Monday, June 12, 2006

SABATAYİZM, SOL, EMPERYALİZM VS... VS... VS...









Aşağıda enteresan bir tartışma metnini okuyacaksınız. Sabatayizm, Sol, Emperyalizm, işbirlikçilik vs. ne varsa mevcut...

Sabatayizm meselesine "hangi göz"le bakılması gerektiğine dair iyi bir çalışma olduğundan ü"günlük"me aktarıyorum...

Yandaki fotoda gordüğünüz de Deniz Gezmiş namli adam; Sultanahmet meydanında "ajite" edici bir konuşma yapıyor.

OYLESINELAF@





---------------------------
---------------------------
tenvirpartisi@yahoogroups.com
"sinami orhan"
Re: [tenvirpartisi Sebetayclik_Tartismasinin_Güzel_Sonuçlari
Thu, 8 May 2003 05:16:59 -0700 (PDT)
Merhaba arkadaslar...
Vaner beyin sahsimin ve iktibas olarak yolladigim
Suleyman Beyin yazdiklarina dair kaleme aldiklarini,
-"Yeni Toplum Portali"na da girerek- (gec de
olsa)detaylica okudum.
Orada verilen "Sabri" mustearli zatin "cirpinislarini"
da okudum ki, girip sizin de okumanizi ve bir insanin
ne kadar alcalabilecegini, bayagilasacagini ve ibda
Mimari Salih Mirzabeyoglu'nun -mealen- ifadesiyle
"sadece islam'a nefretiyle vucut bulan Kemalizme"
korcesine baglanmanin insandan nasil akil ve izani
alacagini gormenizi, Rabbimizin bizi boyle
yapmadigindan oturu de Allah'a hamd etmenizi hararetle
tavsiye ederim.
Vaner beyin yazilar hakkindaki takdirleri, kendi
anlayislarindaki "ilerlemeyi" gostermektedir sadece; o
yazilar ona sadece bir "ayna" olmustur diyebiliriz.
Esasinda, almis oldugu yazilarda gorulecegi uzere,
Sol'un veyahut nevzuhur "Kemalist Sol"un ASLA
YAP(A)MiYACAGi tahlillerdir; veya kendi jargonlariyle
soylersek, "cozumlemelerdir."
Bunun sebebi, "bizim-islamcilarin", Sol'la veya
Kemalizmle ASLA BiR iLiSKiMiZiN olmamasi, aksine, 80
senelik (evveliyatiyle bakarsak, 200 senelik) bir KAN
DAVASiNiN aramizda bulunmasindan kaynaklmanmaktadir.
"Kan davasi" meselesi, oylesine kullanilmis bir ifade
degildir.
Kemalizm denilen nesnenin "yeserdigi" fikriyat, 1789
ihtilalinden ve onun yapicilarindan gelmektedir.
1789 ihtilali, MONARSi VE KiLiSE-DiNE karsi yapilmis,
ardinda "laiklestirilmis" Hiristiyanlar ve
Kabbalacilarin oldugu ("Avdeti" Frankistlerin verdigi
buyuk destegi de unutmamak gerekiyor.) BUYUK LAiK
iHTiLALDiR.
insanlik tarihine veya insaniyata AGiR DARBE
vurmustur.
isin "filozofik" cihetlerini bir kenara birakirsak,
KURDUKLARi DEVLETiN bu ulke insanin milyonlarcasinin
kanina, milyonlarcasinin fiziki veya ruhi hastaligina,
milyonlarcasinin da mal-mulklerinin gasbedilmesine
sebeb oldugu artik inkari gayri kabil bir hakikat.
Bu DEVLETi KURDURAN iRADE ise SiYONiZM!..
Vaner beyin bahsettikleri de iste bu meyanda
yazdiklarimizin takdiri ve kabulu...
Sol'un veya Kemalist Sol'un bunu anlamasina ve kabul
etmesine -icindeki sartlar geregi- su anda imkan
goremiyoruz.
Siyonizme, Sabatayizme, basit bir "din" veya
"insaniyet" meselesi uzerinden yanasildiginda, temel
olcuyu "insan" olarak ele aldiginizda varacaginiz
netice odur.
(Bu, tipki, "tasavvufu-maneviyati" reddedib, "mucize
ve kerametlere" fiziki kiliflar-aciklamalar bulmaya
calisan, "Din"i sadece "zahir-seriat/madde" olarak
algilayan ve "batin" denilen cihetini reddedenlerin,
bu anlayislarini "gercek-sahih islam" olarak
algilamalarina benzer. Eger oyleyse, islam'in "batin
ciheti" YOKSA veya aciklanabilir fiziki haller" ise,
oyleyse "islam'in cennet" anlayisiyla "Manitunun
otlaklari" arasinda NE FARK MEVCUTTUR?.. )
Oysa Sabatayizm ve Siyonizm, basit bir "insan hakki"
olarak veya "din meselesi" olarak ele alinamayacak
kadar cetrefilli ve habis bir urdur.
Siyonizmin (ve Sabatayizmin) DONUSTURMEK istedigi
memleketlerdeki slogani, ESiTLiK, OZGURLUK,
KARDESLiKTiR. Bakiniz, "Turk Siyasal Yasami Tarihi"ne
bu sloganlarin CiKARiCiLARi VE PROPAGANDiSTLERi
suphesiz bu iki cemaatin azalaridir.
"Esitlik ozgurluk, kardeslik" mevfumlari, Batida
Monarsi ve Kilise hakimiyetinde yasayan Yahudilerin
"İsanin katilleri" olarak gorulmelerinden oturu, belki
Saray tabakasinda tesirleri olmakla birlikte, halkin
nazarinda bu vasiftan siyrilmalarinin TEK YOLU
olmustur.
Bu mevfumlarin sayesinde "vatandas" olmuslar ve
akabinde de Monarsileri de Kiliseyi de -serikleri ile
birlikte- yikmislardir.
Ayni sekilde Osmanli Devleti icinde de faaliyette
bulunmuslar, bu sloganlar etrafinda teskilatlar
kurmuslar ve nihayetinde de (kulaklari cinlasin bizim
"Saltanat" dusmanlarinin!) Osmanli Devletini ve
(kulaklari cinlasin "Demokratik islamci/Seriatsiz
islamcilarin!!!) Halifeligi kaldirmislardir.
"Esitlik, ozgurluk ve Kardeslik" ile "terakki"
edecekti; "cagdas devletler seviyesine" erisecektik!.
Oyledir zahir!
Zaten bunlarin ilk kurduklari mektelerin ismi de
"TERAKKi MEKTEBi" degil miydi?..
Esitlik, Ozgurluk ve Kardeslik...
Veya "insan haklari"?..
Bu mefhumlara "mucerred" manada kim karsi olabilir
ki?..
Fakat bunlar HAKiM OLANiN NiZAMiNDA bir mana
kazanmaktadir...
Misal olarak, Osmanli Devleti devrinde insanlar
arasinda "hirgur" mu vardi da "esitlik, ozgurluk,
kardeslik" sloganlari meydana cikti?.. Kabul edersiniz
veya etmezsiniz o duzenin de "kendi anlayisina gore"
bir "esitlik, kardeslik, ozgurluk" anlayisi mevcuttu.
Keza, Monarsilerde?..
Hepsinin kendi anlayislariyle tatbik ettigi bir
"esitlik, ozgurluk, kardeslik" anlayisi vardi ve bu
durum BiRiLERiNE ters idi...
Onlar, Monarsilerin yerine KENDiLERiNiN ANLAYiSi
ALTiNDAKi ESiTLiK, OZGURLUK, KARDESLiK ANLAYiSiNi
tercih ediyorardi ve bunun icin de senelerce
didindiler, didindiler ve netice de gayelerine vasil
oldular.
Hem oyle bir noktadan bu gayelerine vasil oldular ki,
eger birileri cikip da, -bendeniz gibi mesela-
esitlik, ozgurluk ve kardeslik mefhumlariyle bunlarin
hangi kirli gayeye alet edildiklerine dair birseyler
soylese, yaftamiz hazirdir: Ozgurluk dusmani!
iste Vaner beyin verdigi linkle ziyaret ettigim
adresde, "Sabri" mustearini kullanan zat da bu
"yaftacilar surusunden" biri!..
Esasinda onun boyle bir yafta asmasi icin illa boyle
seyler demeye de gerek yok, musluman misiniz, o
yeter...
"Emperyalizmin, Kemalizmin usaklari"ymisiz biz
muslumanlar...
Ya hu!..
Daha dun iste, "Denizlerin"izin asilmalarinin
yildonumuydu...
"Devrim Sehitleri Olumsuzdur!"lerle yuruyusler ve
"anma toplantilari" yapildi.
Devletin, "Adnan Mendereslerin intikami" olarak -3e 3-
"Denizleri astigindan" bahsedilip, Mendereslere "iadei
itibar" yapildigi gibi Denizlere de iadei itibar
yapilmasindan bahsedildi...
Solun icindeki uc hareketin birinin lideridir Deniz
Gezmis. Butun Sol tarafindan kabul edilen birisidir.
"Provakatorleri" hep "sagcilarda" arayanlara
"armaganimiz" olsun, - Sayin Mirzabeyoglu'nun
tanikligina binaen-; 1970'lerde iU onundeki Ataturk
heykeline dinamit koyup havaya ucuran, ardindan da
etrafta bulduklari subayi omuzlara alip, "Ordu halk
elele... Devrime... Kahrolsun Gericilik!" sloganlari
atan adamdir Deniz Gezmis..
Mahkemedeki savunmasinda Kemalistligini APACiK iLAN
EDENDiR.
Yeri geldi, isi biraz "sahsilestirelim.".
1990-1991 seneleri arasinda -isimlerini degistirmek
zorunda kalarak- cikarmis oldugumuz "Ak-Dogus ve
Ak-Zuhur" dergileri zamaninda PKK'ye bagli olarak
calisan "Ozgur Gundem" gazetesinde, bir kismini
nesrettikleri Sayin Mirzabeyogluna ait "Kurt Meselesi"
isimli roportaj cevresinde bu iki dergi hakkinda da
yazilar yayinlanmisti.
13 Agustos 1992 tarihli gazete "Muslumanlarin
Kurtlerle Geciken Randevusu" isimli diziyazi, simdi
"islami teroru uzmani" kesilen Faik Bulut ile sonradan
Med TV'ye giden Mehmet Aktas'in kurduklari "Zen Press"
isimli "Kurt haber ajansi" tarafindan kaleme
alinmisti.
Diziyazinin basligindaki "egoyu" (daha dogrusu
"haseti") bir kenara koyarsak, islamci cevrelerden
cesitli fikirlerin sergilendigi diziyazi, bizim
fikirlerimizle nihayetlendirilmisti. (Hatirlayan
vardir, "salt basina, kisi oglu olarak evrensel islami
anlayisi yaymak" icin "girisim"de bulunanlar, acayip
bir sekilde bugun "evrensel kurt nasyonalizmi" icin
HADEP Baskan Yardimciligina kadar ilerlemisti.)
Orada bir ifade vardi:
"- ... bu grubun (yani Ak-Zuhur uzerinden iBDA
kastediliyor.) islami hareket icinde Kemalizme en cok
"kufur" ettigini belirtelim. Bunun ideolojik bir
saldiridan cok dogrudan dogruya "picler",
"dangalaklar" seklinde yapilmasindan dolayi, bu grubun
dergileri Ak-Dogus Yazi isleri Muduru Sinami Orhan ve
bu derginin kapatilmasindan sonra cikarilan IBDA-C
TARAF dergisinin Sorumlu Yazi isleri Muduru Hayrettin
Soykan hala Ataturk'u Koruma Kanunu'na muhalefet
etmekten hapis yatiyorlar."
Yukarida "haset" ifadesini niye kullandik, aciklayalim
artik.
Gerek Faik Bulut'a gerek Mehmet Aktas'a, kendilerinin
defalarca buromuza gelip gitmeleri esnasinda "Kurt
Meselesi" uzerinde ve "Ataturk nesriyati" hakkinda
gerekli aciklamalari yapmis olmamiza ve onlarin da
-tipki bugun Vaner Beyin "solda yapilamayan cozumleme"
demesi gibi- gerek "Turk Solu", gerek -PKK de dahil-
"Kurt Solu"nun mevzuya ait "cozumlemelerinden"
misaller vererek iBDA'nin yaptigi "cozumlemenin"
hepsinden "ileri ve tutarli" olmasini kendileri
defalarca ikrar etmelerine ragmen, hatta Deniz
Gezmis'i misal vererek onun Kemalistliginden dem
vurmalarina ragmen, dergilerdeki ve kitablardaki onca
ifadeye ragmen bu sekilde lanse edilmemiz, "hased"den
baska bir kelime ile aciklanamaz.
Bu diziyazi ciktiktan sonra -o an 5816'dan dolayi
verilmis ceza sebebi ile Bayrampasa cesaevinde
bulunuyorduk- cezaevinden gonderdigim "tavzih", en
onemli yerleri kesilerek yayinlanmisti. (Hayreddin
Soykan arkadasimiz da yine ayni sekilde hapisteydi ve
"iBDA-C Taraf" dergisinin de yazi isleri mudurlugunu
hic yapmamisti.)
O kesilen yerde su vardi:
Cezasini yattigim nesriyat, ABD Senatoru Upshow'un
Kongre'de yaptigi -Lozan Andlasmasi sebebiyle- bir
konusmada kullandigi ve "SEFiH, HUNHAR, KAFATASCi,
AYYAS, BARBAR BiR ADAM!" iFADELERiNi yayinlamam ve
burda kastedilenin de ATATURK olmasidir.
Bu haber, bizden evvel iKi DEFA NESREDiLMiS, iKiSiNDE
DE BERAAT ETMiSTi AMA BiZE HAPiS VERiLDi.
Bu sozler yine bir yerde daha kullanilmisti.
Kullanilan yer ise, DENiZ GEZMiS'iN MAHKEMEDE VERDiGi
SAVUNMA METNiDiR.
D. Gezmis, "BOYLE SOZLERi SOYLEYEN, ULUSAL ONDERiMiZ
ATATURKE HAKARET EDEN BU AMERiKALi TAM KACiRiLACAK VE
OLDURULUCEK ADAMDiR!" diyerek "savunma" yapmistir.
Oysa, bu sozlerin soylendigi Andlasma ile, o tarihte
cereyan eden siyasi iliskilere bir bakilsa, DENiZ
GEZMiSiN NE KADAR MUFRiT KEMALiST OLDUGU, BU VATANiN
ZARARi CiHETiNE DUSUNDUGU ortaya cikacaktir.
Vesaire...
Simdi...
Macaristanli bir hahamin cocugu oldugu yonunde
kuvvetli karineler bulunan Mithat Pasa'nin "hurriyet
kahramani", ayni anda italya'da "Papa Devleti'ni
"kuculten" ve italyan Birligi'ni kuran Garibaldilerin
"Genc italya"sinin TiPKiSi olan "Jon-Genc Turk"
cemiyetinin ise "ilerici" oldugunun zannedildigi bir
devirde, kokunu Askenaz Yahudisi Parvus Beylerin,
Sabatayist Sefik Husnulerin attigi saymaya luzum
olmayacak kadar Yahudi ve Sabatayistin "kontrolunde"
fidelenen ve gelisen SOL HAREKETiN, Deniz Gezmis'i
"kahraman" olarak gormesiyle, "gericilerin!" Yahudilik
ve Sabatayizm meselesi uzserinde yaptiklari
faaliyetleri ve Selanikli Ataturk'un karsitlarini
"yobazlik" olarak anlamalarindan baska ne beklenebilir
ki?..
Onlara soylenecek soz, "arinin da gelin" veya "arinmak
istiyorsaniz buyrun!" demekten baska birsey degildir.
Gunes, Dogu'dan dogar...
Buyuk Dogu'nun bu meyanda iBDA edilmesi gerekirken,
hala gunesin zeval halinde ve isik oyunlariyla olusan
"kemalatlara" kanmak "kemal" noktasini es gecmek,
fikre ac ruhlara yarasir bir hal degildir.
Bu meyanda, Dogulu olmayan bir fikir, bahsi gecen
habisleri teshiste hataya dusebilir ve "hased"
icerisinde de Dogululari "gericilkle" yaftalayabilir.
Soz, atalarin:
it urur, kervan yurur!..
Sabatayizme, Siyonizme; bunlarin icimizdeki kollari
olan 3000 AiLEYi DESiFREYE devam edecegiz.
Tesekkurler.
Sinami Orhan.

--------------------------------
--------------------------------

--- Vaner Alkac <clark@nelsonbay.com> wrote:
> Bunlar çok önemli seyler ama beni ilgilendiren bu
> gün için bunlardan daha önemli buldugum yan ise bu
> güne dek verdikleri "sol" görünümle hem örgütsel hem
> düsünsel "sol" çarpilmanin devlet dayanaklarinin
> teshirinde "sebetayclik" tartismasi inanilmaz
> güzellikte sonuçlar üretmesi.
> ..................
> Simdi bu noktada hem bir gerçegi teslim etmek hem de
> bir "özür" borucumuzu yerine gitremek zorundayiz
> ......................
>
> Ama bunun yani sira PKK ya muhalif Kürt hareketleri
> ve sahsiyetleri büyük bir sezgi ile israrla "Küçük"
> etkilerinin Kemalizm etkilerinin Kürt alanlarina
> tasinmasi olarak gördü ve karsi
> çikti..........................................
>
> Simdi bir baska kesim daha var ki "Sebetaycilik"
> olayini daha basindan- üstelik ideolojik
> sistemetiklerinin parçasi olmasina ragmen- bizden
> daha saglikli ve erken tespit etti.
> Islamcilar........................
> YAZININ TÜMÜ IÇIN
>
http://www.yenitoplum.org/portal/DiscView.asp?mid=1829&forum_id=4&
>
> Islamci Yazar Sülayman Yildizoglunun
> Yazisindan........
>
> "Keza; bu "sos"yalistlerin "SSCB'nin yikilmasiyle
> Sosyalizm çöktü!" diyerek zaten hiç ayrilmadiklari
> Kemalizme sarilmalari ve nefslerinin ayni bir "piç
> terkib" Kemalist Sol'u "uydurub" eskiden
> yaptiklarinin
> aynini bu defa da Kemalizm adina irtikab etmeleri,
> bilinen bir hakikat..."
> Bu dönemde, bu zevat, bir "seyi" kesfettiler:
>
> Avdetilik ve Avdetiler!.. Yahut Sabataycilik!..
>
> Müslümanlarin senelerden beri söyleyip durduklarini
> ("dinsel metin" ya, bu onlar için "yobazlik" ve
> "bilimdisi" oluyordu!) bu sefer onlar tekrar etmeye
> (dikkat! "tekrar"; farkli ve "yeni" birsey degil!)
> ama
> bunu da "bilimsel" olarak yapmaya basladilar.
>
> Esasinda ilim zaviyesinden bakildiginda zerre kadar
> bir kiymet-i harbiyyesi olmiyan, oradan buradan
> "asirdiklarini", büyük bir "ego" ile harmanlayip,
> Eco'nun "Baudolino"inden de beter "cümle
> kurus'lariyle" tugla kalinligindaki kitablara
> aktaran
> Yalçin Küçük, bunlarin saffindaki "en bi birinci"
> olandir.
> .........................................
> YAZININ TÜMÜ IÇIN
>
http://www.yenitoplum.org/portal/DiscView.asp?mid=1830&forum_id=4
>
> Sinami Orhanin Yazisindan
> Bu mesele uzerinde kalem oynatanlara bakildiginda
> gorulen, kimilerinin sadece "arastirma" icin,
> kimilerinin "isim yapmak" icin kimilerinin "beli bir
> gayeye bagli" olarak kalem oynattigidir.
> Ikinci sinifa dahil olanlar, mevzumuz haricidirler
> ve
> esasinda yukarida "her tasin altinda yahudi parmag
> bulma" ithaminin muslumanlara yoneltilmesinde de
> "bas
> musebbib" olarak zikredilebilirler.
> Birinci sinifta bulunanlar, yani "arastirmacilar"
> ise,
> mevzuyu nereye baglayacaklarini bilmediklerinden ve
> n'idugu belirsiz bir "objektiflik" veya
> "tarafsizlik"
> (oysa ki mutlak bir tarafsizlik asla ve kat'a
> yoktur)
> gudusu ile yanastiklarindan ya "isim yapmak" icin
> yanasanlarla ayni akibete dusuyorlar veya hic
> ilgisiz,
> alakasiz neticeler cikariyorlar veyahut bir "netice"
> dahi cikar(a)mayip hukmu "okuyucuya" birakiyorlar;
> yani, bosa kurek cekmekle es bir neticeye variyorlar
> cogu zaman...
> Ucuncu sinifa girenler ise -belli bir gayaye bagli
> olanlar-, bagli olduklari veya gorundukleri yerin
> "faydasina" bir netice cikarmaya cogu zaman gayret
> sarfediyorlar.
> Sabataylar meselesine "Laik" bir anlayisla
> yanasanlar,
> cogunlukla bu zaviyeden meseleye egildiklerinden,
> calismalarindan bir fayda hasil olmasi zor olmakla
> birlikte, ayni zamanda "kasti" olarak yapilan
> degerlendirmelerle de dolu...
>
http://www.yenitoplum.org/portal/DiscView.asp?mid=1831&forum_id=4
>
>

No comments: