf carpsin ben o diilim”, diye otuz takla attiktan sonra o isimle kitap cikaran Gokyuzu rumuzlu Tayfun Er denilen “annesi Balkan gocmeni” ve “Izmirli”nin (tipi de tam Ibrani ha!) kitabina sole bir bakiyorum; ona “dersler” vermeye –eger akli varsa ki, zor, senelerdir boole bi kabiliyeti olmadigini acik etti zaten- calisacagim…

Inanin Suryani Ibo bunun T.E. oldugunu aciklayip, Star gazetesinin muhabiri oldugunu felan soylediginde, “haddi bea!” demistim!

Niye?!

Yaw bu adam, yazdigi her yazinin dibine, “ruhuna el fatiha” dercesine “68 fidanlari” veya ismini kendisnin bildigi tipler icin serbest vezin siirseller dokturuyordu, “cephe arkadasi” ayaklarinda… Suryani’nin bahsettigi adam bu olamaz, nayirr!! felan diye dusunuyordun yani… Ama kitabi cikti, onun uzerine bir de Harman’da roportaji yayinlandi ve orada gorduk ki adamcagiz ‘62’li!!! Yaw benden kucuk!!! Hani anlatilir ya bizim Egeliler Kemal Pasa Hazretlerini bekliyormus, gelecegi soylenmis, bi anlatilmis bunlara, soyle endam, boooole fistan, sesi gokgurlemesi, gozleri simsek cakmasi vs… Karsilama icin bekliyorlar, efeler hazirlanmis, ufaktan zeybek, Kemal Pasa Hazretleri belirivermis… Millet gorduklerine, karsilarinda duran adama diil de, onun arkasina bakmaya devam etmis, hani yanildik, bu o diildir, olsa olsa emir subayidir felan… Ne oole endam var, ne gokgurlemesi, ne simsek, 1.60’larda narin mi narin biri:)) Hadi neyse demisler, buyur etmisler, anatomiden diil karakterindendir buyuklugu felan diye tesellideler… Eh ikramdir, sormuslar, Pasam kahveniz nasil olsun, “Sekerli olsun efendim!” diyince patlamis oradan birisi herkesin hissiyati namina, bari az sekerli olsun bre pasa, az sekerli!!!”

O hesap, ula bari ‘40’li, hadi o olmadi bari ’50’li felan olsaydin o siirimsileri doktururken!!! Sen ananin kucaginda tingir mingir sallanirken neyi bileceksin de “degerlerimiz” ayaklarina siirimsiler salliyorsun!!!Ama muhendizzz ya arkadas, hesapci-kitapci, yarinlara istikak toplamak icin o siirselleri dokturuyordu, galiba…

Fotosuna bi baktim arkadasin, harbiden hasta bu adam dedim; bi kere solunum yollariyle alakali bir problemi var o kesin, bunun yaninda mide mi desem bagirsak mi desem (ikincisi daha kuvvetli) veya basur gibi bir problemi de kesin… Yani her sikistirildiginda “hastayim, gidiyorum” (tuyuyorum) demesinde de bir haklilik payi var:))

Bu adam bilenler bilir, DevGenc’li olarak kendini gosterip, 12 Eylul “fasist cuntasi”na, arada da “cuntalara” giydirip duruyordu. Ama, Cetemin bir asil uyesinin baska bir yerde soyledigi uzre, Allahaskina soyler misiniz bu adamlar bu memlekete halkin iradesiyle ne zaman gelmislerdir?

Gelmemislerdir, gelememislerdir ve onun icin de cuntacilara kizgindir! Cuntaya karsi olduklarindan diil ama! Anlatacam benim sevgili zekai vatandaslarim…

1923 Devrimi ile bunlarin zemini acildi; ama ilk darbeyi “Kadro”Gazi Kemal Pasa Hazretleri”nden yediler; ardindan Inonu’ye yamandilar, kendi ifadesiye Inonu –kendi devrinde ve ‘60’a kadar- “15 darbeyi engelleyerek” bunlara yine darbe vurdu; 1960 darbesi ile firsat ellerine gecti, didindiler durdular ama yine beceremediler, ardindan YON ve DEVRIM ile yola ciktilar, kilavuzlari D. Avcioglu ile yamagi-asistani Y. Kucuk idi, tam darbe yapacaklardi, -gerci Erol Bilbilek’in anlatimina gore, darbeyi yapacaklari gun Avcioglu ile yaptiklari gorusmede, birbirlerine “darbe yaparsak mahvoluruz be agbi!!” demisler- F. Gurler, bizim cenahdaki bazi tiplerin hele bir istihareye yatalim bakalim hayrli mi olacak gorelim, demesine benzer, “hele bir yarin olsun Genisletilmis Komuta Konseyi’ni toplayalim” (oole bi Konsey de yok ha!), demesiyle bunlar “olur abi” deyip kuzu kuzu oturmaya baslamislar, eh tabii Mahir Kaynak abileri de dosyalara bu durumda son rotuslari yapmaya baslamis, cat diye 12 Mart bi geliyor, bunlar yine ikiseksen yerde!!! ile “

Sonra da magdur edebiyati, fasizme olum edebiyati:))

Insanda biraz utanma olur be!

Omurleri askere yalakalik ile gecti, hayatlarini dipcik darbesiyle halka nizamat vermeye adadilar! Kilicla oynayanlari kilic kesermis; aglama edebiyati yapmalarini, magdur ve mazlum edebiyati yapmalarini, darbeye hayir lafazanliklarini onun icin kimse yemez! Aci cekmekle, iskence gormekle kalirlar!

Bunlarin, bilenler bilmeyenlere anlatsinlar kim oldugunu- “Dayi”ya ve Cephe’sine gicik olmalarinin temelinde de bu yatar; “Dayi” bunlari bu pis halleri sebebiyle yere vurdukca, hirpaladikca, cuntaciliktan uzak olarak Cephe’sini organize ettikce, bu DevGenc “insanlari bile bile olume yatirdigindan… demokrat olmadigindan…” bahsederek acziyet ifadeleri ile satasirlar! Ayiptri yaw! Insan ilk once kendisine bakar! Bunlarin “Dayi”ya her babalanmalari, onun kar hanesinedir ama bunu da bilemezler! artigi rezil beceriksiz cuntacilar, onun

Hasta Gokyuzu’nun yazilarinda cuntaya, cuntacilara saldirmasinin altinda bunun haricinde ne olabilir acaba?

Bunun icin bu hastalikli adami, partneri sizofren YK’dan ayri dusunmemek gerekir diye baslamak lazim ise... Ikisi de bir cunku ve biri ii polis digeri kotu polis ayaklarinda, planli olarak bir amelelik yapiyorlar.

Hastalikli Gokyuzu, onune gelen eski cuntaciyi Sabatayist yapma ugrasisinda, kendilerine madik atan general ve kurmaylari bir yolla bu ismin altina sokma gayretinde… Ayni sey “davadasi” Ziverbeyden emekli :)) albay eskisi Talat Turhan icin de gecerli… Bomba Davasi diye Ziverbey hadiseleri uzerine gidip tugla kalinliginda kitaplar cikaran bu albay eskisi, simdilerde birden bire “gizli kardeslik orgutlerini… masonlari… sabatayistleri” kesfetti!!! Ve Perincek’in dergisinde ayni mevzulari kesfeden, website tercumesi kitaplar cikaran binbasi eskisi –denizci- Erol Bilbilek… Dikkat ederseniz, ne hastalikli zat ne sizofren zat bu iki subay eskisine dokunmaz! Sebeb: Hepisi Avcioglu’nun tezgahlamaya calistigi Baasci 9 Mart Diktasi artigidir da onun icin! (Oteki egoist ve okudugunu dahi anlama kapasitesinden yoksun S. Yalcin, D. Avcioglu’nun yegenidir. Yani millete “bunlar oligark” diye laf atmasin, atmasinlar; kendilerine baksinlar once! Yenilen pehlivanlar gurese doymazmis, bunlarda ayni kadro senelerdir ugrasiyorlar, bu Oligarsi olmuyor!!!)

Simdi tablo nasil!?

Butun bu sabatay rezilliginin ardindaki hesabi gorebiliyor musunuz!?

Bu isin goygoyculunu yapanlarin hepsi 9 MART ARTIKLARI!

Anlasilmasi ve her zaman akilda tutulmasi (bunun icin, unutmamak icin istenirse parmaga iplik de baglanabilir, cunku onemli) bu beceriksiz cuntacilarin mekanina bile ugranmaz, onlara selam ve yagmurlu havada su bile verilmez; selam verenle de selam kesilir! Bu, bu kadar acik ve onemli!

Yukarida sordugumuz “cuntacilara saldirmasinin altinda bunu haricinde” ne olabilir sualinin cevabi…

Dedik ya bunlar her zaman halktan uzakdilar, halka tepeden inme nizam vermeye calisanlardandirlar, bunda da beceriksizlikleri ortadadir; simdi bu aciklarini kapamaya calisiyorlar…

Daha evvel kendilerine madik atan askerleri Sabatayci yapiyorlar, boylece hem onlara onarilmaz bir camur atmis hem de o madikten sonra cektikleri iskencenin acisini cikartmis oluyorlar guya, tabii boyle olunca, “yaw bu solcu kardeslerimize Sabatayist, Zionist subaylar neler cektirmisler oole vah vah!!” dedirteceklerini ve halkin “nazarlarini” uzerlerine cekeceklerini zan ediyorlar… Boylece uzerlerinden “cuntaci” yaftasinin kalkacagini zan ediyorlar…

Ii de bu boyle yaparken, hastaliklinin durumu boyleyken, sizofren olani askeri darbe, cunta cigligi atmaktan baska bisey yapmiyor ki!!! “22 Temmuz Tezleri” diye biseyler karalamis, mubarek “tez’den” asagi yazmaz zaten, makale, fikra, inceleme, analiz, tahlil vs. kesmez onu, illaki yazdigi “tez” olacak, muneccimbasi ya, “ongoru” yapiyor, neyse, bakin orda neler yazmis:

“-İki : Tayyip Erdoğan, duramayacağı bir tepeye çıkartılmıştır. b) Düşürülür. a) Düşer. Üç : Bir seçimde ve son on beş gününde bu kadar ağır söze, suçlamaya, dışlamaya muhatap olan bir kimsenin, başka sebepler bir yana, başbakanlıkta kalmasını düşünemeyiz. Ya düşer/düşürülür ya da cumhuriyet kadük olur.” (a’dan once b’yi yazmasi ondan, aldigim yerde aynen boole yaziyordu, saskinliktan islerin ters gitmesinden etkilenmisler belli.OL@)

“Dusurulur” ve “Duser” hepsi ayni kapiya cikar; bir kere hukumet etme sayisina sahip, normal olarak, meclis aritmetigi icinde DUSURULEMEZ, tabiatiyle de DUSMEZ; ama harici hareketlenmeler olursa, altini su veya bu tehditle oyarlarsa, yani 28 Subattaki taktikler uygulanirsa, Duser de Dusurulur de! Yani… Yani oteki “bize iskence eden, siirimsilerle anlattigim gul gibin fidanlari solduran, memleketi soyup sogana ceviren bu askeri cuntacilar, darbeciler Sabatay”, derken, bu cikmis askerden medet umuyor! Biri nalina biri mihina vuruyor, “ors-cekic harekati” yaparak, halki ezmeye, bezdirmeye, yilginliga dusurmeye calisiyorlar, onlari Cumhuriyet Mitinglerine “katik”, “sira neferi” yapmaya, calisiyorlar, tv’lerden izledikleriyle de zevkten dort kose oluyorlardi muhakkak ama iste secimlerde aldilar boylarinin olculerini!

Simdi tek yollari kaldi, madem legalite ile yenemiyorlar, halka diz cokturemiyorlar, PROVOKASYONLAR CAGI basladi demek mumkun o halde; ardindan da DARBE…

Dedik ya, o yapacaklari seyi senelerdir bekleyenlerin de oldugunu unutmasinlar yalniz; F GUCU CETEM’le meydanlarda oluruz:))

OYLESINELAF@

Sunday, July 29, 2007

“SAĞIR ODA” VE “KURTLAR VADİSİ”; “AVANAK MÜSLÜMAN AVI”


(Bu yazı, okundugunda da gorulecegı uzere bayagi eski bir yazı, neredeyse 6-7 ay evvel CETE SEFIM'im zorlamasi ile yazılmıs bir yazi... "Gonder bana Yuzbası!" dedi ve gonderdim. BM@)

Kalemimizden sürceceklerden şimdiden affola diyelim...


Konumuz bizim Avdetilik dedigimiz, ama “Sabataycılık, Sabatayistler, Sabatiler, Dönmeler” de denilen, muzir ve dogal olarak da “günah kecisi” bir hal alan, eskilerin deyimi ile “meraklı” bir mevzuu… Meraklı bir mevzuu olduğundan da “müşterisi“ çok; talibin çok olduğ
u yerde de “arz“ bol; haliyle de sap ile samanın karıştıgı, karıştırıldığı, bunun da coğu zaman bilerek yapıldığı bir alan... Bu işlerin kotarıldığı yer, bilindiği gibi internet; orada pişirilip, efsaneler üretilip ardından da kitap haline getirilip milletin önüne konuluyor... “İnternetde bazı forumlarda tartışılan...” diye bir de ba(ş)lık atılıyor... Gören de zannediyor ki, bu “tartışma“ denilen şeyde iddialar doğrulanıyor!.. Ama ne gezer!!! Hataları ve maksadları (internetde belli forumlarda beş senedir “cetemiz” tarafından) yüzlerine vurulmasına rağmen, iğrenc gayeleri için yalan yanlış laflar piyasaya çıkarılıyor. Bu piyasaya çıkarılan kitapları da biliyorsunuz; megolaman, sizofren Yalçın Kuçük ile Soner Yalçın’ın “ekip“ çalısması ve onca ağacın kesilmesine sebeb olan, adamın kafasına atsan kıracak kadar kalın kitaplar...

“Müşterisi bol“
dedik ya, onun için de bu kitaplar, konusu itibariyla, “çok satan kitaplar listesine otomatik olarak giriyorlar… Sadece “Efendi-1“ isimli kitapdan Soner Yalçın’ın kazandığı para 500 bini (500 milyar) geçiyor; varın siz bu piyasada dönen “paranın“ miktarını!.. Yeri geldi bir parantez açıp yazalım; konumuzla da alakalı. Bir kitapdan tonla parayı cebine indiren S. Yalçın, malum bir de “Kurtlar Vadisi“ denilen, bazı şeyleri güzel güzel bazı şeyleri de kötü kötü anlatan, Batılı dille “kült dizi“ haline gelmiş, mafya dizisi dense olur, derin devlet dizisi dense o da olur velhasıl nereye konulacağı seyredene bağlı “şey“in de, cok afilli bir ünvan olsa gerek, “konsept danışmanı” idi!!! (Gözümüz yok ama, buradan ne kadar “götürdü“ varın siz düşünün!!!) Bu dizi malum “masum“ bir şekilde (“masum”dan kastim, bayağı bir mafya dizisi gibi baslamasıydı, yani bol bol adam öldürülüyor, racon kesiliyor felan.) Ama sonra bi baktık... Siyon Tarikatı, Masonlar, Sabatayistler cirit atmaya başladı!? Hatta hatırlarsınız, çocukların “küstüm sana!” diyerek kaşlarını masuscuktan çatmasına benzer “kızgınlık!!!“ bakışı ile odasında bulunan tablolara dik dik bakmıştı “kimlik krizi“ne girmiş Polat Alemdar! Tablolardan biri Fatih Sultan Mehemmed Han’ın, surlardan Akşemseddin Hazretleri ve ordusuyla giriş sahnesi, diğeri de “Obeliks”, yani Dikilitaş’ın resmedildiği, arkasinda da Sultanahmet Camii’nin bulundugu tablo... Hani U. Eco’nun kitabında “Obeliksler” ile Siyon Tarikati arasında bir bağ kuruluyor ya, bizim akl-i evveller de (bu S. Yalçın oluyor), Fatih Han’ın bu obeliksleri yıktırmaması, bunların devamlı resmedilmesi üzerinden (olmayan akıllarıyla) akıl yürütmelerde bulunmuşlardı. Hatırlıyorum, bunlarin iğrenç planlarını ortaya koydukları forumlarda, Fatih Han hakkında ne kadar kanalizasyon malzemesi hurda varsa, bir bir döktürmüşler, onun “hristiyan bir kadının çocuğu” olmasında tutun, Papayla metuplaşmalar yapan “gizli hristiyan” olduğuna kadar bütün rezilliklerini sergilemişlerdi. (Cevaplarını da vermiştik doğal olarak.) Dikkat edin bütün bunlar bizim “milliyetçilerin ve müslümanların“ ağzı açık ayran delisi gibi seyrettigi “Kurtlar Vadisi” içinde gerçekleşmişti!.

Bu “dizi“ bittikten sonra da “Sağır Oda“ başladı... İlginç olan, S.Yalçin ve Yalçın Küçük’ün “bilimsel Sabatayist kriterlerinin” tam göbeğinde duran bir isme sahip (“-öz“ var, “-er“ var, daha n’olsun!!!) Cüneyt Özdemir ile birlkte bir şirket kurarak bu
diziyi çekmeleri... “Danışman“lıktan aldığı az geldi demek ki, şimdi de kendisi kendi şirketi adına çekerek “malı“ tamamen götürmeye niyetlenmiş, derler bu duruma... (Bu arada, “Kurtlar Vadisi” malum Osman Sınav’ın bir yapımı olarak başlamişti ama sonra birden bire “Pano Film“ adına çekilmeye başlanmıştı, O. Sınav da ayrılmıştı... Bu konuda bir hayli dedikodu mevcut ama iki taraftan da ses çıkmadığına göre, bizi ilgilendirmez, değil mi!?)

“Sağır Oda“... Bu dizide de “Hançer Birliği” isimli, Rusya’daki Türklerin, Almanlarla daha doğrusu NAZİ’lerle ve onların güdümünde kurdukları bir “secret order“ yani gizli bir cemiyet var; bu Birlik, savaştan sonra NAZİ altınlarını gizleyi üstleniyor ve bunu da tabii ki ve elbette Türkiye’de yapıyorlar... Dizideki karakterlerin isimlerine bakıyorsunuz, felaket Türkçü ve tabii ki “tarikatci” olduklarını gösteriyor. Ama “modern aile“ tipine de uygunlar; “viskimi de içer, namazimi da kılarım”; böyle bir aile... S, Yalçın’ın bu aileyi eninde sonunda, kıyısından kösesinden Yahudilik veya Avdetilik’e bulayacağından şüphelensek de, bu önemli değil... Önemli olan, bu ülke içinde ““alternatif bir siyaset” kurmak isteyip de ABD hegemonyasindan kurtulmak isteyecekelerin “NAZİ sever“ ve “Hançer Birlik’ci“ gibi bir etketlenme ile karşi karşiya bırakılması! Eski Sovyet artığı bazı devletlerde yapılan “turuncu-muruncu devrimleri” yapan “Galiçya Birliği”ni CIA’nın uşağı olarak göstererek de, ABD’nin hegomonyasından kurtuluş yok, demeye getiriyor! Peki çare ne oluyor!? SY, bu konuda çok pratik canim..

“Oğuz“ isimli, her haliyle tiksindirici, dini hafife alan, apişarasında “hassas“ ama “derin devlet“den biri; “Aras“ isimli “vatan millet sevdalisi”, özel istihbaratçı biri; herbi ”seyden” anlayan ve hatta “özel ekip“ bile kurabilicek kadar “derin” bir prof.; “Zahid” isimli bomba yapımının uzmanüstü uzmanı ve “özel teşebbüse” silah karşiığı “hizmet“ eden bir “Hizbullahçı“; işte bunların hepsinin “vatan, millet için“ aralarındaki anlaşmazlıkları bir kenara bırakip bir araya gelip “iç ve diş hainlere” ve hatta “devlete sızmış hainlere” karşi mücadele etmesi!... Evinde “Teşkliat-ı Mahsusa“nin arması basılı çay fincanlar kullandığı iddia edilen S. Y.den daha ne beklenir ki!?

Şimdi başlayan “Kurtlar Vadisi-Terör“ de aşağı yukarı ayni şekilde bir senaryo üzerine kurulacaktır muhakkak; Avdetiler ve Yahudiler işin içine kuşkusuz girecek, Eh doğal olarak “ey ehl-i iman! Kalkın!” denecek...

Dikkat ettiyseniz, Avdetilik meselesini ele alip, iyi de dünyalık kazanan SY’nin elinden çıkma bu dizilerin üçünde de kavga-gürültü var, derin devlet var ve bütün bunların yanında da “kötü” taraf olarak Avdetiler var! Yapılmasi istenen olarak da “uyanın ve kalkın ey Ehl-i iman!” lafı var!

SY böyle söylüyor da YK arklı şeyler söylüyor!? Ne münasebet canim, ne münasebet!..Ta, hani şu suç üstü yapılan astsubayları savunmak için net, açik konuşmaya başladı, ta evvelden beri “Halaskaran Grubları“ndan, 1,Savaş esnesinda kurulan “Edirne Muhtar Cumhuriyeti”ndan bahsedip, “kuva-yı milliye“ gerekliliğinden felan bahseder.

Sonra çıkar tv’lere, hatta müslümanların gazete ve dergilerine “Sataycıların komplosn”ndan bahsedeo; bilinen aliler üzerinden, onların “selam” verdiği ya da oturup çay içtiklerini bile Sasataycı yapar, “meraklı” mevzulara meraklı milletimizi ağzı açık bırakır! Ardından da patlatır: “İslam’daki İbrani tesir...” Gıkınız çıkamaz, çünkü şaşkoloz şaşkoloz dinlemiş, bütün “adımlarına“, ““vah canına!” hayretiyle yaklaşmıssınızdır
.

Kendi ifadesiyle (burada soyleyelim ki, bu itirafda katkımız büyüktür) ana tarafından Fransız işbirlikcisi ve “İbrani“ bir cedde sahip olan, şimdiki GKBaşkanı Büyükanıt ile de “akraba“ oldugunu söyleyip, bu akrabalık sebebiyle onun da kökünde “Sabati”lik olduğunu vurgulayan, Uğur Mumcu’dan devraldığı “bayrak” sebebiyle devletin neresi olduğu belirsiz bir yeri ile temasda bulunup, işlediği suçun ondabirini işleyenleri senelerce içeri tıktıkları bir ortamda, başina “kötü“ şeyleri geleceğini düşünüp önce Paris’e tüyen, orada da PKK ile devlet arasında köprü olup “devletin bir yeriyle“ işbirliğine devam eden, gittigi yerde, “ben buraya Kürt aydınlanmasını gerçekleştirmek için geldim!”diyerek havalanan, daha evvelinde,doğuda katledilen müslümanları örnek göstererek “PKK, Jakoben bir harekettir, devrimcidir, gericilere nasil davranılması gerektiğini Devlet PKK’dan öğrenmeli“ diyerek vahşi ve barbar yüzünü gösteren, “28 Şubat’ın mimarı“ ve “İmrali sürecinini mimarı“ diye övülmeyi ve övünmeyi pek seven, Doğan Avcıoğlu’nun “yamağı”, memleketi “baskıcı bir diktatörlükle” yönetmek için askerle birlikte darbe yapmayı planlarken tufoya gelen beceriksiz ve sizofren Yalçın Küçük ile; Doğu Perinçek’in rahlesinde yetişen, bugünkü “28 Subatçılar”ın öncüsü Binbaşi C, Ersever’in “itimadını” kazanmakla ise başlayan, ardından “Aydınlık“ dergisinde bir sürü “eline verilmiş belge“yi piyasaya vermekle görevlendirilen, orası artık kesmeyince YK’nın yanına geçen, ardından, nasıl bir siyasi istikrarsa, Doğan Holding’e geçen, “burası CNN; Türk’ünü atın!” denilen yerde “siyasi danışman” gibi “cukka vermek için“ uydurulmuş olduğu belli bir koltuğa sahip olan, ne yaptığını yukarıda kısaca yazdığımız, Doğan Avcıoğlu’nun yeğeni, “Teşkilatci tripleri”ndeki SY’nin “Ey ehl-i iman! Vatan elden gidiyor. Kalkın! Birleşin!” vaveylasına ne cevap vermeli!?

Şunu bilmeli ki, ortada giden bir vatan yok! Evet bi şey gidiyor; bunların, hadi fazla uzatmayalım, milletin ensesinde su kadar senedir boza pişiren iktidarı gidiyor; koltuklarını kaybedecekler ya, onun için “Sabatay komplosu” kurarak, “ahmak müslüman avına” çıktılar (biraz da buldular tabii) böyle vaveyla koparmalarının sebebi bu! Onun için de “dizilerde“ müslümanı, solcusu, dinsizi, türkcüsü biraraya gelip vatanı kurtarıyor yollu senaryolar yazıp duruyorlar!...


Giden “benim vatanım” olmadığından, umurumda değil; hadi kendin kurtar, gücün yetiyorsa! Başka kapıya, başka kapıya!

BekciMurtaza@

Bekcimurtaza1@yahoo.com

Saturday, July 28, 2007

Secimi Anlayamayanlara Muhtasar Aciklama





Secim bitti ama tartismasi hala devam ediyor benim sevgili vatandaslarim…

Rodosa kadar yuzerim diyen adam, hadi buyur Rodosta kahvalti yapalim cevaplarina muhatap… Kibir kumkumasi ve “kim itti ulan beni!?” diye dusuneni ise, resmi basvuru yapmadan istifa ettim diyerek yine kibrini konusturma ve ulan helal ossun erkek adammis dedirtme derdinde!!! SP gibi “cekirdek aile” haline gelmis bir parti ise, Rodos kackinin bu halinden firsat bularak “Chp’yi esas biz kurtardik, ittifak yapmasaydik surunecekti!!” firsatciliginda; CHP’nin haline acisak mi n’apsak… Bahcenin dikeni ise, “sasirtan koy” hesabinda saskoloz pozisyonunda; yaw cay icitk, ayran ictik, yemek yedik, aslansiniz dediler ama gidip yine AKP’ye verdiler, diyor…

Internet ise daha bir alem…

Yok Nevsehirde sahtekarlik yapilmis, yok YSK niye tek tek sandik aciklamasi yapmiyor diye mok atma derdindeler… Eh iste Nevsehirde oylar tekrar sayildi, AKP’ye az oy sayilmis, arttirildi, MHP ve CHP’nin oylari da indirildi; n’olcek simdi:))Bunlar ancak gasilhanede –o da belki- uyanacak ve secimi dogru analiz edemeyen tipler…

Benim sevgili vatandaslarim!..

Birinci Dunya Savasi 1919’da belki diger devletler acisindan bitmis olsa da Anadolu kitasinda 1938’e kadar devam etmis ve o tarihteki Dersim Zulmu ile nihayete erdirilmeye calisilmissa da uykuya yatmis ve simdi tekrar baslamistir… Anadolu insani, 1923-1938 arasi yapilanlarin INTIKAMINI almaya baslamistir. Secimin ESAS neticesi iste budur benim aziz kaariilerim!

Misyoner okullarindan, bilhassa Amerikan misyoner okullarindan ve onlarin “gayri muslimler Islam alfabesini ogrenmekte zorlaniyorlar, izin verin de onlara okullara acalim ve ilim irfanlarini arttiralim!” diyen Amiral Bristoldan bahsederek, USA’nin Ermeni “ayaklanmasinda”ki rolune dikkat cekip, simdi AKP’nin iste bu hain muttefik USA ile isbirligi yaptigindan dem vurup vatani boldurtmeyiz ulaaaa!!! diye –affedersiniz- boguruyolar… Memlekette 70 sene “Kizil Sultan” diye laf attiklari Sultan Hamid Han’a simdi tozkondurmamaya da bu sebeble calisiyorlar…

Derler ki, Ermenileri biz Turkler degil, Sultanin kurdugu Hamidiye alaylari ile Kurtler kesti!!! Simdi de aralarindaki bu kini unutup, masum, zavalli, etliye sutluye karismamis Turke karsi uluslararasi kampanya acip Ermeni soykirimi diyerek TC’mizi sikistirmaya calisiyorlar… Bak bak bak… ASALA vardi, onu bitirdi bizim “kursun yiyen kahramanlarimiz” hemen ardindan PKK cikti. Cikardilar… Zaten Apo dediginiz ne ki, Ermeni dolu dii mi….

Benim aziz ve ahmak olmayan cok saygideger vatandaslarim…

Ona-buna Ermeni dolu diye saldiranlara, Bahce kasabasinin “kokeni” ile alakali olarak bir tarih turu attirmak isterdim, saniyen gecen sene bayrak haline getirilen Van Universitesi Rektorunu hatirlatmak isterdim ama, gerek yok, siz anlatirsiniz…

Bu Osmanli, bunlarin bakislariyla gercekten cok ahmakmis, aptalmis demek!!! “Devlet-i Osmaniyye” demisler kendilerine; oysa civarlari Germany-Almanlarin Yurdu; France-Franklarin yurdu ile cevriliyken, yani hepsi IRKCI-IRKI bir devlet haline gelip, Norman Fransiza. Fransiz Germene, Germen ile Frans Normanlara, Normanlar Saksonlara saldirir, irki ustunluk kurmak ister ve cehennemi yeryuzunde insa ederken, bizim akilsiz Osmanli “Oguz-land/Kayi/land” dememisler ve tebasi olan herkesi serbest birakip “huzur ve hosgoru” icinde yasamalarina musaade etmisler!!! Ayip wala!!!

Bu ayibi gidermek icin de zaten Islahat-Tanzimat Fermani’ni cikarmis “Aydin” Osmanli pasalarimiz!!! Ama hain ve ahmaklikta direnen Sultanlar, hele ki ah o Kizil Sultan “muasir medeniyet seviyesine” cikmamizi engellemis; bizim “aydin” pasalarimiz ve “halaskaranimiz” ise daglara cikmis, nesiyle meshur oldugunu bilenlerin bilmeyenlere anlatacagi Selanikte “Jon-Filinta gibi Turk”leri orgutlemis ve yedi duvelin dusmani, onlari yiyip bitiren, dev gibi , ates bakisli, Gazi Mustafa Kemal Pasa Hazretlerinin ismini koydugu “Hareket Ordusu” ile nihayet Kizil Sultani devirip, muasir medeniyet seviyesine bir adim daha yaklasmamiza vesile olmuslardir! Ne kadar kufretsek… pardon sukretsek azdir benim kadir bilir aziz vatandaslarim…

Asirlardan beri ayni isimle anilan-cagrilan koylerin, sehirlerin ismi hemececik “Turke gore!!!” cevirmeye baslamislar bizim “Aydin”larimiz… Ha bu arada sagolsun “Aydin” Pasalarimiz sayesinde okul acma izni alan Amerikali misyonerlerin takdire sayan hareketleri sayesinde, millet-i sadika diye anilan Ermeniler de ufak ufak kondisyon hareketlerine baslamislar… Onlar kondisyon hareketine baslayinca da ah su Kizil Sultan iste, Kurt beylerinden mutesekkil, meshur Hamidiye alaylarini kuruvermis… Kuruverince de tabii, sesler sedalar kesilivermis… Hemen faaliyete baslamislar tabii; Hamidiye Alaylarina laf atip sindirmeye calisacaklar ya, onun komutani, Ebubekir-i Siddik neslinden bir seriata sadik kurt beyi olan Kor Huseyin Pasaya laf atmak yurek istediginden, bolgede uzun muddetdir devlet gorevleri yuruten Peygamber Neslinden gelen ve ayrica Huseyin Pasanin da dunuru olan Haci Musa Beye laf atmaya baslamislar.

Eh atinca n’olmus benim ahmak olmayan, ayrani da hemen kabarmayan aziz vatandaslarim?!

Batida kiyamet kopmus, vay ki vay Muslumanlar Ermenileri kesiyor, soyuyor, tecavuz ediyorlar ey muasir medeniyet ayaga kalk ulaaa!! USA ve Sakson destekli Ermenilerin Osmanliya karsi ilk atagi, Haci Musa bey denilen muhteremi sigaya cekmek olmus!!! Mahkeme icin taa Istanbula gelmis Bey’imiz; yedi duvelin gozetimi altinda yapilan 12 adet suctan olusan mahkemelerin hepsinden, hicbir itiraza mahal kalmadan beraat edivermis… Ama yaygara bir muddet sussa da sonra yine baslamis…

Kendisi Peygamber Neslinden olmakla beraber bir de Ebubekir Siddik kanini da nesline katan Haci Musa bey, Mondros ile birlikte isgaller baslayinca, baslamis faaliyete ve kongreler tertoiplemis… Kor Huseyin Pasa da yaninda… Sari Pasa mktub yazmis, yardim demis, gel buyur demis… Heyet-i Temsiliyenin, Istiklal Harbinin komuta kademesi olan bu tesekkulun icine girmis tabiatiyle… Daha evvelden Ruslara ve onlarla birlikte gelen Ermenilere karsi yaptigi direnisi, isgalcilere karsi tertiplemis, Misak-i Millinin ve isgale karsi nasil mucadele edilmesi gerektiginin kararlarinin alinip dunya alem ilan edlidigi Erzurum kongresini tertiplemis. Bunlari yaparken yasi da 80’i deviriyor… Hep Misak-i milli icin calismis; bu misak-i milli, kuru toprak sinirlarini kapsamiyor tabii, girisinde yeralan ve Kongrelerin ve Ankaradaki Buyuk Meclisin acilisinda yayinlanan Beyannamede gecen “Seriat- i garraya baglilik… Halife ve Sultana baglilik ve emir ile hareket etmek” gibi seyleri de kapsiyormus!!!

Neyse olan olmus, isgalciler Kor’lerle, Haci’larla defedilmis, birden sahneye bu sefer, Tanzimatcilarin devami IT artigi “Aydin”lar cikmis… Tapinakcilarin ulkesinde imzalanacak olan “kurucu andlasma”ya bu Haci’lar, Kor’ler, Bey’ler OLMAZ demisler; bizim misakimiz bu muydu demisler… Vay sen bunu mu dersin!!!

Lakapdasi Topal Timur, bu cikan “Topal”in yaninda zemzemle yikanmis sayilir, iste piyasaya “Osman-leng” cikmis; “leng” hem aksak-topal hem de zeker demekmis. TURDAV’in lugatinin yalancisiyim, iste bu akli bilmemneresinden baglanmis olanlar kalkmis gitmis Can’larla suslu tepelerde oturan adamin emriyle –muhafizi ya zaten- Ali Sukru Bey denilen “eski kafa”ya sahip misak’ciyi hemi de Can’larin yaninda bogarak katletmis!!! (He, sonra da kendisi, etrafta fazla otup durdugundan, ben var ya ben he he heeeyyy! demeye basladigindan, bir tumen askerle kusatilip sesi bir daha ebediyen cikmasin diye susturulmus… Garibim, zannediyor ki, Can’larla suslu tepede oturan Pasa koskunde tarassutu altinda, onun icin kimse saldiramaz, ama askerler saldirmaya baslayince ula n’oliy diye iceri girip bir bakiy, Pasamiz carsaf giyip sivismis, ayvayi yedik deyip o ofkeyle soylene soylene katlediliyor… Buradan suraya da girelim aziz okuyucularim, aha su Ceteler var ya hani zirt pirt cephane yakalatan, istiklal harbine bir bakiniz, Karadeniz bolgesinde, Dogu bolgesindeki gibi organize faaliyetlerin hicbiri olmazken, oradaki Kahya’lar (bu da derin mevzudur, bir Kahya vardir ki o da bu Leng Osman tarafindan susturulmustur “Semiramis askina!!!”) veya Sulaler cevresinde Ceteler olusturularak ve mevzii faaliyetler icinde kalmisdir. Simdiki Cetelerin de Trabzon kaynakli olmasi aha bu kokten olmasin sakin!!! Orasi ole misir, diil midir bilinmez ama sonlarinin oole oldugu, hepiciginin damlara konulmasindan belli!!!)

Bu arada Tapinakcilarin merkezindeki o andlasmanin imzalanmasina karsi olan Kor ve Haci’lar ve gibi olanlar da tutuklaniyor ve surgune gonderiliyor! Yapabilseler katlederlerdi ama mevkiilerini (1. sinif!) bildiklerinden (bu 5. siniflar!) surgune gondermekten, mallarina muklerine el koymaktan baska birsey yapamiyorlar; gucu yettiklerine de taarruz!

Koskoca istiklal harbinde 7000 (bir rivayete gore de 9736) civarinda sehit verilmisken, bu “Aydin” ve “Filinta Turkler” tarafindan bir oldu-bitti ile Tapinakcilarin sehrindeki Kurucu Andlasma imzalandiktan sonra kurulan “Turkiye Cumhuriyeti” ile birlikte 500 binden fazla insane sehid ediliyor; “savas bitti” deniliyor.

Misakcilar BITMEDI! diyor ve mucadeleye devam ediyorlar. TC’nin kurulus gunlerindeki isyanlar, BU SAVAS BITMEDI diyenlerin, yani MISAK’CILARIN MUCADELESIDIR… Iste bu mucadele icerisinde 500 insanimiz sehid oluyor. 1939’da , Dersim Faciasi sirasinda onbinlerce insanimiz sehid ediliyor, sakatlaniyor, irzina geciliyor, irzina gecilmemek icin kendini Murad’a atiyor; iste o zaman sona eriyor…

Meshur donme ve cuntaci Muhsin Batur, Dersime katilan bir kurmay oldugu icin bu harekati soran bir gazeteciye, “SORMAYIN… UNUTMAK ISTEDIGIM GUNLERDIR” diyor; varin vahseti siz dusunun… “Milli evlad” derecesine cikartilan ilk kadin pilotumuza Sabiha Gokcen de bu harekata hava subayi olarak katilmis ve az “sorti”Sabiha Gokcen’in, Ermeni oldugu iddialari (Tehcirden kalma bir yetim) eger dogruysa, Ermenilere karsi Kurt direnisi, Hamidiye alaylari ortadayken, o “sorti”leri yaparken ki hali, Irak’i bombalayam USA pilotlari gibidir galiba desek abarti yapmayiz herhalde… yapmamis!!!

Savas iste 1939’da FIILEN bitti; ondan sonra fikri calisma basladi… Yenildik yani. Toparlanma sureci basladi…

Rahmetli Ustadimiz Necip Fazil’in “CIGERIMIZDEN KAN CEKEREK… HOHLAYA HOHLAYA ERITTIGI BUZDAGINA” karsi bir direnisi fikri duzeyde hazirlama ve organize olma tesebbusleri… Karabekir Pasaya “gel ihtilal yapalim” teklifini, Menderes’i kontrola alma cabasini, Turkes’e “fakir bende yumruk sende, hadi yapalim” tekliflerini hep bu gozle gormek lazim herhalde…

“Devlet-i Osmaniyye”deki asilligi, Batici bir anlayisla yikarak, Germany, France, Rusia, Ionia-Yunanistan, Bulgaria, gibi IRKCI bir isimle kendini adlandiran “Turkiye Cumhuriyeti” tabii ki bu calismalari gordu ve devamli tarassut altina almaya calisti onu. Ama bir “Damar” onu halletmeye calisirken, bir Damar da –zannimca- onu muhafaza etmeye, zarari en aza indirmeye calisti. Bu Damar, Misak’cilarin, bu Damar Yildiz Teskilatinin mirasi olsa gerek…

Iste bu noktada da Rahmetlinin buyurdugu “CAMUR DERYASI”ve O YENILGININ ROVANSI OLACAK BUYUK GUNUN geciktirilmesi icin iyicene de arttirildi. Imam-hatiplerin kurulma sebebi nedir ki!? Devlet destekli olarak Suud ve Misir mahrecli sapik kitaplarin tercume edilmesi nadir ki?! Irkci devlet –takdir etmek gerekir ki- “iti ite kirdirma politikasi” yapmaya calisti. Ama eline ne gecti!? Su veya bu sekilde silmeye calistiklari ISLAM HEP GUNDEM OLDU… ortaya cikti! Bu durum, organize edilmeye calisilan

Gelelim bugune aziz ve sevgili okuyucularim benim!

Simdi bir kudurmus ve ne dedigini bilmeyen, ne oldugun bile anlamayan kanat diyor ki, AKP memleketi bolecek, bunlar Amerikanci islami getirecek! Bizim bazi safdillerimiz de “dusmnin dusmani dostumdur” hesabi, bu laflara kaniyor, n’idugu belirsiz diil belirli olan bu Cetecilerin laflarina inaniyor, onlarin Fetulaha olan garazina destek oluyor!!!

Bunlara YAGMURLU HAVADA SU YOK!

Buyrun iste bunlarin cigirtkanlari olan SESAR ve ACIKISTIHBARAT isimli siteler ayvayi yedi; sahibleri, goygoyculari, dedikoduculari iceriye tikildi! Rahmetlinin dedigi laf var ya, “UZUNTUDEN UZAK BIR YERDE SEYREDIYORUM” butun bunlari… Kim tikti bunlari iceri?! Ustadimizin ROVANS icin hazirligini gorup CAMUR DERYASINA donusturen, bu ortami hazirlayan, kendi insanin sapkin fikirlere dusmesine, kendisinin iki sezon daha nefes almasi icin muhtac olan ismi bile “avrupai irkcilik kokan” TC!..

Peki bolecek olanlari kim cikardi!? Yine ayni adres!

Adamin teki cikmis, hayati boyunce Cehepe’den ayrilmayan ama simdi akepeye gecen birisi laf etmis: “Anayasadan Kemalizm ve Ataturk milliyetciligi gibi seyler kalkmali!!!” Kopuruyorlar!!! Yuregim yag bagladi derler ya aynen ooleJ Way nassil boole derlermis, iste dakka bir gol birmis, gorun bunlarin yuzunu felan filan fesmekanmis!!! Oh olsun ulan!

Benim sevgili ve aziz okuyucularim…

Lafin kisasi makbuldur derler, bu kadar uzattik kisa keselim…

Gorunen koy kilavuz istemezmis; bu “Filinta-Turkler” dedigim artiz ekibi ya kendiliginden cekip gidecekler, zor biraz, orada burada maden ocaklarini soyup patlayici caldiklarina gore veya o caldiklarini kullanmaya calisacaklarindan oturu zorla gidecekler.yok bundan sonra daha etkin bir sekilde TSK gelirmis!!! Wah yavrum wah!!! Sanki elllerinde o dedigi sekilde ve yapmamak icinde binbir tevile girdikleri HARAKATDAN baska bir careleri varmis gibi tehdit ediyor kibir kumkumalari!!! Emekli generaller konusup durur, nossun, hergun evde oturmaktan bikmislar, mikrofonu gorunce dayanamiyorlar (Hilmi Pasayi takdir etmemek elde diil, agzini bile acmiyor) agzina geleni soyluyorlar;

Anlamadiniz dii mi, ta Suleymaniyedeki Cuval gecirmeden beri sizi ona zorluyorlar da gikiniz ncikamiyor, mezarliktan gecerken korkudan islik calmaya benzer, geliriz haa, bak geliriz uzerimize gelmeyin deyip duruyorsunuz sadece!!! Hadi buyrun, “Number One”nizi da alin gelin, Cetelerinizi alip da gelin! Alip da gelmezseniz, Tanburali silahlarinizi, G3’lerinizi atin yere ve elinize bir kova alip kumda oynamaya gidin!

Benim sevgili ve aziz vatandaslarim…

Hulasa edersek…

Bence AKP bunlari ham yapacak; sonra da HALK HEPICIGINI HAM YAPACAK! 1923-1939’in ROVANSI BASLADI!

Iste hicbir yerde okuyamayacaginizkadar “tarihi koklu” ve accik ve seccik bir secim tahlili!

Kalin saglicakla sevgili yurtdaslarim; yazdir, sicaktir deyip ustunuz acik yatmayin, nereden ne zaman ne esecegi belli olmaz, ince bir pike ile de olsa ustunuzu ortun, buz gibi soguk sular icmeyin, her gun bir adet sarmisak yemegi unutmayin, kokusu VAMPIRLERI UZAK TUTAR, vucudu dink tutar, benim sevgili ROVANSCILERIM!!!

OYLESINELAF@

Hanimishamisler:

1: Ceteler ve yazarlar… Bunlardan birisi okudugunu anlamayan veya yazdiklari kendisine dosya halinde kargo ile gelip altina sadece imza atan Ergun Poyraz SESAR ve cete operasyonu esnasinda, internetin dedikoducusu ve firdondusu Hayrullah Mahmut ile birlikte gozaltina alinmis… Enteresan olan, bu adam koruma altinda ya, koruyan polis diil, asker; kendisini gozaltina almaya gelen polis ile korumaci askerler birbirlerine de girmisler!!! Tipine baktim, meymenet yok, zeka nerde olsun!!! Polis SESAR’daki dosyalarin arasinda –bilmem dooru bilmem yanlis- bunun yazilarini, belgelerini, yayinlanmayi bekleyen yazilarini felan bulmuslar; bizim “dusmanimin dusmani dostumdur”culara duyurulur!!! Simdi sira, 28 Subatin ihbarcisi, Pericekin tezgahindan gecmis olan FB’de… Hatrim icin alsinlar; ondan ne hazine cikar simdiden duyurulur…

2: Acemi cuntaci, sizofrenik vak’a Yalcin Kucuk… Rutbesiz azam ARADABIR’CI@’nin soyledigine gore, muridani “secimde kime oy verelim hocam” deyip duruyormus ama onun sesi cikmiyormus… Sonra birisi “Gurkan bey dostum” galiba, “Hoca bu secimleri gayr-i mesru sayiyor” demis… Olabilir. Netice zaten ortadaydi, Kucukeynlerden Yalcin da bunu gordugunden ve zaten yukarida bahsettigim “yapmaya zorlandiklari ama bir turlu yapmaya curet edecek cesareti bulamadiklari” seyi eninde sonunda –iki SS’den birisinin zoruyla- yapacaklarindan, biz zaten bu hukumeti, secimi gayr-i mesru ilan ederek kabul etmedigimizi gosterdik, demek icin artiz artiz laf sarfetmis olabilir. Yagmurlu havada su verilmeyecek birisi daha yani… Bunlar “planlamaci” ya hani, simdi planlasin bakalim, yuzde 47 orada, secime girmeyen bir yuzde 19 da orada, DTP’den bir yuzde 4, SP, MHP’ BBP’den de bir yuzde 14… Yaslari oy kullanmaya yetmeyenlerden de bir yuzde 20 en az… Hadi bakalim, “best as oynamiyoruz Gurkan bey dostum” demek kolay, yap yapabilirsen “planlamani” da gorelim!

3: DTP yuzde 4 dedik yukarida… Besbin gerilla yeter ama, aldigi “resmi oy” fazla olmasina ragmen biz yine de ona nisbetle 4 dedik, sorun hele niye?! Apo’nun bas bas bagirmalarina ragmen, Barzani ile ticari isbirligi yapan TC sagolsun, Barzaninin bolgede sesi cikmaya basladi. Bu verilen oylarin icinde ne kadari ona aittir bilinmez, bence o AKP’nin bolgedeki adaylarini desteklemistir ama yine de bir ihtiyat payi icin yuzdeyi dusurduk. Bunlar, yukaridaki Kucukeynlerden Yalcin’in “Kurt Laisizm” dediginin takipcileri… Gorunurde birbirlerine zidlardir ama plan-netice olarak birbirlerini desteklemektedirler. Musul’a girelim diyen bir zihniyet bilerek veya bilmeyerek ve ancak bir profesorde gorulebilecek sekilde cahil ve hain olabilir! Musula giris, Barzaninin ekmegine yag surmektir, bunlari o cahil ve beceriksiz cuntaci professourre’e senelerdir forumlalarda anlatiyoruz ama ya hakkaten kafasi basmiyor veya dedigim gibi “plan-daslar”… Girebiliyorsan Bagdata kadar gir, biraz soluklan Basraya kadar in, walla billa, ekmek musaf carpsin gelmeyen serefsizdir!

4: “Damar” meselesi… TC, Osmanlinin devami bir devlet; herseyi ama herseyi devraldi… Evet, rizikolu gorduklerini tasfiye etmis olabilir ama vucuddan tamamen sokup atamaz… Yani… Yani Damar hakkinda dediklerim dogru olmali… Ama nerdeler?! Bunlar 2007’den bahsedenler diil miydi; o halde nerdeler…Gorunuste devlet icinde (askerisi-polisi-burokrasisi, hepsi yani) iki grub cekisiyor, birbirlerinin kirli camasirlarini bir bir modern fisilti gazetesi internet kanaliyla yayiyorlar… Ama bazen “kural”a uymayan isler oluyor… Dr. Umit Sayin mesela… Bunun bilgisayarina birileri giriyor ve tum bilgileri caliyor… Umit denilen seksomaniak, acikistihbarat sitesinde “Fetulahcilar yapti” diyor; biliyoruz ki Fetulahcilar da “kim yapti ulan bu isi” diye etrafa sorup duruyor… O halde hakkaten kim yapti!? “Damar’dan tuzlama” durumlari olmasin sakin; bol sirkeli, bol SARIMSAKLI, bol kekikli:)))))))

5: Bekci Yuzbasi, hala 17’de mi takilip kaldin… Neyse o da yeter… Bizim gibi enayilerden bu memlekette az vardir zaten…

6: Son gunlerde tum muhabbetim –eglencem yani- “ne olacak bu SP;nin hali” ile “ne olacak bu MHP’nin hali”; ceveremizde bunlardan bol miktarda var, az biraz da CHP’li ve Ulusalci var, onlarda aglar halde gelip, “sen de mi yoksa AKP’ye verenlerdensin” diye aglamakli soruyorlar; derdlerine derman oluyoruz tabii, insanlik vazifesi, atin su D. Baykal’i basinizdan ama yerine de Sarigul’u getirmeyin, o ondan beter kimi bulursaniz bulun diyorum… Ancak oole toparlanirsiniz… Sorun da burada zaten… CHP’de Baykal’in yerine gececek biri yok… Ki, hangi partide var?! Onlari o halde gormek, yakanislarini dinlemek, oole eglenceli ki, dalga gecildigini bile anlamiyorlar. Tavsiye ederim, bir CHP’li veya Ulusalci bulun “n’olcak memleketin hali” diye lafa girin, eglenceyi seyredin… SP’nin hali daha beter… Erbakanin partisi artik o, bu kesin; ama niye kaybettiklerini anlamamislar… RTE, sole veya boole e-muhtira verildikten sonra cikti diklendi ya, o muhtirayi geri cektirdi ya, milletde “erkek-kahraman” ihtiyaci var ya, onda sankim bun gorur gibim oldular ya, iste benim rovans demem de bu ya, bunu anlamadilar, cikti 80’lik adam miting meydanina, dayali doseli, alttan sogutmali bir massif masaya oturup konferans verir gibi miy miy miy diye sittin senedir soylediklerini tekrarladi ya, RTE ise, gunde uc miting yapip civa gibi delikanli ayaklari yapti ya, iste budur kaybetmelerinin ve kazanmalarinin sebebi… Anlamayanlar hala tv’lerde halka durumu anlatamadik, bundan sonra ne yapmali ayaklarinda miy miy konusuyorlar!!! Bunlar tenesir tahtasinda uyanacak olanlar:))

7: Iii ki kisa kestik dii mi benim sevgili okuyucularim… Ama bu kadar yeter, zaten uzaktan bir CHP’li geliyor, onu teskin!!! etmem gerek:))