Saturday, December 06, 2008

Zaman’daki Ayiya Gore: Islam Kurt Sorununu Cozemez!




„Koylu“nun Birinin Cazgirliii


„Koyluluk“ ve „Sehirlilik“ dedikleri seyin ne olduunu pek bilmiyorum, bunlar arasinda inceden bi sinir felan var midir, ne yaparsan (mesela, bahcede „karabas“ beslersen) „koylu“ olursun (mu?) ne yaparsan (mesela, apartmanin 25. katinda it mi kedi mi olduu belli olmayan ufurukden kucu kucu) „sehirli“ (mi?) olursun (mu?) anlamam, felsefe yani lagalagu isleriyle uurasanlar elbette felanca feylesof-lagalugaci ile filanca sosyo-antropoloouun (dedelerinden birinin bi Orangaton -Malayca, „orman adami“- olduuna inanan ve toprakdan cikan cer-cop ile „fal“ tutan bilimsel falci) bu hususda elbette felaket derecede soleyeceii seyler vardir, haklarini yemeden soleyelim, umurumda diil wala, „RTE Basbakanlikda/Ordan asaii Kasimpasa“ derim cikarim.

Mahalleki dondurmacidan aldiiin bi kulah dondurmayi yiye yiye sokakda dolasmak „koyluluk“ ve hatta „magandalik“dir ama elin keferesinin (amma akilli isi bi isimleme; hem „sarap“i anlatiyor, yani „sicak ortami“ (anladiniz!) hemi de „sise“yi, eh o da biraz „sapkinca“ ama „goruntu“ itibariyle „buyuk“den hoslandiklarini (ee, 1,5 litre!) gosteriyor, yani iki tarafli bi „saaapma“ sapkinlii ve burdan da anlayin, bu Batililarin ne kadar ahmak olduklarini ve bunu da, kendilerinin saankim iii bi sey yapiyorlarmis gibi acik etmelerini cunkum „Kiyafetname“de der ki, (elbise kataloou diil!) „buyuk „sey“li olan anlayissiz ve ahmak olur“, eh yani!) ewwet, elin keferesinin „dondurma“siyla „...istimna“ etmek ise „sehirlilik“ olur!!! Hatta ve hatta „esprili ve kivrak ve dahi acik zeka“lilik olur!

Hep derim, (Cetem@’in Muhtesem ve Muazzam Aza ve Efradi bilirler), „bu memlekete en kisa zamanda bi savas lazim!“

Niye?

Rahat batti millete de onuncun! Rahat olunca da insanin „bilmem neresi“ akil yerine gecer her bi seyi onunla olcermis! Bu memlekette en son savas 1920’lerde bitti! Nerdeyse 70 senedir bi savas gormedik; o savasi gorenler de ufak ufak cekildiler arz uzerinden, kimse kalmadi. Savastan sonraki „ic savas“i kastetmiyorum, o bu hususda kaale alinmaz.

Bakiniz mesela Avrupaya, 1945’de gorduler en son savasi, hala yasiyorlar o savasi gorenler onuncunde bunlar toplum icinde „katalizor“ gorevi yapiyorlar; aynisi Balkanlar mesela, 1990’larda bile savas vardi ve simdi de yine „savas tehdidi“ icinde yasiyorlar. Rusya mesela... Neredeyse 100 yildir savasdalar veya savas „sartlari“ndalar; Carliiii yikmak icin „savas“, „ic savas“, finlilerle „savas“, polonyalilarla „savas“, „Operation Barbarosso“ ile Germen saldirisi, tum Rusyanin hallac pamuuu gibiatilmasi, ardindan Stalin’le „savas“, KGB ile „savas“, Boris’le „savas“, ardindan Kafkasya ile „savas“ felan filan... Avrupa’nin „aiir basli“ olarak sifatlandirilmasinin temeli bu olsa gerek birazda: Havai olacaklari rahat bi ortamlari olmadiki, herdaim savas, savas, savas! Istersen aaiirbasli, sakin olma!

Bi de USA yani ABD’ye bakalim; orda „Prezidint“lar, „wala serrefsizim tek bi bomba memlekette patlamiycak!“ diye soz vererek koltuua oturduklarindan, orasi „rahat“; rahat olduklarindan da „ticari“ olarak da „urettiklerini“ diier devletlere satabiliyorlar; sattiklari ne? „Kultur“, baska bi sey diil! O kultur ne mi? Rahat insanin dusuncesi: sadece „bel alti“; „dondurma“yi bile „sey“ olarak gormek!

Gecelim boole garip mevzuu... Nerden geldik bu „koyluluk“, „sehirlilik“ mevzuuna? Hah! Bizim koylulerden!

Uc-dort gundur Zaman ile Milliyet arasinda ve ozellikle de Zaman’in arsizca devam ettirdii bi tartisma var; Zaman’in sinif atlamaya calisan genel yayin yonetmeni, „editor“u Ekoss olam Ekrem Dumanli, hic sektirmeden bikac gundur Milliyet‘de cikan bi haber uzerinden Milliyet’e laf yetistirip bi de „gastecilik dersi ve etiii“ni ooretmeye calisiyor! (Yazinin en dibine bi bakin, ne etik adammis diyceksiniz!)

Niye?


Herkesin „Terleme“ Hakki Vardir!


Milliyet gastesinde, Tuncay Guney’in Organize Sube‘de 2001’de ifadesini alan, A. S. Sacan’in yardimcisi, Ahmet Ihtiyaroglu’nun bi lafi mansete cekilmis; T. Guney sorgu esnasinda Fetullah Gulenle alakali sorulari esnasinda „terlemis“...

Mesele bu, wala baska bi sey diil!

Olur yani, sorgunun son asamalarinda ise, uyutmadiysaniz, havasizca oda, sikinti basmistir veya –dediine gore ifade esnasinda soguk suyla yikamislar ve isinsin diye de elektrik vermisler!- hastalanmistir, usutmustur felan, „terlemis“tir yani, olabilir, normaldir. Ama bu „durum“ oole „mansetlik“ bisey felan diil, Milliyet’in editoru Sedat Ergin, „Sube yardimcisi Ahmet Ihtiyaroglu’nun „terleme“ gozlemini kayda deger buldum“ diyor, dedik ya olabilir, „terletmislerdir“, o da terlemistir ama bunun oole mansetlik bi seyi yok, birinci sayfada belkim bi spot icinde kullanabilirsin ama ooole at nali gibim mansete cekmek, hafifden „giciklik“ hisi uyandirir. Iste Zaman’in editoru Ekoss olan Ekrem de bunu gormus ve buradan hurraa!!!




Biseye de dikkat cekiyor ve diyor ki, „ula dingiller, bu Tuncay denilen adamin terlemesi bile boole mansetlik ise sizin icin, onun “Dogan Media“ icin soolediklerini niye yazmiyorsunuz layn!“

E wala boole bi durumda Milliyetin Editoru olsam citim cikmaz, „giciklik olsun diye yaptim, sana ne layn Ekoss!“ felan da diyemeceiinden lafa hic girmedi zati bi kac gun, ama „Ekoss“ dediiim Zaman editoru Ekrem „onca odullu, 900 bin tirajli koskoca Zaman gastesinin editoru“ ya anasini satiyim, ukala ukala „gaatecilik etiii ve dersi“ vermeye ve cazgirliia devam ediyor, o da en sonunda cikip, („Tuncay Guven gibi son derece karmasik bir sahsiyeti analiz ederken onun her soylediginin “tamamen dogru“ veya „tamamen sacma“ kabul edilemeyecegini belirtmektde fayda var“, dedikten sonra) yukaridaki „terleme gozlemini kayda deeer buldum“ diyor ki burda da cazgir Ekoss yani Ekrem Dumanli‘nin halt yemeden oturmasi gerekir ama o hizini almis, duramiyor, burayi es gecip, kendisini her gorduumde iirendiim, catal sesli kibir kumkumasi Sedat Ergin’in yazisindaki baska biseyler uzerinden cazgirliia devam ediyor!


Kumarbaz’in Teki Guvenilir Adam Oldu!


Ekoss olan Editor Ekrem diyor ki, „iii, tamam boole soylemen, tamamen dooru felan dememen guzel, ben de bunun icin yazdim zati yoksam Milliyetin yayini, Fetullah’dan Tuncay bahsedince tamamen dooru soolemis gibi gozukuyor da yani o bakimdan onuncun yoksa baska bi sey yok yani o bakimdan“ diiip, essasinda „yok ulan isde birbirimizden farkimiz nalet oldun yaw!“ diye dusunup, Mahmutpasa „marka“larindan nasil „Piyerkardin“lere atladiinin, bitlenmeyi onlemek icun USA askerlerinin icad ettii „tepeli horoz“ goruntulu amma yanlari sifir nomera ve simdi cok bi moda (Sedat Peker bile oole kestiriyor!) sac sekline nasil geldiinin oz elestirisini„ felan yapacaaina, yok durmuyor, hizini kesemiyor ve basliyor tekrar Milliyet’e salvo atislarina!

Milliyet gastesi, Cumhuriyet gastesini kaynak gostererek Mesut Yilmaz’in „Emniyette F Tipi orgutlenme“ olduunu sooledini felan yazmis, eh tabi Ekoss durur mu, Mesut’u aramis, (tahminen Ankara’da, Milliyet’in hemen yanindaki bi sanat galerisinde bulmuslardir onu) konusmus ve onun KanalD’ye soolediii laflari yayinlayip, “Mesut iste bu yaw, pokerci, herkese farkli muamele cekiyor, ama sooledikleri belli“ diyere mansetlerini savunan Sedat Ergin’e, „olur mu layn, adam orda „kesin var“ demiyor ki, „soz konusu olabilir, ihtimal dahilinde“ felan diyor, arada fark war oolum!“ diye cevap yazmis! Soora da kayikci dovusune devam icun, „simdi gidip de Mesut’a, medyada kartellesme var diyorlar ne diyon hemso“ diye sorsak o da „olabilir de olmayabilir de ve hatta ayu da cikabiluuurr“ dese, biz de bunu „media’da kartellesme var“ dedi diye versek, iii mi olur?“ diyor!

Yani, mir mir mir mir mir; Mart kedileri gibi birbirlerine kur yapici, arada isirici mir’lasmalardan baska ne var „media’da Zaman ve Milliyet kapismasi“ diye mansetlere cekilen su laflarda; media „kritii“ yapanlarin ekmek parasini cikartacak kadar „zengin“ bi mevzuu, yani bos laflarla dolu bi IT DALASI; baska ?! Hic! Nothing!

Ama Ekoss olan Ekrem „nasil gecirdim ama dii mi arkadaslar“ felan diye havalanmistir ha! : ) Zuurt tesellisi iste: ) Simdi „gecirdin“ de ne oldu? Tuncay Guven mevzuu halloldu mu? Emniyetteki F Tipi mevzuu halloldu mu?


Dagdan Inme Bi Ayi!




Sen asil kendi gastene bak! Onun sacmaliklari ile ilgilen!

Ihsan Dagi denilen adamin teki (hemi de prof ha!) cikmis orda „Kurt sorununu Islam kardesligi cozebilir mi?“ diye soruyor, bu adam bi de bazi yazarlariniz gibim kafir diil, Etyen gibi, Sahin gibi yani, muslim ha hem de, yani bu adam ve apacik, tek nefesde hemi de „YOK, COZEMEZ!“ diyor ve senin sesin cikmiyor!!!

Ara ara isminden bahsettiiiniz Said Nursi Efendi bu (koylu, sehirli gibi literatuel kavramlardan soora „Dagli“ gibi bi literatuel kavrami da bendeniz hediyye edeyim lagalugacilara!!!) dagdan daaa dun inmis gibim konusup, „Islam Kurt sorununu cozemez!“ diyen ve aslinda bu lafini ilerletirsek „Islam hic bi seyi cozemez!“ de diyen bu adama ne derdi?! Bag ben sooluyum: „ZALIMLER ICUN YASASIN CEHENNEM!“

Baska gastede ciksa boole bi laf, aninda cevap verir, Said Efendi’den felan nakiller yaparak, bu lafi sooleyenlerin ne kadar jakoben felan olduklarini yazip „puan“ kazanmaya calisirsiniz Ekos denilen Ekrem, buyur, ver bakayim bu lafa bi cevap, niye vermiyorsun?!

Adam cikmis orda, „Turkiyenin en buyuk gastesi olan Zaman‘da“ „Kurt sorunun Islam cozemez“ diip, cozum olarak „demokratiklesmeyi“ veriyor ve boolece eeer mumin ise kendi inancinin „Kurt sorunu“nda bi cozumu olmadiiini, yani Ilahi Din’in „cozum uretemedigini“ sooleme SERREFSIZLIII ve ALCAKLIIINI yapiyor ve bakiyorum da ne bi yazarinin ne de bi okurunun citi cikmiyor! Dese ki „bugunku Islamci anlayis bu sorunu cozemez kardesim!“ eywallah,(laf sooledi bal kabaaii muamelesi cekeriz yine o ayri!) ama diil, „Islam cozemez!“ diyor hiyaraasi!

Tuncay Guney denilen ne mok olduu bilinmeyen ve bu yuzden de aslinda cok fena tehlikeli olduunu dusunduum adami(ulaa adam her yere girmis cikmis, kayitlara baktim ama, hamdolsun bize hic basvurmamis, eee basvursa da zati bizim sinavdan gecemezdi, ama oole ki –yine- adam her yere girmis cikmis, her yerde de en tepelere hemen cikmis ve en tepelerin en „tepe“ iliskilerini gormus ve hatta bazilari da gelip anlatmis!) veya Mesut denilen 28 Subatci kumarbazi bi kenara koy, onlar uzerinden laf sarfetme, yarin bi gun, su IT DALASI PARTNERIN Sedat Ergin ciksa dese, „iste gorulduu uzere Zamandaki hiyarlar da Islam‘in Kurt meselesini cozemeyeceiini sooledi, bana laf atma zevkiyle orgazm olan Ekoss denilen gormemisin oolu Ekrem’in de sesi cikmadi!“, dese, Engerek’oncu tayfa cikip, „wala biz yanlis bilmisiz bunlari, bunlarin hic diilse ilimli islam ayaklari felan cekeceiini zannediyorduk ama „Islam Kurt sorunun cozemez“ dediklerine gore sorun kalmadi, onlar da bizim gibi, affet biz Feto Baba,Heil Feto!“ felan dese, ne halt yersiniz layn Islam olmadiklarini gaste kosesinde makaleler ile ilan eden zamane hergeleleri?!

Oole „Turkiyenin cok satan gastesi“ ayaklari cekmek kolay; wala kolay ha, dershanelerinizde, okullarinizda calisan ooretmen, mustahdem, guvenlik gorevlisi, servis soferi, ahci, ahci yamaii, bulasikci, „abi“ler bile kari koca olarak ayri ayri Zaman-Sizinti-Aksiyon’u „gonullu“ olarak alma „mecburiyeti“ icinde diiler mi?!

Hadi bunu gectik, Zaman’in bayii satisi kac, 15 bin mi, 20 bin mi? 900 bin tiraj nasil oluyor o zaman? „Abonemiz var!“ diil mi!? O „abonelerimizin“ bi kismi yukaridaki sekilde „gonullu mecburiyet“ icinde olanlar, diierleri de „esnaf takimi“ diil mi? O esnaflardan acaba kac tanesi „kendisi, bizzat sahsen“ olarak abone parasini odeyen?! Bi tane is adami veya etli butlu esnaf, cevresindeki 30 esnafi „abone“ yaparsa, parasini daonlarin hesabina kendisi verse bunun neresi „Turkiyenin en cok satan gastesi“ olur?! Yalan mi bu yazdiim?! Kanit mi? Acin donem faturalarinizi, butun abonelerinizin tek tek faturalarini gosterin, hadi tek teki gectik, ucer-beser olsun, bi esnafin uzerine 5-bes gaste faturasini da kabul ediyoz, ama siz de bu bile yoktur, bi esnaf en az 10 abone parasini oder. Haa uyaniklik yapip tek tek faturalandirmis da olabilirsiniz ama „odeme sekli“ herseyi ortaya koyar, „kredi karti odemeleri“ ile bunlar bir bir ortaya cikar! Istersen yavrucuum sana bunu da kanirta kanirta kanitlayabilirim yani! Istersen! Ama istemezsin dii mi! Milliyet gibi bi gastenin editoru ile IT DALASI yapmanin orgazmi ile zevklenmek varken, boole tehlikeli seylerle uurasmazsin! Abone olarak 300-400 bini, bahsettiim sekil yontemle hadi kabul ettik de manyak misiniz layn siz, 900 bin „abone“ mi olur!!! Abartinin bu kadar ancak gormemisin oolunda olur! Onuncun de yazdim zati! Sen once iste bunlarin cevabini ver, ondan soora millete laf yetistir Ekosss olan editor Ekrem!

Ittihad-i Islam’dan dem vuran, Islam kardesliinden dem vuran Said Nursi Efendi ortadayken, „Islam, Kurt sorunun cozemez!“ diyen bi hiyaraasina, „turkiyenin en cok satan gastesi Zaman’in editoru“ Ekoss olarak ne cevap verirsin?! Veya cevap verir misin?!


Parazit surusu!!!

OYLESINELAF@

Hanimishamisler:
1) „F tipi orgutlenme“ hakkinda solenecek bi sey yok; saaiir sultanin bile duyduu bi mesele ama iste Ekoss boole cazgir biri ki „yalan!“ diiip cikiyor! Ulaa oolum, bu konu „raporlar“a bile gecmis bi mevzu, daa nesini yalanliyorsun! Sade, siradan bi vatandas, din adami, hadi sizin lafinizla „dini entelletuel“ olsun, Fetulah’a CIA’nin eski „direktor“leri, USA’nin eski bakanlari bile „kefil“ olmayi niye kabul ettiler?! Bulunmaz hint kumasi mi o? Ne ozelliii var? „Hosgoru... tolerans... dialog“ felan?! Tek o mu sooluyor ki bunlari? Simdi de var baskalari, fazla asaii gitmeye gerek yok tarihde, al buyur Cemaleddin Afgani-M. Abduh felan, onlar bunun „babasi“ydi be!? Ilk defa biseyler soolese hadi neyse de, tekrar-ul-tekrarlardan baska ne var „fazladan“ onda?! Ulaa manyamislar, hem „kanaat onderi“ felan ayaklariyla takdim edersiniz onu, fikirlerini toplumun bicok kesiminden hergele kabul ediyor felan dersiniz soora „emniyette F tipi orgutlenmeye“ itiraz eder, yalan sooluyor serrefsizler felan dersiniz! Sizi yalanci serrefsizler sizi! Ulaa oolum, „Abant Toplantilari“ ayaklariyla memleketteki „entel-dantelleri“ bi araya getirip „goruntu“ verirsiniz, „gonullu tesekkuller“ diye uc-bes kisilik dermek-vakiflar kurarsiniz, ooretim uyesi, prof. (kendi oorencisiyle evlenen prof’lar tercih nedeni!) is adami, emekli vali, emniyet muduru, burokrat felan diye tanitirsiniz millete, soora itiraz edersiniz! Bu mantikca, oorencilerden, burokrasiden, gastecilerden, „Fetulah baalisi“ adamciklar olduunu kabul edebilir ama emniyette veya askeriyede boole adamciklar olduunu kabul edemeyiz!!! Yani askeriyeden polisden birileri asla ve asla Fetulahci olmaz!!! Bu o demek! Iii! O zaman „asker Fetulaha karsi“ felan gibim haberlere niye karsi cikiyorsun?! Fetulah hakkinda yazilan „raporlara“ niye karsi cikiyorsun?! Yalanci serrefsizler n’olcak!

2) Zaman’in editoru Ekoss, durust, namuslu, sansasyona kacmayan gastecilik uzerine ahkam kesiyor. Bilmeyen de inanir ha:) Engerek’on Iddianamesi daa kimsede yokken, carsaf carsaf „emniyetde olmiyan F Tipi orgut“den gelen bilgileri yayinlarken iii oluyordu ama dii mi! O bi iddianame, yani kesin olan bi sey yok, Savci denilen adamcaiizin bi kanaati, belkim yalan hepisi, ama bunlar iste bu „iddialari“ bile at nali gibi susluyerek gastelerinde yayinlarken „gasteci etiine“ uygun davraniyorlardi dii mi!? Networkdeki „internet yazari lavuk Fetulahcilar“ kac webpagei war, inanin bilmiyorum, saymadim, coklar cunku, hatta bu webpage’lerin yazarciklari „gonullu zorunlu abone“lerle „turkiyenin en buyuk gastesi olan Zaman“da da, Aksiyon’da da yaziyorlar, yazdilar! Aha, Aydogan Vatandas, aha Nuh Gonultas! Bunlar kara-propagandanin, komplonun dibine dibine vuranlar diil mi?! Aha bu Aydogan denilen ooolan, en son kitabinda, „Barnabasin Kayip Incili“ uzerinden Engerek’ona ve Susurluk’a saldirmiyor mu?! Ve biz de bu hususda yazdiimiz bi onceki yazimizda, „Aydogan ooolan, o kadar merakliysan bu islere, kendi oorencisiyle evlenen, milletvekillii „gecim kapisi“ olarak goren, Cillerin A Takimindan olan cok bi entellektuel olan Prof Mumtaz’er Turkone’den de bahsetsene“, dedik ve simdi Ekoss olan Ekrem’e de diyoz, madem oole cok demokrat ayaklarinda takiliyon, ulkemizin en karanlik donemleri olan, faili mechullerin tamanina yakininin oldugu bi devir olan Ciller devrinde onun A Takimi, proce yapimcisi olan –tekrar!- kendi oorencisiyle evlenen ve milletvekilliini „gecim kapisi“ olarak goren- Prof. Mumtaz’er Turkone, yani yazariniz hakkinda ne dusunuyon onu da bi soolesene?! Yoksam, papazlarla o derece hemhal olmakdan, papazlarin „gunah cikarma“si gibi, siz de Prof. Mumtaz’er’in „gunahini cikarip“ af mi ettiniz?! Beklerim yani! „Islam cozum diildir!“ diyene yazi yazdiranlardan her bi seyi beklerim! Parazit surusu!

3) Ekoss olan Ekrem’in, Fatih Universitesi ki, orasi da kendilerinin olur, ooretim uyelii de yapmis olan Prof Metin Bosnak’a, bu prof’un Alev Alatli’ya sansur uygulanmasi hakkinda yahoogrouplara mail atmasi uzerine gonderdii e-maili ahanda buraya koyuyom; millete gastecilik etiii ooretmeye calisan, Dagli ayucuklara ses cikarmayan „koylu“ bile olmayacak zavalli bi koprualti „elementi“ olduunun vesikasi olarak:

Once Ekoss’un maili:

From: Ekrem Dumanlı [mailto:E.Dumanli@zaman.com.tr]
Sent: Monday, February 18, 2008 6:53 AM
To: Metin Bosnak
Subject: RE: Dumanli Dumanli
Sensitivity: Confidential

Senın soyadın bosnak ama sutun bozuk bosnak olamazsın mutlaka sende sırp kanı olmalı. Cunku gazeteyı ve benı baska gazetecılere jurnalleyen adam olsa olsa o cocugu olur… Senınle gorusecegız kahpeleık yaparak yalan yanlıs bılgı servısı yaparak profosorluk yapılmaz. Sen namuslu bır adam olsan hıc tanımadıgın bır ınsan hakkında ve bılmedıgın bır konuda jurnal calısması yapmazsın. Yureksız ve serefsız bır adama mesaj atma gıbı bır mecburıyette bıraktın

Bu da Prof Bosnak’in cevabi:

Ekrem Dumanlı,

Birazcık “journalism” eğitiminiz varsa, “jurnal”ciliğin menfaat karşılığı ve gizlice yapılan bir şey olduğunu bilmeniz lazım. Sizin “servis” yapma maharetiniz bende yok, şükür. Bu yazıyla ilgili durumu ve gazete yazılarınızdaki çelişkileri ben size daha önceden de yazdığıma göre ve bu gazetenizdeki insanlara gittiyse bunun neresi jurnal? Ayrıca hem yazım da kendi e-posta adresim ve ismim var. “Takiyye” yok “tedbir” yoktur. Zülf-ü yare dokununca asıl fıtratının ne olduğunu ortaya koyan insanlarda bu durum bariz bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Benim hocalıktan ne anladığım talebelerim ve beni bilenler bilirler. Size beyhude anlatmakla zaman ısraf edecek değilim. “Namuslu” olan adam haksızlığa uğrayan kimse varsa ona taraf olan ve varsa fikri, fikrin namusunu taşıyandır, kendinde olmayan güçlerle, kendinde varlık vehmedenlerin ne olduğunu veya azından ne olmadıklarını bir kere daha ispatlamış oldunuz. Yüreğiniz ve cesaretiniz var ise, kaleminizle, aklınızla, vicdanınızla ve teketek ve varsa birikimizle gösteriniz. Ateşin olduğu yerden Dumanlı pusularla vaktimi harcamak yerine, eğer aynı Allah"a inanıyorsak, ve Allah"ı siyasi ve ticari meta halinde pazarlamıyorsak, sizi O"na havale ediyorum. Annem rahmetli olduğu için “o çoçuğu” olup olmadığımı, ona sorma imkanım yoktu ve fakat babamdan kimin çocuğu olduğumu biliyorum. Ben sizin rahmetli annenizin de sizi, bilse doğurmayacak kadar ahlaklı olduğundan eminim. Ayrıca erkeğin fahişesinin kadınlara taş çıkartacağını da bilirim. Mahkeme durumu olmasın diye size “adam” diyemiyorum. Kusura bakmayınız. Metin Boşnak.

No comments: