Wednesday, February 04, 2009

BÜYÜK DOĞU OCAKLARI BASIN ACIKLAMASI




YA OL YA ÖL!


29 Ocak ’09 tarihinde Davos’da gerçeklestirilen “Gazze” panelinde TC Başbakanı R. T. Erdoğan’ın, belki kendisi bile hangi manalara geldigini bilmeden ortaya koyduğu tavrı, desteklediğimizi milletimize ilan ediyoruz.

AKP hükümetinin, ne olduğunu, bugüne kadar neler yaptığını bilmeyenlerden değiliz ve fikri olarak bizim bu hususlarda neler düşündüğümüz de kamuoyunda aşikardır.

Sayın Başbakan’ın konuşmasının ardından milletimiz “coşarken”, bugün “Ergenekon Terör Örgütü Davası” olarak bilinen darbeci ve çetecilerin yargılandığı davada sanıkların yanında yeralanların “orası kasımpaşa değil... terör örgütünü destekleyemeyiz... bizim girmeye kalkıştığımız proje AB’dir ve bu sözler onu engeller... duygusal konuşmalar politikaya zarar verir” şeklindeki açıklamaları, bu ülke insanının her meclisde, her sahada “emir alıcı-köle” pozisyonunda kalmasını isteyen, BATICI, hayatları “madde” bağımlılığiyle (maddeci) dolu kişi ve kurumlar olması manidardir!

Siyaset, hedefe varmanın aracı’dır ve bunun “dil”i de zamanına göre, kişiliğe göre değişebilir; hayatları boyunca “emir alarak” veya “tavsiyeleri dinleyerek” dış politikayi yönettiğini zannedenlerin, Sayın Başbakan’ın farklı, fakat neticeye varıcı “diplomatik dili”ne tavır almaları, YARINLAR için önemlidir ve milletimiz bunları NOT ETMİŞTİR! Milletimizin Sayın Başbakan’ın ortaya koyduğu tavra yönelik “coşkusu”, belki bugün sadece İsrail, AB, ABD, Ortadoğu ilişkilerindeki olabilecek tesirleri ile değerlendiriliyor fakat hadisenin, iç siyasete, bunun yanında AKP içindeki “taraflara” yönelik tesirlerinin memleketimizde çok daha büyük ve ciddi, aynı zamanda belki de “umutlandırıcı” gelişmelere sebeb olabileceği çok daha büyük ihtimaldir! BÜYÜK DOĞU OCAKLARI olarak Sayın Başbakan’ın koyduğu tavırdan daha da fazla olarak, hadisenin gelebileceği bu nokta üzerinde düşünüyor ve bekliyoruz! Bu hususda söyleyecegimiz tek şey, “Demokrat Parti deneyimi”dir!

İşi eğer “siyasi fayda” planinda ele almak gerekirse, hem “partisi”nin hem de devletin “çıkarı”nın, Davos’daki tavırdan sonra bir hamleye kaldığını söylemek isteriz.

Sayın Başbakan, eğer “Kasımpaşa külhanisi… duygularına yenik düşen biri” ithamlarından arınmak istiyorsa, “mon cher”lerin 80 küsur senedir tatbik ettiği ve bozulmalarına izin vermedikleri “YURTTA SULH CİHANDA SULH” isimli “dişi politika”yı yerlebir etmek, hakiki “aktif politika” yapmak ve silahsız ve kansız olarak memleketimizi Ortadoğunun ve tabiatiyle da dünyanin liderliğine oturtmak istiyorsa, yapacağı tek hamle, MISIR’DAN GAZZE’YE GİRMEK VE FİLİSTİNİN MEŞRU HÜKÜMETİ HAMAS’A “GEÇMİŞ OLSUN” ZİYARETİNDE BULUNMAKTIR!

Bu ziyaretin, bahsettiğimiz “Demokrat Parti deneyimi” mevzusu gibi “ayrık otları”nı tek tek ortaya çıkarmasının yanında, içerideki “muzır”ları da son bir hamle yapmaya mecbur kılacağı ve bu durumun ise TÜRKİYE’Yİ AYAĞA KALDIRACAĞI süphesizdir!

Eğer bu hamleleri yaparsa, yapmaya niyeti oldugunu ortaya koyarsa BÜTÜN BÜYÜK DOĞU KÖKENLİLERİN-BAĞLILARININ VE İBDA MENSUBLARININ Sayın Başbakan’ın arkasında yeralacağından kimsenin şüphesi olmasın!

Sayın Başbakan’ın, “itidal… dialog… ortak akıl… akıllı politika” gibi asliyle ülkemizin “köleliğinin devamı” ve bunun yanında dökülen müslüman kanlarının “şeriki” olmasına yönelik “telkin ve tavsiyeleri” hem de en yakınlarından, partiyi birlikte kurduklarından, okyanus ötesi “sakinleri”nden almaya başladığına kuşku duymamaktayız; fakat, Davos’daki tavır, ülkemizdeki “Simon’lara, Mon Cher’lere” de gösterilmezse EKSİK KALACAKTIR ve bunun neticesinin ise “Menderes gibi” olmak olacağından kimse süphe etmesin!

Çıta artık yükselmiştir, açık söylemek gerekirse, Sayın Başbakan’ın –birilerinin gözünde- “kabahat defteri” de artık tamamen ve en büyük “kabahat” ile nihayete ermiştir, “geri adım” demek, siyasi hayatının ve belki de fiziki hayatının BİTİMİ demek olacaktır!

Sayın Başbakanın samimi, hiçbir politik çıkar gözetmeksizin ortaya koyduğuna inandığımız tavrını desteklediğimizi, “arkasına” dikkat etmesini salık verir ve bu gibi milletin hislerine yanaştığı her noktada arkasında olduğumuzu tekraren bildirirken, büyük mütefekkir Büyük Doğu Fikriyatının kurucusu Necip Fazıl’ın, Menderes’e yönelik meşhur ihtarını da kendisine yenileriz:

YA OL YA ÖL!

31 Ocak ‘09

(http://www.furkanfm.org/phpBB3/viewtopic.php?f=7&t=2288 'dan nakliyedir)

No comments: